Güzelliğin de matematiği varmış

Güzellik ölçülemeyen bir kavram olmasına karşın, güzellikle bağlantılı olan uyum, formüllerle açıklanabilir.

Güzelliğin de matematiği varmış

Güzellik , bize mükemmelliği çağrıştırdığından hepimiz tarafından el üstünde tutulur. Güzelliğin özü, fiziksel olmaktan ziyade manevi ve duygusal özelliklerden oluşur. Bu özellikler yaşamımızın bir çok alanını etkiler. Hayatımızın en önemli noktası olmasa da güzellik, bakanların gözünde dikkat çekmek , saygı ve hayranlık uyandırmak için önemli bir güce sahiptir. Çünkü güzellik yüzyıllar öncesine dayalı, sürekli değişip gelişen ve hepimizin etkilendiği bir kavramdır. Yüz oranlarının uyumu nedir? Yapılan araştırmalar yüz oranları dengeli olmadığında dikkatin orantısızlığın olduğu alana yoğunlaştığını göstermektedir. Bu karanlık ya da düzgün sıralı olmayan dişler, aralıklar, dişetinin gereğinden fazla göründüğü gülümsemeler (gummy smile) ile yüzdeki orantısız yapılar( mesela dudaklar, burun ve gözlerin tek başlarına, birbirleri ile ve yüzdeki diğer bölgelerle oranları) nedeniyle oluşur. Güzellik konsepti, genellikle uyumla ve uyumlu oranlarla ilgilidir. ‘Oran’ terimi güzelliğin matematiksel yanını oluşturmaktadır. Altın Oran: 1,618 Altın Oran, matematiksel hayal gücünün değil de, denge yasalarına ilişkin doğal prensibin bir ürünüdür. Kısaca biz altın orana "göz nizamının oranı" diyebiliriz. Sanatçılar bunun farkında olarak tarih boyunca bu özelliği akıllıca kullanıp göze güzel görünen eserler meydana getirmişlerdir. Örneğin Mona Lisa tablosunun boyunun enine oranı altın oranı verir. Mona Lisa'nın başının etrafına bir dikdörtgen çizdiğinizde ortaya çıkan dört kenar bir altın dikdörtgendir. Bu dikdörtgeni, göz hizasında çizeceğiniz bir çizgiyle ikiye ayırdığınızda yine bir altın oran elde edersiniz. Resmin boyutları da altın oran oluşturmaktadır. M.Ö. 500’lü yıllarda yaşamış olan tüm zamanların en büyük matematikçilerinden biri olan Pisagor (Pythagoras), altın oranla ilgili aşağıdaki düşüncelerini dile getirmiştir: "Bir insanın tüm vücudu ile göbeğine kadar olan yüksekliğinin oranı, bir pentagramın uzun ve kısa kenarlarının oranı, bir dikdörtgenin uzun ve kısa kenarlarının oranı, hepsi aynıdır. Bunun sebebi nedir? Çünkü tüm parçanın büyük parçaya oranı, büyük parçanın küçük parçaya oranına eşittir." Altın oran nedir Bu sorunun cevabı, Fibonacci isimli İtalyan matematikçinin bulduğu bir dizi sayıda gizlidir. Fibonacci sayıları olarak da adlandırılan bu sayıların özelliği, dizideki sayılardan her birinin, kendisinden önce gelen iki sayının toplamından oluşmasıdır. ALTIN ORAN = 1,618 233 / 144 = 1,618 377 / 233 = 1,618 610 / 377 = 1,618 987 / 610 = 1,618 1597 / 987 = 1,618 2584 / 1597 = 1,618 Sanatçılar, bilim adamları ve tasarımcılar, araştırmalarını yaparken ya da ürünlerini ortaya koyarlarken orantıları altın orana göre belirlenmiş insan bedenini ölçü olarak alırlar. Leonardo da Vinci ve Corbusier tasarımlarını yaparken altın orana göre belirlenmiş insan vücudunu ölçü almışlardır. Günümüz mimarlarının en önemli başvuru kitaplarından biri olan Neufert'te de altın orana göre belirlenmiş insan vücudu temel alınmaktadır. İnsan Bedeninde Altın Oran İnsan vücudunda altın orana verilebilecek ilk örnek göbek ile ayak arasındaki mesafe 1 birim olarak kabul edildiğinde, insan boyunun 1,618'e denk gelmesidir. Bunun dışında vücudumuzda yer alan diğer bazı altın oranlar şöyledir: çenedeki ön iki dişin enlerinin toplamının boylarına oranı altın oranı verir. İlk dişin genişliğinin merkezden ikinci dişe oranı da altın orana dayanır. Bunlar bir diş hekiminin estetik ve ideal bir gülüş yaratırken dikkate alabileceği oranlardır.Estetik diş hekimliği bu altın oranların hesaplanması ve uygulanması ile daha bilimsel farklı bir platforma yerleşir. Bunların dışında insan yüzünde yer alan diğer bazı altın oranlar ise şöyledir:
<< Önceki Haber Güzelliğin de matematiği varmış Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER