Çok ölüyoruz


Yazının başlığını önce "Alçaklığın bilinen tarihi" diye koymuştum ama 13 gencecik fidanın ardından yükselen öfke ve idrak kilitlenmesi selinin büyüklüğü frenledi beni. Bu tür alçakça saldırıların neyi amaçladığını ifade eden, yazan epey idrak sahibi insanımız var çok şükür. Belli ki istedikleri tam da bu. Yani öfkemize yenik düşelim, akan kana yenilerini ekleyelim ve barış ihtimalini büsbütün ortadan kaldıralım. Başta BDP olmak üzere neredeyse tüm siyasilerin zihinsel felç yaşadığına ciddi olarak inanıyorum. Artık bir kangrene dönüşmek üzere olan meselenin çözümünün en azından bu siyasi jenerasyonla olmayacağına olan inancım iyiden iyiye pekişti. BDP gibi neredeyse faşist çizgide siyaset yapan, her fırsatta gerilimi, kini, nefreti körükleyen siyasi zihniyetin getireceği nokta, başta Kürtler olmak üzere bu millet için hayırlı değildir sevgili dostlar. Allah'tan, mevcut BDP yönetim zihniyeti yönetmedi terör örgütünü bugüne kadar. Yoksa dökülen kan bin misli fazla olurdu diye korkmaktayım. Maalesef iktidarıyla, muhalefetiyle tüm siyasi yelpaze böylesi kanlı bir tabloyu çözmekten çok uzak. Dün anamuhalefet partisi liderini izledim. Böylesi önemli bir mesele, bu kadar mı ucuz temellendirilir, bu kadar mı basit siyasi çıkarlara alet edilir? İnanılır gibi gelmedi bana. İktidar ise, şımarık ve faşizme meyyal Kürt etnik siyasetçilerin istediği gerilim politikasına her gün yağ sürmekle meşgul. Sırrı Süreyya gibi sözüm ona vicdanlı, merhamet odaklı siyaset yapacaklarını düşündüğümüz isimlerin ise sürdükleri makyaj bu tür sahici acı olaylarda hemen dökülüveriyor. Geriye kabak gibi bir sentetik vicdan çirkinliği kalıyor maalesef. 13 ana düşünün, 13 yüreği kan ağlayan anne... Bir yandan iğrenç siyasi menfaatler, ucuz politikalar, basit kariyer hesapları, aşağılık çıkar oyunları, diğer yandan kanlı bir bataklığa sürülen gencecik fidanlar. Ve hepsinin üzerinde, bu kanlı ve pis savaşı ülke gerçeği olarak kabul ettiren sinsi mihraklar. Biz bu tabloyu değiştiremedikçe daha çok Kürt ve Türk genci can verecek, daha çok analar ağlayacak ve daha çok öleceğiz sevgili okur. Biz öldükçe onlar varlıklarını sürdürecekler, analar ağladıkça onlar siyasetlerini devam ettirecekler, biz kahroldukça onlar ellerini ovuşturacaklar. Maalesef böyle... Her böylesi müessif vakıa sonunda bir süre pusarlar, susarlar, hık mık ile 'üzgünüz' filan derler ama merak etmeyin, yarın öbür gün yine ortaya çıkarlar. Yine küstah küstah konuşurlar; yine saçma sapan yorumlar yaparlar, yine 'ordunun morali bozuk, bu yüzden böyle oluyor' gibi dâhice demeçler yumurtlarlar. Korkarım ki, bu hastalıklı siyasi jenerasyon gitmedikçe, bu faşist zihniyetin etnik kuklaları ortalıkta cirit attıkça bu millete huzur yok. Üzgünüm ama durum bunu gösteriyor. Zira biz öldükçe onlar varlıklarını devam ettiriyorlar ve ettirecekler... Üzüntülerinde de samimi olduklarına inanmıyorum asla, tıpkı çözüm önerilerinde samimi olmadıklarına (gerçi doğru dürüst ne önerdiklerini kendileri de bilmiyor ya neyse!) inandığım gibi. Merak etmeyin, bir süre sonra utanmadan ortaya çıkıp; 'Türk askerlerini yakan gerillalara saygı duyuyoruz, bizim mücadelemiz, onların mücadelesi' diye açıklama yapıp alkış bile toplarlar. İntihar bombacısını kutsayıp, idolleştiren hastalıklı zihniyet bunu da yapar. Ne kadar çok ölüm, o kadar uzun ömür bunlar için çünkü... Yazık...

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER