İsrail'in uyduları


İsrail'in İran ile ilgili beşeri istihbaratı ne kadar iyi, ne kadar yeterli, doğrusu bu konuda fazla bir şey söylemek çok zor. Bunu İsrail'den başka hiç kimse bilmiyor, başkaları da kolay kolay bilemez; sebebi de aşikar; bu konular çok gizli ve hayati konular.. Bu böyle ama; bu arada İsrail'in İran ile ilgili teknik istihbaratının güçlü, kapsamlı olduğu iddia edilebilir. Bunu da şüphesiz teknik istihbaratın en önemli unsurlarından birisi olan uydularına bakarak söyleyebiliriz. Zaten İsrail de İran konusunda uydu istihbaratına çok güvendiğini bazen açık bazen da kapalı biçimde ifade ediyor, bu konuda çok çalışıyor, mevcut uydularına yenilerini ilave ediyor. Nitekim, bu çerçevede İsrail geçen salı gecesi Palmahim askerî hava üssünden UFUK-9 adını verdiği son askerî uydusunu da uzaya fırlatmış bulunuyor. Hakkındaki bilgiler sınırlı olan bu son uydu 300 kilo ağırlığında olup 600 km. irtifadan açıklanmayan bir yörüngede İran ve çevresini gözlem altında tutacak. Dört yıllık ömre ve diğer uydulardan daha gelişmiş kameraya sahip bu uydunun İsrail'in bugüne kadar uzaya gönderdiği en gelişmiş uydu olduğu söyleniyor. Bir İsrailli yetkili bu konuda 'Bu uydu hedef üzerinde ek bir göz daha olması sebebiyle bize daha büyük operasyonel esneklik sağlıyor. Bu da hedefe daha sık odaklanmamız anlamına geliyor.' diyor. Esasen İsrail UFUK-9'u başarıyla uzaya göndermiş olduğundan dolayı da çok memnun; zira UFUK-6'da çok başarısız olmuş, bu uydu üçüncü boost (yani uzayda tırmanma safhasında) sırasında patlayarak denize düşmüştü. İsrail UFUK-9 ile bugün uzaydan İran'ı gözlem altında tutan 4. uyduya sahip olmuş oluyor. Halen faal olan diğer uydular ise UFUK-5, UFUK-7 ve TECSAR uyduları. Bunlardan TECSAR, UFUK serisi uydulardan oldukça farklı bir uydu. Ocak 2008'de Hindistan'ın güneydoğusundaki Bengal Körfezi'nde bulunan Sriharikota uzay deneme üssünden kısa adı PSLV olan dev bir Hint yapımı fırlatma roketiyle atılmıştı bu uydu. Uydunun Hindistan'dan atılmasının da kendine göre önemli bir avantajı vardı. O zaman dünyanın dönüşüne ters olarak doğu yönünden atılıp yörüngesine yerleştirilmesinin İsrail'e İran'daki hedefleri daha iyi izleme, görüntüleme imkânı verdiği teknik uzmanlarca söylenmişti. İsrail Havacılık Sanayii (IAI) tarafından geliştirip üretilen yaklaşık 300 kilogram ağırlığındaki TECSAR'ın UFUK tipi uydulardan farkı da şöyleydi: Ufuk tipi uydular izleme ve görüntülemeyi sadece özel kameralarla yaparken TECSAR bu görevleri özel bir radara dayalı özel kameralarla yerine getirmek üzere tasarlanmıştı.. Bu radara 'Synthetic Aperture Radar' deniyor ve TECSAR'ın son üç harfi olan SAR da işte bu radarı ifade ediyor. SAR her türlü hava şartlarında çalışabiliyor. Gece-gündüz, fırtınalı, bulutlu, sisli, yağmurlu hava şartlarında izleme ve gözlem yapıp, kaydettiklerini İsrail'deki yer istasyonuna derhal gönderebiliyor. Uzmanlar TECSAR'ın rezolüsyon (çözünürlük-netlik) özelliklerinin de bugüne kadar yapılanlardan iyi olduğunu, 10 santimetrelik nesneleri bile görebildiğini söylemişlerdi. Bu 4 uydunun yanı sıra İsrail'in bugün uzayda AMOS ve EROS modellerinden üç adet haberleşme uydusunun görev yaptığını da yeri gelmişken belirtelim. İsrail bu mevcut uydulara ilaveten önümüzdeki yıllarda OPSAT adını verdiği bir başka casus uyduyu uzaya gönderecek. Bu uydunun da bugüne kadar görülmedik bir mesafeden optik gözlem ve tespit yeteneğine sahip olacağı bugünden söyleniyor. İsrail işte bu uyduları ile İran'ı uzaydan izleyip, bu ülkenin askerî ve nükleer tesisleri ile ilgili istihbaratını artırmayı, muhtemel bir operasyona hazırlanmayı amaçlıyor. Bu uydular İsrail'e İran konusunda ne kadar faydalı oluyorlar, bilmeye imkân yok elbette. Ancak, ne olursa olsun, İsrail'in uzaydan İran'ı izlemeye kararlı olduğu, bunun için elinden geleni yapmakta olduğu da bir gerçek. İsrail uyduları hakkında bugün bizim bildiklerimiz aşağı yukarı bu kadar. İran bu konuda daha çok bilmek ve öğrenmek zorunda elbette...
<< Önceki Haber İsrail'in uyduları Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER