FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN

İşte spor yazarlarının yorumları: HAKAN ÜNSAN (STAR): GRUPTAN ÇIKARSA KUPAYI DA ALIR! Galatasaray'ın Kazakistan'daki Topol maçı ile dünkü Netanya karşılaşmasının ilk yarısı arasında mental olarak büyük bir benzerlik vardı. Zaten maçın golleri de aynı sırayla geldi. Sıcak hava ve yüksek neme rağmen ikinci 45 dakikadaki futbol Netanya'nın işinin daha ilk maçtan bitmesine yetti. Bu yarıda sarı-kırmızılı ekip rakibini adeta sahadan sildi. Maça damgasını vuran isim bence Arda Turan oldu. Duran toplardaki isabeti, şutları, asistleri ile rakibi çökerten isimdi. Milan Baros ve Harry Kewell'ı da beğendiğimi söylemek isterim. Ancak gol de atmalarına rağmen; Baros ve Kewell'ın lig için biraz daha üzerine koyması lazım. Eğer gruptan da çıkarsa işte o zaman yıllar sonra yeniden UEFA Kupası'nı müzesine götürebilir. Bu başarı kimseye hayal olarak gelmesin. LEVENT TÜZEMEN (SABAH): ARDA DÜMENDE Frank Rijkaard basın toplantısında, "Bu tip maçlar zor geçer. Çünkü küçük takımlar büyük rakiplere karşı daha fazla hırslanıp motive olurlar" demişti. Aslında Rijkaard'ın sözleri, küçük takım Netanya'nın büyük takım Galatasaray'a rakip olamayacağının kibar bir ifadesiydi. Kewell-Baros-Arda üçlüsünün birlikte oynaması Galatasaray'ın hem hücumda top tutmasını hem de bol pozisyona girmesini sağladı. İlk 10 dakikada Gazal ve Sabaa'nın şutlarını çıkaran kaleci Leo Franco oyunun hep içindeydi. Unutmuyorum; Gerets oyun zekası yüksek Arda için şöyle demişti: "Zidane'a benziyor. Rakibi ters ayak üzerinde yakalarsa bayıltıyor. Kolay adam geçiyor. Gol atıyor, attırıyor." Arda, Galatasaray'ı bir maestro gibi yönetti; Hakan, Baros ve Sabri'nin gollerinde asist yaptı. Keita ve Elano takıma girdiğinde Arda'nın ayrıcalığı daha da öne çıkacaktır. Arda'nın dışında, Sabri, Aydın ve Kewell da etkiliydi. Kewell'in golü tam bir alt yapı ürünüydü. TURGAY ŞEREN (AKŞAM): CİMBOM TOPARLANMIŞ İsrail takımı, oyunun 25. dakikasına kadar çok iyi oynadı. Bu dakikaya kadar hep Galatasaray'ın yarı sahasındaydılar. Gol yolları aradılar, güzel derinlemesine paslar yaptılar, sonunda da en iyi futbolcuları olan Yampolsky, kornerden gelen topu bizim yeni kaleci Franco'nun da seyretmesiyle takımını öne geçiren golü attı. Ama bu gol onlara yetmedi... Galatasaray'da iyi oynayıp hem de kornerden gelen topu gol yapan Hakan Balta, yavaş yavaş form tutuyor. Hakan'ın attığı gol hemen hemen Galatasaray'ın yediği golün aynısıydı. Top kornerden geldi, iki takım defans oyuncuları müdahalede geciktiler, Yampolsky kendi adına, Hakan'da Galatasaray adına rahatlıkla golleri attılar. Milan Baros, güzel gol attı ama çok da gol kaçırdı. İşte golcü futbolcu böyle oluyor. Kaçırmasına kaçırıyor ama zamanı gelince golleri atıyor ve maçın kazanılmasında büyük rol oynuyor. İSMET TONGO: Tur cepte (FOTOMAÇ) Sonuç 4-1. Tobol maçına bakarsak 4-1'lik oyun hem iyi hem de ümit veren bir sonuç. Bunda oyuna asların girişi tabii çok etkili oldu. Rijkaard bu defa Maccabi Netanya'ya karşı Tobol hatasını yapmadı. Kaleye Leo Franco'yu koydu. Onun ilk maçıydı. Notu ise 5 üzerinden 3 yıldızdı. İki üç tane gol kurtardı. Ancak yediği golde çıkmalıydı. İlk yarıda Galatasaray'ın orta sahası lodosa yakalanmış sandal gibiydi. Galatasaray'da yeni transferlerden Keita da oynadı. 62'de oyuna girdi, koştu bir şeyler yapmak istedi. O kadar kısa zamanda bir şey yapması da beklenemezdi. Sahanın en iyi oyuncusu tartışmasız Baros'tu. Orta sahada top kovaladı, pas verdi. Sonra ileriye gidip gol atmaya çalıştı. Kafa golü ise gerçekten mükemmeldi. Aydın'ın pası da alkışlandı. Diğer iyiler; Arda ikinci yarı çok görev yaptı. Sabri alıştı. Mustafa Sarp dikkatliydi ancak Gökhan'la Servet'in yan yana oyunu yine güven vermedi. HAKAN DİLEK: Ustalar sahnede (FOTOMAÇ) En belirgin özelliği turuncuların ustalarının konuşması olacak bu sene. Ustalar konuşunca her şey gerçekten farklı olacak. Bunun Arda'nın ceza sahası önünde yakalayıp giderken ters tarafa; Ayhan'ı düşünmüşken Sabri'yi bulan pasından anlıyoruz. Ve Sabri, nasıl gol atılır ve bir bek gol bölgesinde nasıl biter, bunun dersini veriyordu elbette. Daha ilk dakikalarda Kewell uzun erimli bir obüs yolladı ki 35 metreden gerçekten görülmeye değerdi. Uzak erimli şutlar; Galatasaray takımının kilit çözücü oyuncularının sık başvurması gerekiyor. Dün geceki maç böyle bir karşılaşma karakterindeydi işte. O kadar sıcakta o kadar nemin altında görevini tamamlamış ustalar sahayı terk ettiler önce. Sonra yedek Keita ve diğerleri sahne aldı. Yine demiştim ki "Kenarların beklerle çok iyi kapatıldığı ve atak için zorlandığı bir etki yaratılacaksa futbol hep Galatasaray'dan yana olacak." Haydi bakalım. Tur hayırlı olsun...