Traverten rüyası sona erdi

Türkiye'nin maden zenginlikleri arasında bir kaç yıl öncesine kadar en iyi değerlendirilen ürünlerden olan travertenin ihracat payını hızla kaybettiği bildirildi.


Denizli'de sayıları 70'i bulan ocaktan 40'ı kapanırken, bu alanda ülke ihracatının yüzde 12'sini yapan Faber firması da 2 ocağını kapatma kararı aldı. Gazetelerde Gloria Estefan, Cindy Crawford, Jennifer Lopez, David Beckham gibi ünlülerin evlerinde kullanıldığı haberleriyle ismini sık sık duyuran Denizli'nin traverteni, eski günlerini arıyor. 2006 yılından bu yana travertenin modasının geçmeye başlaması, ekonomik durgunluk ve dolar kuru nedeniyle ABD'ye yapılan ihracatı hızla gerileyen travertende ocaklar kapanmaya başladı. Travertende toplam ihracatının yüzde 12'sini gerçekleştiren Denizli'deki Faber Mermer AŞ'nin Yönetim Kurulu Başkanı Yasin Cinkaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, özel bir taş olan travertenin 2000'li yılların başında dünyanın en gözde inşaat malzemeleri arasına girdiğini söyledi. ABD'de özellikle zenginlerin yaptırdığı evlerin vazgeçilmez malzemeleri arasına giren travertenin 4 yıl kadar önce orta daha sonra da alt gelir grubu evlere kadar indiğini belirten Cinkaya, şu bilgileri verdi: ''Traverten ihracatının yüzde 95'ini ABD'ye yapıyorduk. ABD'de 9 eyalette satış organizasyonu oluşturmuş, önde gelen yapı marketlerinde yerimizi almıştık. Ancak dolar kurunun düşüklüğü bu ülkeye yaptığımız ihracatı giderek zorlamaya başladı. Eskiden 2,5 dolara mal ettiğimiz ürünü şimdi 15-16 dolara mal edip 17 dolardan satmak için mücadele verir hale geldik. 2006 yılında ekonomideki durgunluğun ilk sinyallerini aldık. 2007'de ihracat seviyesini düşürmemek için çok uğraştık. Bu süreçte özellikle entegre çalışamayan bir çok firma zarara dayanamayarak kapanmak durumunda kaldı. Biz de ABD'deki lokasyonumuzu 4 eyalete indirmek zorunda kaldık. Denizli'de traverten ihracatının patladığı dönemde 70'e yakın ocak açılmıştı. Bunlardan 40'ı kapılarına kilit vurdu. Ayakta kalanlar da çalışan sayılarını 60'lardan 10 kişilere kadar indirdi. Biz de 3 traverten ocağımızdan birinde yüzde 30, ikisinde ise yüzde 70 oranında üretimi azaltma yoluna gittik. Bu ocaklardan ikisini 2-3 yıllık süreçte kapatma kararı aldık. Çalışan sayımızı da maalesef 600'den 400'e düşürmek durumunda kaldık.'' -TAŞ RENKLERİNİN PAZARA ETKİSİ- Travertendeki ihracat gerilemesinde bu taşın modasının geçmesinin de etkisinin olduğunu belirten Cinkaya, dünyada artık hazır giyim sektöründeki gibi pazarı taş renkleri üzerinde oluşturulan trendlerin belirlediğini ifade etti. Türkiye'nin taş zenginliğine sahip bir ülke olduğunu ancak taş işleme, modayı yakalama ve kendini tanıtma konularında sıkıntılarının bulunduğunu dile getiren Cinkaya, artık değerinde satılmaması nedeniyle traverten ihracatından vazgeçtiklerini, alternatif taşlar üzerine yatırım yaptıklarını belirtti. Ülkenin değişik bölgelerindeki ocakları devreye aldıklarını, özellikle bej ve limra gibi taşları dünya pazarına sunmak için çalışmaya başladıklarını anlatan Cinkaya, şunları kaydetti: ''Traverten rüyası artık sona erdi. Bu güzel rüyadan uyanmamız gerekiyor. Dünya pazarındaki iddiamızı sürdürmek için travertendeki başarımızı farklı taşlarla sürdürmek zorundayız. Bu nedenle firma olarak bej mermerin işlenmesi için büyük bir yatırım yaptık. Ancak bu ürünlerin travertene göre işlenmesi daha zor. Bej ocağının ihracata uygun hale gelmesi 5 sene alıyor. Biz 3,5 senedir çalışıyoruz, henüz ihracata hazır hale gelmedik. Ancak 3-4 ay içinde ilk ihracatımızı yapmayı planlıyoruz. Bu travertenin yerini doldurabilecek bir malzeme. Ama taşı iyi işleyip tanıtımını iyi yapmamız gerekiyor.'' -''İÇ PİYASA MEMNUN ETMİYOR''- İhracat pazarları arasında ABD'nin yüzde 5'lere kadar gerilediğini, bu nedenle Kanada, Arap ülkeleri ve iç piyasaya odaklandıklarını dile getiren Cinkaya, iç piyasaya satış yapmanın döviz girdisi sağlamadığı için kendilerini memnun etmediğini, en kısa sürede ihracatı tekrar artırmak istediklerini bildirdi. Geçen yıl 36 milyon dolar ihracat yaptıklarını ifade eden Cinkaya, bundan sonraki dönemde girdikleri pazarlarda özellikle perakende satışta etkili olmak istediklerini ve markalaşma yolunda büyümek istediklerini kaydetti. Türkiye'den Ege İhracatçı Birlikleri kanalıyla 2007 yılında 346 milyon dolar değerinde ham, işlenmiş ve plaka halinde traverten ihracatı yapıldı. İhracat, 2008'in 9 aylık döneminde önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 12 azalmayla 236 milyon dolara geriledi. Bu ihracat içinde geçen yıl 200 milyon doların üzerinde pay alan ABD'ye yapılan satış 115 milyon dolarda kaldı. AA
<< Önceki Haber Traverten rüyası sona erdi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER