Erdoğan'ın bildiriye verdiği ilk tepki

27 Nisan E-muhtırasını ilk televizyonda gördüğünü belirten Başbakan Erdoğan, o geceyi ve ertesi gün yaşadıklarını anlattı...

Erdoğan'ın bildiriye verdiği ilk tepki

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,''İkinci turla alakalı olarak benim arkadaşlarım iradesini şu ana kadar nasıl kararlı bir şekilde kullandılarsa bundan sonra da aynı istikamette kararlı bir şekilde kullanacaklarına inanıyorum. Onlar antidemokratik uygulamalara inanıyorum ki prim vermeyeceklerdir'' dedi. Başbakan Erdoğan, TGRT Haber'de yayımlanan ''Ankara'nın Gündemi'' adlı programa katılarak, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Erdoğan, ''Anayasa değişiklik teklifinin ikinci tur oylamasında fire bekliyor musunuz?'' sorusuna şu yanıtı verdi: ''İkinci turla alakalı olarak benim arkadaşlarım iradesini şu ana kadar nasıl kararlı bir şekilde kullandılarsa bundan sonra da aynı istikamette kararlı bir şekilde kullanacaklarına inanıyorum. Onlar antidemokratik uygulamalara inanıyorum ki prim vermeyeceklerdir. Millete gidiş yolunu engellemek isteyenlere prim vermeyeceklerdir. 'Millete hep beraber gidelim' diyeceklerdir. Çünkü ben şu andaki birinci tur oylamalarının sonucunda, 'biz milletimize gidelim, milletimiz de bunun kararını versin', bu şimdi çıkıyor ortaya. Gönül isterdi ki 367'yi burada yakalayalım ve burada bu iş bitsin ama muhalefet yek vücut oldu, hep beraber dediler ki 'Hayır, biz sizin önünüzü keseceğiz'. Ama burada gerçekten 340'a kadar çıktığımız an oldu, 331 ile 340 arasında gidiş gelişler oldu.'' Şu ana kadar aynı kararlılıkla devam ettiklerini dile getiren Başbakan Erdoğan, ''Bu devam süreci içinde inşallah ben referanduma ikinci turda çıkacak oylarla gideceğiz diye düşünüyorum. Tüm arkadaşlarıma bu noktada kesinlikle inanıyorum ve bu süreç içerisinde arkadaşlarımın gösterdiği kararlılık sebebiyle kendilerine şahsım ve parti yönetimim olarak çok teşekkür ediyorum'' diye konuştu. -''27 NİSAN BİZİ ŞAŞIRTMIŞTI''- Başbakan Erdoğan, ''Bundan üç yıl önce 27 Nisanda demokrasi adına, sivil siyaset adına bir talihsizlik yaşadık. 27 Nisan olmasaydı siyasi olarak bugün nerelerde olurduk?'' sorusu üzerine, şunları kaydetti: ''27 Nisan saat 23.25 çok farlı bir şeydi. Tabii onu ekranda görünce doğrusu ben hakikaten şaşırdım, bende bir şaşkınlık meydana getirdi o anda. Yani bu kadar uyumlu olduğumuz, bu kadar başarılı bir süreç, Türkiye ekonomisi bu kadar güzel bir yükseliş içinde iken nasıl olur da böyle bir yaklaşım olur diye. Bu tabii bizi o anda şaşırtmıştı, bir şaşkınlık meydana getirmişti. Demiştim ki 'ya bu kadar yaşananlar oldu, biz bunlardan hiç ders çıkarmıyor muyuz?' Ülkenin ekonomisi neredeydi şu anda nereye geldi. Yani bu tür bir ifadeyi oraya koymak bir defa demokratik parlamenter sistem içinde şık olabilir mi? Olamaz. Tabii ben ertesi gün arkadaşlarımı toparladım. Oturduk çalışmalarımızı müzakerelerimizi yaptık. Bütün çalışmaların ardından da sanıyorum saat 15.30 gibiydi, hükümet sözcümüz Cemil Çiçek Bey'e, dedik ki bu açıklamayı bizzat sen yap. Yazılı değil bunu bizzat sözlü olarak yapacağız. Metin hazırlandı ve tabii açıklama yapıldı onun arkasından tabii SMS'ler çalışmaya başladı. Milletimizin, teşkilatımızın o andaki teveccühünü unutmam mümkün değil, çünkü bunu bekliyorlardı.'' -''KİMSE BU İKTİDARA LAİKLİK DERSİ VERMEYE KALKMASIN''- Hiçbir zaman modern dünyanın, çağdaş dünyanın bu tür şeylere olumlu ve sıcak bakmadığına dikkati çeken Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bir taraftan siz tabii burada Başbakanlığa, hükümete bağlı olacaksınız, hükümetin bir kurumu olarak kalkıp böyle bir açıklama yapacaksınız. Böyle bir şey olamaz. Biz de siyaset kurumu adına cevabı verdik, buraya bu işin gelmesini istemezdik. Demokrasilerde bu olmaz ve kimse bu iktidara laiklik dersi vermeye kalkmasın. Biz 1982 Anayasası'nın gerekçesindeki laiklik tanımı ne ise bu tanımı ülkemizde dört dörtlük uygulayan bir iktidarız. Efendim işte Anayasa Mahkemesi şöyle demiş, böyle demiş, Anayasa Mahkemesinin muhalif üyelerinin dedikleri de var bunlarda okunsun. Orada önemli olan çıkan kararın neticesindeki 6'ya 5 çok önemlidir. Milletimizin verdiği karar da çok önemlidir. Milletimiz ne vermiştir? Yüzde 47 vermiştir.'' Başbakan Erdoğan, şu anda ''Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Şahsın görünür, rütbe-i aklı eserinde'' diyerek bu şekilde yola kararlılıkla devam ettiklerini belirterek, ''Ülkemizdeki tüm kurumların Anayasa'daki tanım içinde hizmetlerini sürdürmesi en isabetli olaydır'' dedi. -''BUGÜNE KADAR BEDELLİ ASKERLİK VAADİM OLMADI''- Başbakan Erdoğan, ''Bedelli askerlik konusuyla ilgili bir ümit doğdu ama şartların oluşmadığı açıklandı. Askerlikle ilgili yeni bir çalışma var mı?'' sorusunu şöyle yanıtladı: ''Bedelli askerlikle ilgili bir soru bana bir televizyon programında yöneltildi. Benim kimseye bugüne kadar bedelli askerlik vaadim olmamıştır. Muhalefet bunu da saptırıyor. Benim söylediğim cevabı aynen aktarayım. Cevabım, 'Genelkurmay Başkanımla konuyu görüşürüz, değerlendiririz, hakikaten olabilme imkanı varsa biz bu alanda adımı atarız', benim söylediğim bu. Ayrıca bunu kendim çıkıp söylemedim, soru üzerine verilmiş bir cevaptır. Daha sonra Genelkurmay Başkanımla da konuyu görüştüm ve kendileri de burada haklı bir gerekçe koymaları sebebiyle biz de bu konuyu orada kapattık. Başbakanlık olarak açıklamamızı bu istikamette yaptık, olay bu kadar basit.'' Başbakan Erdoğan, bedelli askerlik konusunda bir ikilem doğabileceğini ifade ederek, ''Şu anda terörle mücadelenin olduğu bir dönem, bu dönemde parası olanın askerlik yapmadığı, parası olmayanın askerlik yaptığı gibi şehit aileleri üzerinde olumsuz bir izlenim bırakabilir gerekçesi, bizim bu noktadaki görüşmemizin olumsuz cevaplandırılmasını gerektirdi. Biz de olumsuz cevabımızı verdik'' diye konuştu. Askerlikte tek tipe gitme, süreyle ilgili bir çalışma olduğu söyleniyor'' şeklinde çıkan haberlerin anımsatılması üzerine Başbakan Erdoğan, ''Şu anda gelinmiş bir nokta yok. Bu konuda kesin karara varıldığı anda bunu da oturup konuşacağız ondan sonra bu adım atılacak. Hem bu yığılmaların önünü almak hem bu işte her yıl alınması gereken er, erbaş yedek subaylık kısa dönem gibi bunlarda bazı yaşanan olumsuzluklar var'' dedi. Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu: ''Bütün bunları giderebilecek bir süreci nasıl başlatabiliriz. Biliyorsunuz Türk Silahlı Kuvvetlerimizin gündeminde uzun zamandır bir profesyonelleşme çalışması var. Uzman çavuşluk gibi biliyorsunuz yeni modeller. Tabii bu konuda silahlı kuvvetlerimiz çalışmalarını tamamladıktan sonra biz de birlikte değerlendirmesini, müzakeresini yapacağız. Silahlı kuvvetlerimiz için en hayırlı olan ne ise onun adımını da ondan sonra atacağız.''
<< Önceki Haber Erdoğan'ın bildiriye verdiği ilk tepki Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER