MEHMET Özdilek adı, 13 yıl formasını giydiği Beşiktaş’la özdeşleşmiştir. “Şifo Mehmet” lakabıyla ter döktüğü yeşil sahalarda başarıdan başarıya koşan Mehmet Özdilek’i diğer futbolculardan ayıran bir özelliği var. Bir orta saha oyuncusu olmasına rağmen ligde 130 gol atma şerefine ulaşan bir futbol virtüözü Şifo Mehmet. Aktif futbol yaşantısına son verdikten sonra teknik adamlık görevine soyunan Mehmet Özdilek, son iki yıldır Medical Park Antalyaspor’u iyi bir yerlere getirmek için çaba harcıyor. Özdilek’le Antalyaspor’u, Beşiktaş’ı ve Türk futbolunu konuştuk. Kendimizi aşacağız Bir teknik adam olarak her zaman takım olgusuna büyük önem verdiğini vurgulayan Antalyaspor’un hocası, bu konuda ilginç bir örnek verdi; “Takım olamadıktan sonra 11 Ronaldinho getirseniz neye yarar?” - Antalyaspor’un bu sezonun ilk yarısında elde ettiği başarının sırrı nedir? Ben 2008 yılında takımın başına geçtim. Başladığımız nokta ile bugün geldiğimiz nokta arasında ciddi bir fark var. 2008’de 2 puanla 17’nci sırada olan bir Antalyaspor vardı. Geçen sene 40 puanla 9’uncu olduk, Ziraat Türkiye Kupası’nda da yarı final oynadık ve Antalyaspor tarihinin en başarılı sezonunu geçirdik. Bu sezona başlarken de hedefimiz geçen senenin üstünde bir performans sergilemekti. Tercih edilen kulüp olduk Türkiye’de nasıl başladığın değil de nasıl bitirdiğin çok önemli. Bunun için çok çalışıyor ve bahanelerin arkasına sığınmıyoruz. Kulübümüzün kurumsallaşma ve tesisleşme anlamında çalışmaları var. Ekonomik anlamda ayakları yere sağlam basan bir yapı oluşturduk. Tercih edilen değil, tercih eden bir kulüp olduk. - Antalyaspor’la çok özdeşleşmiş görünüyorsunuz. Sözleşmeniz ne zaman sona eriyor? 3 yıllık bir anlaşmamız vardı. Sezon sonunda bitiyor. Ama ben kağıt üzerine atılan imzaları çok sağlıklı bulmuyorum. Şu an Antalyaspor’un başarısı, Mehmet Özdilek’in başarısı ile eşdeğer. Ben Antalyaspor’u çocuğum gibi gördüm. Sonuç olarak ben Antalyaspor’da çok mutlu ve huzurluyum. - Yıldız futbolcuların sadece isim olsun diye transfer edilmesine karşı mısınız? Benim felsefem ilk önce takım olmak. Takım olgusunu sahaya yansıtmayı başarırsanız yıldız oyuncuların bireysel performansı sizi bir noktaya getirebilir. Dünyanın en iyi oyuncusu Messi. O bile, ‘takım arkadaşlarım olmadan ben bir hiçim’ diyor. Dünyada bir oyuncunun tek başına takımı kurtardığı nerede görülmüş? Sadece takım olursanız yıldız oyuncunun performansından yararlanabilirsiniz. Takım olmadıktan sonra 1 değil 11 Ronaldinho getirseniz neye yarar? Beşiktaş’ı benden söküp atamazlar - 13 sene Beşiktaş forması giydiniz. Bugünün şartlarını düşündüğünüz zaman, 13 yıl aynı kulüpte oynar mıydınız? Kesinlikle oynardım. Kolay mı Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe gibi kulüplerde uzun yıllar oynayabilmek? Bunu başaran insanların ayrıcalıklı olduğunu düşünüyorum. O dönem Avrupa’dan da, ezeli rakiplerden de teklifler aldım. Ama hiçbir zaman Türkiye’de Beşiktaş haricinde bir forma giymek istemedim. Çünkü çok mutluydum. Profesyonel anlamda tercih edebilirdim. Aldığım paranın 2-3 katını teklif ettiler. Ama mutluluk ve huzur bence paradan çok daha önemli. - Hedefleriniz arasında Beşiktaş’ın teknik direktörü olmak da var mı? Beşiktaş benim için vazgeçilmez. 13 sene oynadım. Beni, ben yapan en büyük olgu Beşiktaş’tır. Bunu kimse benden söküp atamaz. Ama dediğim gibi bizler profesyoneliz. - Antalyaspor teknik direktörü gömleğinizi çıkartıp Beşiktaş maçlarını izlediğinizde ne hissediyorsunuz? O gömleği hiç çıkarmıyorum ki. Profesyonel olarak çalıştığım bir yerde varsayımlar üzerine hiç yorum yapmadım. İkinci adam olmayı istemem TÜRKİYE’de büyük kulüplerde birinci adam olarak başlama şansınız yok. Bir yerlerde kendinizi kanıtlamalısınız. Ben hiçbir zaman ikinci adam olmayı düşünmedim, düşünmem de... Alex gibisine ‘hayır’ demem Günümüzde orta saha oyuncusu, hem ofansif hem de defansif anlamda başarılı olmalı. Fenerbahçeli Alex’in günümüz futboluna ayak uyduramadığı sözüne katılmıyorum. Alex gibi oyuncum olursa ‘hayır’ demem.