Türk teologlar sustu, İslam Alimi Fethi Hicazi konuştu

Türkiye’de Fethullah Gülen Hocaefendi ve Hizmet Hareketine karşı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın emriyle Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB) tarafından hazırlanan iftira dolu bildiri karşısında, ülkede Hocaefendiyi yakından tanıyan Teologların susması üzerine meşhur İslam Alimi Profesör Doktor Fethi Hicazi Mısır’dan cevap verdi.

samanyoluhaber.com

El-Ezher Üniversitesi’nin önde gelen profesörlerinden Arap aleminin saygın İslam Alimi Fethi Hicazi, El-Ezher Üniversitesi Camii’ndeki dersinde DİB’in, Fethullah Gülen ve Hizmet Hareketi hakkında yayınladığı iftiralara sessiz kalmadı. Mısırlı Alim Profesör Hicazi, atılan iftiralara, yaklaşık beş yıldır öğrencilerine medrese usulu ders olarak okuttuğu Fethullah Gülen Hocaefendi’nin Sonsuz Nur kitabından örneklerle cevap verdi.

İşte Fethi Hicazi Hoca’nın sözleri:

Âlimler peygamberlerin mirasçılarıdır. Peygamberler, geriye ne dinar ne de dirhem bırakırlar. Onlar arkasındakilere sadece ilim bırakırlar.

Gerçek âlim, Muhammedi mirasa sahip olandır. İnsanların kendisine eziyet vermeleri ise peygamberi yolda olmanın gereğidir. Hz. Peygamber’e (sas) eziyet edildi. Peygamberimiz eziyete maruz kaldığına göre muhakkak âlimler de eziyete maruz kalacaktır. Üstadımız Muhammed Mütevelli Eş-Şa’ravi’nin dediği gibi “Eziyet, sıkıntı çekmeyen âlim, âlim değildir.’’ Sağa sola yalpalayan birisidir.

Ulemanın çektiği eziyet, Allah katında makbul olmalarının alametidir. Allah, Habibi’ne lütfettiğini onlara da lütfetmiş demektir. Efendimiz (S.A.V.) peygamberliğinin başlangıcından hayatının sonuna kadar kesintisiz eziyet çekmiştir. Ulemanın durumu da aynıdır.

Eziyet çekmemiş âlim yoktur. Âlimlerin, büyük imamların hayatını okuyun, bakın. Rabbiyle irtibatı sağlam olanların devamlı eziyet çektiklerini görürsün. Peygamberimiz (S.A.V) şöyle buyuruyor: İnsanların en çok eziyet çekeni peygamberlerdir. Sonra da derecesine göre diğerleridir.

Türkiye’de meşhur olan büyük âlim ve düşünür Fethullah Gülen, Allah yolunda sıkıntı çekiyorsa bu onun Allah katında makbul olduğunun alametidir.

Çevresinde Hizmet Hareketi’ni oluşturan bu âlim zat ve cemaati için ‘’sapık bir cemaat’’ (ehli sünnet değil) deniyorsa biz de cevap olarak deriz ki: Allah’a hamdü senalar olsun ki sizin O’na olan bu eziyetiniz, Allah katında makbul bir kişi olmasını sağladı.

(Fethullah Gülen’in) Sonsuz Nur kitabına gelince ben size ilk derste açıklamıştım. Allah’ın lütfuyla kitaba vermiş olduğu bu isim, yazarın içinde taşımış olduğu manayı açığa vuruyor. Müellif biliyordu ki Efendimiz ’in (S.A.V.) nuru -ki o manevi bir nurdur- “Oku” emriyle gelen nur, gece gündüz kıyamete kadar kesintisiz devam edecektir. O Nur Kur’an’dır ve cennette de sonsuz olarak devam edecektir.

Kitabın adı ‘’Sonsuz Nur’’. Bu nur Hz. Peygamber'de (sas) mücessemleşmiştir. Bu yüzden Sonsuz Nur isminin yanında müellif Hz. Muhammed (sas) ismini zikretmiştir.

Hocamız Abdul Halim Mahmud’un kitabını okudum. Buyuruyor ki: Satırlara dökülmüş kitap istiyorsan Kur’an-ı Kerime bak. Seyirlik kitap istiyorsan Allah’ın yarattığı kâinat kitabına bak. Pratiğe dökülmüş Kur’an istiyorsan Allah Resul’üne bak. Bundan dolayı ''Tabiri caizse Peygamberimiz Kur'anlaşmıştır.'' Ne demek Kur'anlaşmak? Yani Kur’an’ı tam tamına hayatına tatbik etmek. Efendimizin tüm fiilleri Kuran’a uygundu. Hz. Aişe (R.A) validemiz de Peygamberimiz’in ahlakı sorulduğunda ‘’Ahlakı Kur'an’dı’’ buyurmuştu.

Bu (Sonsuz Nur) kitabını okudum. Ama şahsi bir okuma değildi. Allah’ın lütfuyla ben burada (El- Ezher Camii’nde) dört yıldır bu kitabı okudum ve okuttum. Okurken her bir kelimenin üzerinde hassasiyetle durarak okudum. Hatta bazıları kitabın genel manasını mı bize aktarıyorsun dediklerinde ‘’Hayır, her bir kelime üzerinde özenle durarak okuyorum’’ dedim. Hocalarımızdan öğrendiğimiz gibi her bir ifadenin üzerinde durarak okuyoruz. (Sonsuz Nur kitabında) karşımıza çıkan her mana ya bir ayetten ya da bir Hadisi Şeriften alınmış. Her bir hakikat güvenilir siyer kaynaklarına dayandırılmış.

Bu yüzden bu kitabı öğrencilerime (El Ezher Üniversitesi) ders kitabı olarak hazırladım. Rabb'imizin Kuran’da işaret ettiği örnek insan olsunlar diye. ‘’Sizin için Allah Resulünde uyulacak güzel örnekler vardır.’’

Daima tekrarlıyorum: Bu kitap (Sonsuz Nur), sadece olayları anlatan normal bir siyer kitabı değil. Bir eğitim kitabı, hayat kitabı. Çünkü sen Resulullah’ın peşinden gitmek istiyorsun. Bu kitap bize Efendimizin peşinden, Allah’ın çizmiş olduğu doğru yolda nasıl yürüyeceğimizi öğretiyor. Zira Rabbimiz ‘’Biz seni âlemlere rahmet olarak gönderdik’’ buyuruyor. Burada (Diyanet’in açıklaması) söylenenler karmakarışık şeyler.

Burada (Diyanet’in bildirisinde) diyor ki: (Sonsuz Nur’da) sadece Allah’a iman yeter. Bu Fethullah Gülen Hocaefendi’nin kitabındaki yerinden kesilip alınmış. Bu Kuran’dan menfaatine göre ayeti kesip alana benziyor. Diyor ki ‘’Namaz kılanlara yazıklar olsun’’. Ayeti yerinden koparıp bu manada kullanmak olur mu? Bu batıl bir iştir. Zira ayet ‘’Namazlarından gafil olanlara yazıklar olsun’’ diyor.

Fethullah Gülen Hocaefendi ‘’sadece İman yeterlidir’’ derken hayata ilk önce imanla başlayacaksın. İmandan sonra İslam gelecek. Çünkü iman ve İslam ikisi de aynı nurdan çıkmaktadır. İslamsız iman olmadığı gibi, imansız da İslam olmaz. Hocaefendi’nin sözünün manası bu. Sözü yerinden koparıp alanlar ‘’Namaz kılanlara yazıklar olsun’’ ayetini yerinden kesip alanlar gibidir.

Hocaefendi’nin kitabı ‘’Terörü, şiddeti ve tekfiri teşvik ediyor iddiasına gelirsek, Efendimiz ‘in (S.A.V.) hayatını anlatan Sonsuz Nur kitabından (iddiacıların) böyle bir delili yok. Niçin mi? Çünkü bu kitap Efendimiz’ in barış peygamberi, rahmet peygamberi ve cömert bir peygamber olduğunu anlatıyor.

Geçtiğimiz Perşembe günündeki dersimizde okuduğumuz gibi Efendimiz torunlarını sırtında taşıyordu. Efendimiz ‘in çocuklara olan ilgisine şaşıran birisi ‘’ Bu kadar da olur mu ya Resulullah’’ diyordu. ‘’Evet, ben böyleyim çocuklara karşı. Sen ne yapıyorsun?’’ dediğinde: ‘’Ben böyle yapamıyorum’’ dedi. Efendimiz ‘’Eğer elimden gelseydi çocukların hakkını senden alırdım’’ manasında sözler buyurdu. O Allah Resulü idi. Âlemlere rahmetti.

Başa dönecek olursak bu kitapta (Sonsuz Nur) olan her mesele ya Allah’ın kitabından ya da Resulullah’ın hayatından alınmadır. Hatta ben, bu asırda okutulabilecek en uygun kitap olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu asrın diliyle yazılmış. Doğru, Hocaefendi Türkçe olarak anlatmış bu meseleleri. Ama tercüme edenler en doğru şekilde tercüme etmişler. Bendeki (Sonsuz Nur) kitabına bakarsanız bazı matbaa hatalarını düzelttiğimi görürsünüz. Beşerdir yanılabilir. Ama manası gayesi ve konuları, Emin olan Efendimiz ‘in nuruna uygun kaleme alınmış. Allah yardımcımız olsun.

Profesör Doktor Fethi Hicazi’nin açıklamalarının orjinalini buradan izleyebilirsiniz.


<< Önceki Haber Türk teologlar sustu, İslam Alimi Fethi Hicazi konuştu Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER