Sanayi Ve Ticaret Bakanı Ergün: ''Cumhurbaşkanlığı Seçimleri, Türkiye'de Her Dönem Büyük Entrikalara Sahne Olmuştur''

Sanayi Ve Ticaret Bakanı Ergün: ''Cumhurbaşkanlığı Seçimleri, Türkiye'de Her Dönem Büyük Entrikalara Sahne Olmuştur''

Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, ''Cumhurbaşkanlığı seçimleri, Türkiye'de her dönem büyük entrikalara sahne olmuştur'' dedi. Partisinin Derince ilçe başkanlığınca Yenikent Mahallesi'nde bir düğün salonunda düzenlenen ''Ticaretin Gelişmesinde Siyasi İstikrarın Önemi'' konulu toplantıya katılan Ergün, bir ülkede ekonominin, sanayinin, ticaretin, turizmin, diğer sektörlerin gelişmesi için o ülkede istikrarın sağlanmış olması gerektiğini belirterek, istikrarın hem siyasi, hem ekonomik istikrar, hem de güven ortamının tesis edilmesi anlamında olduğunu ifade etti. Ergün, siyasi istikrarsızlığın en belirgin göstergesinin koalisyon dönemleri olduğuna işaret ederek, Türkiye'nin 70'li, 90'lı yıllarda çok şey kaybettiğini, bu yıllarda mesafe alamadığını dile getirdi. Koalisyon dönemlerinin 'kısa ömürlü hükümetler, çok partili koalisyonlar, yüksek faiz, yüksek enflasyon, kamu borçları, bütçe açıkları' anlamına geldiğini belirten Ergün, böyle ortamda ne ticaret, ne de yatırım olacağını, Türkiye ekonomisinin o dönemlerde küçüldüğünü kaydetti. ''Bir siyasi partinin tek başına iktidarda olduğu dönemlerde Türkiye önemli atılımlar yaptı'' diyen Ergün, ''Bir gün bir başka parti göreve gelecek, o günün ne zaman olacağına milletimiz karar verecek. Ama ne olursa olsun bir partiyi tek başına iktidara getirin. Ne olursa olsun, birine sorumluluğu tam verin. İşin sorumlusu belli olsun, karar alabilsin, aldığı kararı uygulayabilsin.'' diye konuştu. Ergün, sadece bir siyasi partinin tek başına iktidarının değil, kurumların birbiriyle uyumunun da önemli olduğuna dikkati çekerek, Türkiye'nin bunlardan da büyük sıkıntı çektiğini, siyasi istikrarın hükümet düzeyinde tesis edildiğini, ancak geçmişte Cumhurbaşkanlığı makamıyla hükümet arasında bir uyumsuzluk yaşandığını savundu. Ergün, şöyle devam etti: ''Cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında başından beri korkunç entrikalar olmuştur. Buna Atatürk'ün Cumhurbaşkanlığı seçimi de dahil. Atatürk'ü Cumhurbaşkanı seçtirmemek için yeni kurallar getirmek istediler, 'Cumhurbaşkanı olacak kişi Misak-ı Milli sınırları içinde doğmuş olması gerekir' dediler. Atatürk Selanik'te doğmuş, o zaman Selanik Türkiye sınırları içinde. Cumhuriyetten sonra Yunanistan sınırlarında kalmış. Atatürk, Cumhurbaşkanı seçilemesin diye bu teklifleri vermişler ve mecliste büyük entrikalar olmuş. İsmet Paşa Cumhurbaşkanı seçileceği zaman, Atatürk, Dolmabahçe'de hasta yatağında. Entrikacılar devreye giriyor, suikast dahil olmak üzere her şeyi deniyorlar. Dönemin İçişleri Bakanı Şükrü Kaya, Atatürk'ün İsmet Paşa'yı görmek istediğini bildiriyor. Genelkurmay Başkanlığından bir istihbarat geliyor, 'Sakın gitme, yolda sana suikast düzenleyecekler' diyorlar. Cumhurbaşkanlığı seçimleri, Türkiye'de her dönem büyük entrikalara sahne olmuştur. Meclis üzerinden alçak uçuş yapmalar, milletvekillerini kulislerde tek tek rehin alıp tehdit etmeler, Cumhurbaşkanı adayı Ali Fuat Başgil'i otel odasında tehdit edip, uçakla Avrupa'ya geri göndermeler dahil olmak üzere çeşitli tarihi vesikalar konuşuruz. Son Cumhurbaşkanlığı seçiminde parlamentoda olanları gördünüz, bazı partiler meclise girmedi, bazı partiler milletvekillerini genel merkeze hapsetti tuvalete bile göndermedi. Anayasa Mahkemesine 367 gibi ilginç, hukuk ayıbı bir karar aldırdılar. Genelkurmay internet sitesinden bildiriler yayınlandı. 'Bu işleri düzeltirse halk düzeltir' dedik.'' -SORULAR- Bakan Ergün, toplantıda katılımcıların sorularını da yanıtladı. Ergün, bir katılımcının profesyonel askerlik ve uzman alımı konusunda açıklama istemesi üzerine, şunları söyledi: ''Bunlar Genelkurmay ile Türkiye'nin savunma ve güvenlik ihtiyaçları ile birlikte alınacak kararlardır. Seçim var diye ayak üstü, hiç düşünmeden söylenip de yapılacak işler değil bunlar. Söylersek gençlerin de hoşuna gider. Söyleyelim de 13 Haziran'a bir şey kalmadı, 13 Haziran'da 'hadi bakalım' demezler mi? Önümüzdeki yıllarda profesyonel ordu konusu çok ön planda olacak. Bu üzerinde ciddi çalışılması gereken konular, hiçbiri ayak üstü cevaplandırılacak konular değil.'' Ergün, ''Bor madenleriyle ilgili çalışmanız var mı?'' sorusunu ise şöyle yanıtladı: ''Türkiye bor madenleri konusunda dünyadaki bor rezervinin hemen hemen yüzde 65'ine sahip. Bu üzerinde Ar-Ge yapılıp, bordan bir sürü türev üretmekle zenginliğe dönüştürülebilir. Boru ham madde olarak satmaktan büyük para elde edemeyiz. Tüm dünyada kullanılan bor madeninin piyasa değeri 3 milyar dolardır. ODTÜ ile birlikte Bor Enstitüsü kurduk. Boru enerjide, çimento sanayisinde, tekstilde, boyada nasıl kullanabiliriz, bunlar üzerinde ciddi Ar-Ge çalışmaları yapılıyor. Çimentoda bor kullanılmasıyla betonun ömrü konusunda müthiş bir ilerleme kaydedeceğiz. Bu ilerleme, bizim bor rezervlerinden daha yüksek miktarda katma değer üretmemize imkan verecek.'' (TE-İU)08.06.2011 08:43:19
<< Önceki Haber Sanayi Ve Ticaret Bakanı Ergün: ''Cumhurbaşkanlığı... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER