Balbay CHP'den mi aday?


Mustafa Balbay, mağdur durumda olduğu için, hangi sebebten dolayı cezaevinde yattığını sürekli tekrarlamıyoruz. Ve tabii ki, bütün gayretimizle tutuksuz yargılanması için çaba sarf ediyoruz. Bir baktım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Düsseldorf'ta "Balbay CHP'den aday olursa memnun oluruz" demiş. Mustafa Balbay'ın günlüklerinden, 28 Şubat sürecinde ve daha sonraki yıllarda askerle kurduğu sıkı fıkı ilişkileri anlamak mümkün: 10 Aralık 1998: Saat 10'da Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) Kurmay Başkanı Org. Necdet Timur telefon etti. "Bugün öğleyin yemek yesek sizin durumunuz uygunsa" dedi. "Tamam" dedim. Beni özel araçla aldılar. Konu başlıklarıyla konuştuklarımız: Mesut Yılmaz'a gümüş tepside başbakanlık verdik; kullanamadı. Planlar bu yüzden tam yürümedi. Baykal'ın ne yapmak istediğini kestiremiyorum. Geniş tabanlı hükümet kurulursa, bu, devlet olanaklarının dört koldan talanı demektir. Partilere bakıyoruz, çoğunda muhatap olunacak kişi yok. Fazilet Partisi tekrar iktidar olur mu? Ona tekrar hükümet verilir mi? Verilmez... Korkarım yine mecbur olacağız. Türk Silâhlı Kuvvetleri'nin görevleri arasında iç güvenlik var. 31 Ekim 1999: KKK Kurmay Başkanı Org. Necdet Timur ve emekli Org. Doğu Aktulga ile sohbet... Pazar günü saat 16-19 arasında. Necdet Timur (N.T): "Kumaşçıma uğradım geçen gün, 'Neredesiniz efendim, bunu siz düzeltirsiniz' diyor." Mustafa Balbay (M.B): "Evet siyasete güvensizlik yerleşiyor" N.T: "28 Şubat benzeri bir girişim mi yapmalı?" M.B: "28 Şubat devam ediyor deniliyor ama durum ortada. Bence irtica o günlerden daha fazla mesafe aldı... 28 Şubat benzeri diyorsanız, bu kez atılacak adım sonuç alıcı olmadı. Süreye yayılmamalı." Doğu Aktulga: "Ben de onu diyorum. Zaten 28 Şubat yeterince ileri gitmedi." N.T: "Cumhuriyet'te bazı çatlak sesler var: Toktamış Ateş, Oral Çalışlar, Aydın Engin, Attila İlhan." M.B: "Ama asıl olan geminin rotası." 15 Ocak 2000: Atilla Ateş, Doğu Aktulga... Doğu Aktulga, Atilla Ateş'e "Bu iş sopayla olur; öteki yollar boşa" diyor. Atilla Ateş gülümseyerek "Sen beni kötü yola iteceksin" karşılığını veriyor. Mustafa Balbay, Atilla Ateş'e, -kulis almak kaygısıyla olmadığının da altını çizerek- şu tesbitini naklediyor: "Siyasetçilerin TSK'yı ikinci plana itme gayretleri dikkat çekiyor. Demirel, Kıvrıkoğlu'nu konuşma kürsüsünün arkasına alıyor. Şık bir fotoğraf çıkmıyor. Dışarıdan görünen bu, siz ne dersiniz?" Atilla Ateş, Hüseyin Kıvrıkoğlu'nun böyle hareket etmemesi gerektiğini belirtiyor. 8 Kasım 2002'de Mustafa Balbay, Aytaç Yalman ile birlikte seçim sonuçlarını değerlendiriyor: Yalman, Balbay'a şunları söylüyor: "Seçim sonuçlarına millet iradesi diyemiyorum, ümmet iradesi." *** Bu konuşmalar, farklı askeri muhataplarla daha sonraki tarihlerde de sürüp gidiyor. Karşılıklı görüş alışverişinde bulunuyorlar. O sırada, orduda bazı askerler siyasetin tam göbeğinde; müdahale hazırlıkları var. Bu irtibat, Mustafa Balbay'ın Ergenekon'la ilişkisi olduğunu gösterir mi, bilemiyorum. (Muhtemelen göstermez) Ama, en azından 28 Şubat'ı gerçekleştirmiş ve AK Parti iktidarından sonra da darbe hazırlığına geçen komutanlarla sıkı fıkı ilişkisi olduğu ortada. Balbay'ı aday göstermek, eski CHP'ye yakışırdı. Ama ya yenisine?
<< Önceki Haber Balbay CHP'den mi aday? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER