Galatasaray için kim ne dedi?-FOTO

Galatasaray haftalar sonra lig arenasında ilk puanını kaybetti ve liderliği Fenerbahçe'ye kaptırdı. Spor yazarları sarı-kırmızılıların yetersiz bir futbol sergilediğini yazdı.

Galatasaray için kim ne dedi?-FOTO

MAÇIN FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYIN

İşte spor yazarlarının yorumları: Ahmet Çakır (Zaman): Galatasaray, Beklenmeyen Ama Doğal Bir Kayıp Yaşadı Galatasaray'ın, rakibini mutlaka yenmesi için çok önemli 3 neden vardı: 1) Fenerbahçe'den liderliği geri almak, 2) 7'de 7 rekoruna ortak olmak, 3) Geçen sezon iki maçta da yenildiği rakipten rövanşın hiç değilse yarısını almak... Tabii bunlara bir de Alpaslan Dikmen'in ölüm yıldönümü nedeniyle rahmetlinin ruhunu şad etme kadirbilirliği de eklenebilir. Ali Sami Yen'de herşey iyi güzeldi de bu duygusal yaklaşımlarla gol bulup maç kazanmak kolay değildi. Üstelik Sarı Kırmızılı takım ilk yarım saati tek kale maç oynamasına karşın çok da önemli pozisyonlar bulabilmiş değildi. Bunda Eskişehirspor'un diri takım savunması kadar Cim Bom'un gol ayaklarının verimsizliği de etkendi. Bu sezonki Cim Bom'un farkı da golde bir kez daha ortaya çıktı. Sürekli arayış, kaliteli ayakların anlık patlamaları, yeterli fizik güçle birleşince rakibin direnci belli noktalarda mutlaka kırılıyor. Ancak ikinci yarının başında Kewell'ın iyice yetersiz kalmaya başlaması, biraz da talihsiz biçimde Cim Bom'un gol yemesiyle sonuçlandı. Oysa o dakikaya kadar Sarı Kırmızılı takım rakibine neredeyse hiç pozisyon vermemişti ve bu da pek gol fırsatı sayılmazdı. Kaptan Arda gemiyi kurtarmak için çok çırpındı ancak herşeyi onun yapmak istemesi biraz da sorun oldu. Öteki oyuncular adeta onu seyre daldılar kendilerinin de birşeyler yapmaları gerektiğini unutmuş gibiydiler. Son dakikalardaki telaş dolu baskının sonuç getirmesi de mümkün olmadı ve Cim Bom sezonun ilk kaybıyla sarsıldı. Hakem Cüneyt Çakır bir bölümü tartışılır nitelikteki düdükleriyle maçın kısırlaşmasına yol açan bir yönetim anlayışı gösterdi. Levent Tüzemen (Sabah): Yetersiz Müdahale... UEFA sitesinde G.Saray'ı haftanın takımı seçmiş ve şu övgüde bulunmuştu: "Rijkaard'ın G.Saray'ı için şapkanızı çıkarın.." İlk yarı bu övgüye yakın bir takım izledik. G.Saraylı futbolcular alan daraltıyor, ayağa ısrarla isabetli pas yapıyor, oyunu rakip kaleye yıkarken kanat bindirmeleriyle etkili oluyordu. Eskişehir yediği baskıdan burnunun ucunu bile göremiyordu. Ancak Galatasaraylı oyuncuların akıl ve beceri yolu kapalıydı. 10'ncu dakikada kopması gereken maç Kewell'ın yanlış pas tercihleri nedeniyle kopamadı. Sarp ve Keita karşı karşıya yüzde yüz iki tane golü atamadı. Rijkaard hedefe ulaşmanın sırrı, 'her maça aynı zihniyetle çıkmaktır' demişti. G.Saraylı oyuncuların gole dönüşmesi gereken pozisyonlarda final pasları ve beceri vuruşu isabetsiz olunca Eskişehir'in direnci yükseldi. Mehmet Yılmaz'ın attığı şans golü G.Saray'ı bozdu. Rijkaard kulübeden müdahale konusunda "Kapasiteli, her an herşeye adapte olabilecek futbolcularımız var. Sadece bir sıkıntı olduğunda kenardan uyarıyoruz" demişti. Ama Rijkaard ve ekibi oyuna müdahale etmekte bu kez geç kaldı. Sarp ve Topal ayaklarındaki topları yedikleri baskıdan dolayı kenara ya da geriye oynamak zorunda kalıyordu. Orta alan "Ayhan'a ihtiyaç var" diye bağırıyordu ama Rijkaard Ayhan'ı nedense hiç düşünmedi. Arda'nın da kötü oynama hakkı var. Rijkaard, oyunun patronluğunu Arda'dan alıp Elano'ya vermeyi nedense düşünmedi. Ben, Rijkaard'ı ilk kez takıma müdahale konusunda ve oyuncu değişiminde etkisiz gördüm. Turgay Şeren (Akşam): İki Puan Ve Liderlik Gitti Eskişehirspor yürekli oynadı, puanı da aldı. Eskişehir Kalecisi İvesa'yı Eskişehir'deki maçta Galatasaray karşısında izlemiştim, orada da çok iyi oynamıştı. Halbuki fiziğine bakanlar yerden gelecek sert şutlarda eğilip müdahale etmesini çok zor bulurlar. Ben de öyle düşünürüm. Ama dün akşam gördüm ki İvesa yerden, havadan, nereden gelirse gelsin o topa müdahale edebiliyor ve yürekli de oynuyor. Yan toplara, ceza sahasının çizgisine kadar çıkıp müdahale ediyor. Yani Eskişehir'in defanstaki çok iyi bir koruma sübabı. Yalnız o mu? Koray, El Saka, Mehmet Yılmaz, Mustafa Kocabey ve diğerleri her şeylerini ortaya koydular ve hakları olan bir puanı aldılar. Sol bek Uğur uzun sakatlıktan sonra oynamaya başladı, kötü de oynamadı. Galatasaray defansının göbeği zayıfladı. Servet eski Servet değil. O var gücüyle koşan ileri, geri gidip gelen, hava toplarında rakip tanımayan Servet son maçlarda eski Servet gibi oynamıyor. Eskişehirspor forvetleri Youla ve Ümit biraz iyi olsalardı Galatasaray kalesi çok gol pozisyonuyla karşılaşırdı ama ne Youla ne de Ümit Karan Eskişehirspor'a layık bir futbol oynamadılar. Arda'nın, Kewell'ın olduğundan çok daha iyi oynamasıyla belki Galatasaraylıların hayal ettikleri o sonuç alınırdı ama Arda da orta sahada oynamayı pek sevmiyor. Fizik gücü 90 dakikaya yetmiyor. Osman Tanburacı (Yeni Safak): Ah O Final Pasları! Gole kadar Galatasaray'ın final pasları ipi kopmuş tespih taneleri gibi sağa sola dağılıyordu... Eskişehirspor kalesine atak üstüne atak düzenleyen takım bir türlü gol vuruşu yapamadı. Yüksek ortalar da kalede iki metrelik 'Basketçi İveca'ya takılınca Galatasaray 37 dakika havanda su dövdü! Ne yapılabilir diye düşünürken kulübeye baktım; Baroş, Elano, Ayhan, Aydın'ı gördüm... Breh... Breh!... Bunlar başka takımda olsa yedekleri kulübede kürek mahkumu olur diyordum ki Keita yine sahne aldı, topu yine çizgiden götürdü, ortaya kesti Nonda yine gole adını yazdırdı. Tribünler Nonda diye inledi... Keyif taraftarın oldu... Bu maçta Kewell gölge boksu yapar gibiydi, pek fazla gözükmedi ama ataklarda rakibi peşine takarak alan değiştirmesi arkadaşlarına boş alanlar yarattı. Takım bunlardan faydalanamadı. Sabri de yokları oynadı. Galatasaray oyuna ağırlığını koydu ama etkin bir futbol üretemedi. Bunun tek sebebi boşa giden final paslarıydı! Burak tembel cengaver, Youla da velvele!... Üstelik geri de gelmiyorlar. Orta alanda sadece Doğa çırpınıyor. Eskişehir savunması da ileri çıkmayınca gol atmaları kontra uzun toplara kalıyor. Böyle bir oyun tarzı aslında Galatasaray'a cuk! Ama golü yiyen de Galatasaray oluyor. Leo kontrpiyede kalınca Mehmet Yılmaz golü atıyor. Atamayana atarlar işte budur! Galatasaray maç boyu topla dans etti, Eskişehir bir kere geldi golünü attı! Rıza Hoca sonlara doğru Youla ve Karan'ı oyundan aldı bir puana yattı. Rijkaard'ın çocukları da şut çekmek yerine ısrarla kornerleri mancınıkla atıp, ataklarda da kalenin dibine kadar sokulmayı yeğleyince tek puanda kaldılar. Kenar yönetim bu kez kjilidi çözemedi. Eskişehirspor akıllı ve garanti oynarken Galatasaray'da Servet bile ileriye yollandı, düşünün çaresizliği! Hakan Ünsal (Star): Frank Rijkaard ve Neeskens'e Mesaj Rıza Hoca, Galatasaray'ın etkili forvetlerinden korkmadan kadrosunu hiç bozmadı. Belki Ali Sami Yen deplasmanı için çok ofansif bir kadro gibi düşünülebilir. Ama yenileceksen bile korkarak değil, savaşarak kaybetme düşüncesi daha doğrudur. Zaten maçın başlangıç ve devamına bakınca kora kor mücadele vardı. Galatasaray defansı eksiklere rağmen Eskişehir forvetlerini pasifize etmeyi başardı. Fakat orta alandaki eksiklik Kasımpaşa maçındaki gibi ortaya çıktı. Önde oynayan oyuncularını iyi marke eden bir defans ile orta sahada daha fazla pas yapan Eskişehir takımı, maçın genelinde çok iyi mücadele etti. Yedikleri gol haricinde hata yapmadılar. Tabi bu arada Rıza Hoca golü bulduktan sonra oyuna müdahale etti ve Galatasaray'ın en büyük sıkıntı yaşadığı orta alanı kendi lehine çevirdi. Galatasaray, bu sezon ilk defa karşısında bu kadar dirençli bir takım buldu. Öyle ki rakipler Ali Sami Yen'de kendi alanından çıkamaz olurken, Eskişehir hala dirençliydi. Tabi Eskişehir'in Kasımpaşa ve Ankara'ya göre daha kaliteli bir ekip olduğunu unutmamak lazım. Bu puan kaybı, Galatasaray'da kenar yönetimin eksiklerini daha net görmesini sağlar.
<< Önceki Haber Galatasaray için kim ne dedi?-FOTO Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER