TOKAT (A.A) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, "Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye Cumhuriyetinin bölünmez bütünlüğünün, rejiminin, 76 milyon yurttaşımızın eşit, özgürce ve kardeşçe yaşamasının garantisidir" dedi.
     Günaydın, CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan ile partisinin Tokat İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, ilk özgürlük savaşının Türkiyede verildiğini belirtti. Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürke teşekkür eden Günaydın, dünyaya örnek gösterilen ülkenin, karanlık bir dönemden geçtiğini iddia etti.
     Partisinin eşitlikten, özgürlükten, kardeşlikten ve barıştan yana olduğunu ancak Türkiye Cumhuriyetinin bölünmez bütünlüğünün ve üniter yapısının da mutlaka korunması gerektiğini vurgulayan Günaydın, şöyle devam etti:
     "Hepinizin bildiği gibi barış süreci altında yürütülen ve İmralı ile sürdürüldüğü söylenen görüşmeler, Türkiyenin rejimini değiştirmeye yönelik çeşitli müzakerelerin yapıldığı görüşmelere dönmüştür. Başbakan tarafından görevlendirilen, atanan akil adamlar, adeta AKP propagandasını yapmak üzere Türkiyenin 7 bölgesine gönderilmiştir."
     Günaydın, akil adamların tarafsızlığı konusunda ciddi kaygıları olduğunu, süreci izlediklerini vurgulayarak, "Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye Cumhuriyetinin bölünmez bütünlüğünün, rejiminin, 76 milyon yurttaşımızın eşit, özgürce ve kardeşçe yaşamasının garantisidir. Mecliste ve meclis dışındaki faaliyetlerimizde bu çabayı eksiksiz sürdüreceğimizden hiç kimsenin kuşkusu olmasın diye konuştu.
    
     -"Barış içerisinde yaşamak kadar güzel bir şey var mıdır-"-
    
     CHP Genel Başkan Yardımcısı Tezcan ise Türkiyenin terörden çok çektiğini belirterek, "Aklı başında hiç kimse terörü arzu etmez, kanın akmasını istemez. Barış içerisinde yaşamak kadar güzel bir şey var mı- Yok" dedi.
     Herkesin barış istediğini vurgulayan Tezcan, Huzur, sükun ve barış, vatandaşın en doğal isteğidir. Ancak barış istiyoruz adı altında barışı tetikleyen, barışı ortadan kaldırmaya yönelen, barışı sabote eden, savaşı ve çatışmayı tetikleyen düşünceleri meşrulaştıran bir süreç yaratılmamalıdır. Bizim ısrarla üzerinde durduğumuz nokta budur" şeklinde konuştu.
     Bir gazetecinin "terör örgütü PKKnın Türkiyeden çekilme sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusunu Tezcan, şöyle yanıtladı:
     Elbette, insanların ölmesine, yaralanmasına neden olan teröristlerin ülkeyi terk etmelerini hepimiz arzu ederiz. Ancak burada akla uygun çözümlerin yaratılması lazım. Şimdi bunlar silahsız terk edeceklerse o silahlar ne olacak- Buna birisinin cevap vermesi lazım. Gömecekler mi, başka bir yere mi götürecekler- Peki silahla beraber çıkacaklarsa ve o silahlar bir sürü insanın ölümüne neden olmuş, cinayete karışmış silahlarsa, o silahları ve o silahları kullananları herhangi bir yaptırıma tabi tutmadan hukuk devleti içerisinde serbest bırakmanın yasalarla açıklanabilir bir tarafı var mıdır- Biz sadece bir akıl yürütmeden bahsedebiliyoruz. Çünkü aslında bu sorunun cevabını bilen iki kişi var; bunlardan birisi Abdullah Öcalan, birisi Recep Tayyip Erdoğandır. Çıkıp onların bu konuda bir açıklama yapmaları herhalde en doğrusu olacaktır."
    
     Muhabir: Ekber Türkoğlu - Recep Bilek / Önder Felek
     Yayıncı: Emine Konuk