Beşiktaş'ın transfer yapacak parası yoktu

Uzun bir aradan sonra yeniden Süper Lig'e merhaba diyen Eskişehirspor, takımın başına deneyimli anrenörlerden Rıza Çalımbay'ı getirerek uzun vadeli planlara imza attı.

Beşiktaş'ın transfer yapacak parası yoktu

Beşiktaş deneyimi istenilen noktada sonuçlanmasa da ligin kalburüstü teknik adamlarından Rıza Çalımbay ile Bolu'daki bol okjijenli ortamda, Eskişehirspor'u, Beşiktaş'ı ve Türk futbolunu konuştuk. Tecrübeli hoca Beşiktaş'tan söz açılınca samimi açıklamalar yaptı. Siyah-Beyazlı kulübü silip atmasının mümkün olmadığını belirten Çalımbay, "Benim Beşiktaşlılığım diğerlerinden farklı." dedi. Eskişehirspor'un takım yapılanması hangi aşamada? Takımın yüzde seksenini kurduk, ama alacağımız esas 4-5 kilit oyuncu daha var. Mevkileri belli. İki orta saha, bir sol, bir de forvet almayı düşüyoruz. Benden önce şampiyon olan takımdan ise 9-10 futbolcuyu kadroda tuttuk. Mali yapınız transferler için müsait mi? Aslında müsait değil. Bir Trabzonspor'un Gökhan'a verdiği para ile bütün transferlerimizi yapabilirdik mesela. Bu açıdan bakıldığında istediğimiz futbolcuları alamıyoruz. Bu, Anadolu takımlarının genel malî sorunu zaten. Maliye Bakanı'nın Ronaldinho esprisini hayata geçirme noktasında kendisinden destek almayı düşünüyor musunuz? Bakanımız elinden geldiğince yardım ediyor. Onu baskı ile zor durumda bırakmak istemeyiz; ama elinden geleni yapacağına da inanıyoruz. Sözleşmeniz uzun vadeli mi yoksa kaderinizi ligdeki sıralama mı belirleyecek? Ben 3 yıllık anlaştım. Ama Türkiye'deki yapılanmayı biliyorsunuz. Eskişehirspor 12 yıl aradan sonra ilk kez lige çıkıyor. Yeni bir yönetim var. Şehir halkında mükemmel bir potansiyel var. 1-2 senede yapılacak işler değil. Sabretmek lazım. Eskişehir'in geçmişi ve halkın ilgisi burayı tercih etmemde önemli rol oynadı. İlk yılı sorunsuz atlatırsak seneye yukarı oynayan bir takım olacağız. Türkiye gerçeklerini göz önüne aldığınızda size uzun vadeli hedefleriniz için gerekli sabrın gösterileceğine inanıyor musunuz? Göstermeleri lazım. Yeni bir yapılanma içindeyiz. Arkamızda iyi bir taraftar kitlesi var. Ama Türkiye'de maalesef bir 'sabır' sorunu var. Ben Beşiktaş'ta iken 2 yıllık sözleşmem olmasına rağmen şartlar beni ayrılmak zorunda bıraktı. Üstelik 17 maçta tek mağlubiyet alıp 2. yarıyı lider bitirmiştik. Sergen Yalçın geçen yıl bu takımdaydı. Kalmasını ister miydiniz? Çok isterdim. Ondan faydalanırdım. Mesela Beşiktaş'ta da Başkan Yıldırım Demirören onu gönderdi ama ben tuttum. Fakat buradaki durum biraz farklı; çünkü geçen sezon takımdan pek de iyi ayrılmamış. O yüzden geri getirme şansımız maalesef yok. Beşiktaş'ta yarım kalan işleriniz olduğunu düşünüyor musunuz? Yeniden dönmek gibi bir hedefiniz var mı? Şu anda tek hedefim Eskişehir'i iyi yerlere getirmek. Başka hiçbir şey düşünmüyorum. Beşiktaş defterini kapattınız mı yani? Yok hayır kapatmadım. Benim Beşiktaşlılığım diğerlerinden biraz farklı. En uzun süre oynayan futbolcuyum. 12 yaşında orada başladım ve orada bitirdim. 10 yıl takım kaptanlığı yaptım. En çok şampiyonluk gören de ben oldum. Bunları yaşadıktan sonra orası bir nevi benim için aile gibi oldu. O yüzden bendeki yeri çok farklı. Silip atmam mümkün değil. Buruk bir ayrılık mı yaşadınız? Yok buruk değildi; ama şanssız bir dönemde çalıştım. O zaman maddi açıdan iyi değildik. Doğru dürüst transfer bile yapamıyorduk. Sadece bana Ailton'u aldılar. Üstelik Carew gibi iyi bir futbolcuyu verip onun yüzde biri ayarındaki Ailton'u aldılar. Onun da hiçbir faydası olmadı bize. Ama şimdiki Beşiktaş'a baktığımızda mükemmel transferler yapıyorlar. Bizim dönemimizde harcanan paranın 20-30 misli daha fazla harcamalar yapılıyor. O dönem bir de çok şanssızlıklar yaşadık. Şanssızlık Beşiktaş'ın kaderi mi? Geçen yıl Ertuğrul Sağlam yönetiminde de çok şanssızlıklar yaşandı... Ben Beşiktaş'ın o konuda şanssız olduğuna inanmıyorum. Galatasaray'ın Kasımpaşa'ya, Fenerbahçe'nin de Bursaspor'a yenildiği hafta Beşiktaş lider oldu. Ancak arkasından Oftaş'a, Fenerbahçe'ye ve İstanbul Büyükşehir'e yenildi. Şampiyonluğu elleriyle verdi. Bana göre mükemmele yakın bir kadrosu vardı ve o kadronun şampiyon olması gerekiyordu. Üstelik o kadroya rağmen Liverpool gibi bir hezimet yaşandı. Bu hezimet Beşiktaş'ta nasıl bir iz bırakır? Bir kere istatistikler ortaya konduğu zaman sürekli Beşiktaş ismi alaycı bir şekilde öne çıkacak. Bu hoş değil. Umarım bir an önce bir takım çıkar daha farklı yenilir de Beşiktaş'ın alnındaki kara leke temizlenir. Ama futbolun içinde böyle sonuçlar var. Biz de Adanademirspor'u 10-0 yenmiştik. Beşiktaş'ın transfer politikasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Higuen, Diatta, Gordon geldi bir şey veremeden geri gitti. Biz transfer yaparken izletip alıyoruz. Benim dönemimde para olmadığı için paramız kadar transfer yaptık. Mesela benim dönemimde Saint Etienne'de oynayan Piguen diye mükemmel bir futbolcu vardı. Çok istemiştim ama 5 milyon dolar diye yönetim almadı. Ama şimdi rahatlıkla öyle bir futbolcuyu alabiliyorlar. 10 milyon dolar verip Holosko'yu almaları gibi... Holosko çok iyi bir futbolcu. Piyasadaki şartlara baktığınızda bana göre Holosko rahatlıkla 10 milyon dolar eder. Beşiktaş'ın bu transferdeki en büyük hatası, onu alırken yerine verilen 2 değerli oyuncuydu bana göre. Hayatında çime basmamış adamlar bizi eleştiriyor Milli Takım'a yönelik bir planlamanız var mı? Mesela Fatih Terim'den sonra onun yerine aday gösterilebilecek fazla yerli isim yok... Ben Türkiye'de bir antrenörün iyi olup da bir takımın başına kolay kolay getirileceğine inanmıyorum. Türkiye'de hak edenin hak edeceği yere gelebilmesi çok zor. Herkes her yere gelebiliyor. Türkiye'de sistem çok kötü işliyor. Adamınız varsa, çevreniz varsa maalesef hak etmeseniz de bir yerlere gelindiğini görüyorsunuz. Sizin de adamınız var mı? Yok, asla olmadı. Benim hayatta öyle bir şeyim olmamıştır. Geldiğim bir nokta varsa tamamen kendi imkânlarımla gelmişimdir. Ama bu 'adamcılık' yaklaşımı adamı olmayan idealist antrenörleri demoralize etmez mi? Ben bir sorundan bahsediyorum. Türkiye'deki antrenörlerin pazarlanmasının çarpıklığından yakınıyorum. Adam bakıyorsunuz ortaya hiçbir şey koymadan başarısız da olsa sürekli bir yerlerde takım çalıştırıyor. Öbür tarafta başarılı olmasına rağmen diğer bir antrenör iş bulamıyor. Benim isyanım buna. Bunun sebebi yöneticilerin futbol kültürünün gelişmemesi olabilir mi? Bu tamamen onların suçu değil. Çünkü birçok yönetici futbolun içinden gelmemiş. Bence yöneticilerin arasında asgari bir tane futbolun içinden gelen bir idarecinin olması şart. Mesela federasyonun içinde eski bir futbolcunun görev almasını çok isterdim. Hakan Şükür futboldan koptu. O iyi bir isim olabilir mi? Bu ismin kim olduğu önemli değil. Yönetimde her kesimden isim olabilir, ama yeter ki bir tane futbol geçmişi olan bir adam olsun, ki futbolcunun sorunlarına daha sağlıklı eğilebilsin. Halden anlamak önemlidir. Mesela hayatında çime ayağı değmemiş adam bizi eleştiriyor. İsminin önüne de 'doktor' sıfatını koymuş. Ben senin yerine reçete yazıyor muyum kardeşim? Futbolcunun stresini, sıkıntısını yaşamadan nasıl futbolcuyu pervasızca eleştirebiliyorsun?..
<< Önceki Haber Beşiktaş'ın transfer yapacak parası yoktu Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER