AYDIN (A.A) - Gökmen Şireci - Eski Başbakan Adnan Menderesin köyü olan Koçarlı ilçesine bağlı Çakırbeyli köyü sakinleri, Menderese iadeiitibarı için TBMMye yapılan başvuruyu yakından takip ediyor. Köy muhtarı Mehmet Demir, köylülerin başvuruyu gecikmiş bir girişim olarak gördüğünü belirtti.
     Eski başbakanlardan Adnan Menderesin avukatı Burhan Apaydının Menderesin 27 Mayıs 1960 darbesinden sonra hukuka aykırı bir şekilde yargılanarak idam edildiğini belirterek, mahkumiyet kararının iptal edilmesi için TBMMye başvurmasına ilişkin gelişme, Menderesin köylülerince yakından takip ediliyor.
     Köy muhtarı Mehmet Demir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Adnan Menderesin hukuka aykırı olarak yargılanıp idam edildiğini belirterek, mahkumiyet kararının TBMM tarafından iptal edilmesini beklediklerini söyledi.
     İadeitibar kararı konusunda çok geç kalındığını savunan Demir, İdamın üzerinden yarım asır geçti. Menderesin köylüleri olarak bunu çok geç kalmış bir girişim olarak değerlendiriyoruz. Bugüne kadar itibarının çoktan iade edilmesi gerekiyordu. Belki de geçmişte hükümetler çekindiğinden bunu gerçekleştiremedi. Ancak geç de kalınmış olsa Meclisimizden böyle bir karar çıkarsa onu seven herkes çok mutlu olur dedi.
    
     -Gözyaşımızı dahi gösteremedik, içimize akıttık-
    
     Menderesin idam edildiği günlerde köylüleri olarak ağlamaya dahi korktuklarını, baskı altında olduklarını anlatan Mehmet Demir, sözlerini şöyle sürdürdü:
     O günleri hatırlamak dahi istemiyorum, tüylerim diken diken oluyor. İnsanlar, Menderesi seviyorum dahi diyemeyecekleri bir duruma getirildi, böyle günler yaşandı. Gözyaşımızı dahi gösteremedik, içimize akıttık. Fotoğrafını taşıyamıyorduk. 1965 yılında dayımla Tunceliye gittiğimizde kamyonumuzun plakasını gören bir vatandaş geldi, Menderesin fotoğrafının olup olmadığını sordu. Dayım cebinde sakladığı vesikalığı gösterince vatandaş alıp öptü, fotoğrafı istedi. Dayım fotoğrafın tek olduğunu söyleyerek vermedi. Dayımda fotoğrafın olduğunu ben dahi bilmiyordum. Ne yazık ki böyle günler yaşandı.
     Mehmet Demir, idam sonrasında Menderes ailesinin büyük acılar yaşadığını söyledi. Ankarada 1972 yılında Adnan Menderesin ailesini ziyaret ettiklerini kaydeden Demir, şunları anlattı:
     Menderesin eşi Berrin Hanımı ziyarete gittik. Kavaklıderede çok küçük bir evde oturuyorlardı. Ziyarete gelenlerden birisi, Çok ziyaretçiniz oluyor, bu ev küçük, sizi başka bir eve çıkaralım dedi. Berrin Hanım ise İdam sonrasında bizi başbakanlık konutundan çıkarıp kapının önüne bıraktılar. Ankarada hiç kimse korkusundan bize sahip çıkmazken bu evin sahibi bize sahip çıkıp kapısını açtı. Ben onun hatırına bu evden ayrılmak istemiyorum deyince çok üzüldük. Kendisine olduğu gibi ailesine de çok haksızlıklar yaptılar. Ailesi büyük acılar yaşadı. İtibarının iadesi, ailesinin yaşadığı bu acıları da bir nebze olsun dindirecek.
    
     -Yetim kalmış çocuk gibiydik-
    
     Çakırbeyli köyü sakinlerinden Hüseyin Karagöz (80), Menderesi çok sevdiklerini, idamı nedeniyle büyük üzüntü yaşadıklarını belirtti.
     Adnan Menderesin idamıyla yetim kalmış çocuğa döndüklerini söyleyen Karagöz, İtibarının iade edilmesi çok geç kalmış bir durum. İnşallah itibarı iade edilirse yıllardan beri süren üzüntümüz bir nebze de olsa azalır diye konuştu.
     Menderese, Beyimiz diye hitap eden köylülerden Münevver Çıkrık (80) ise Beyimiz çok iyi bir insandı. Sevecen, sevilen bir kişiydi. Çekemediler, iftiraya uğradı. Köylüleri olarak hakkının geri verilmesini istiyoruz dedi.
     Köyün emekli imamı Abdulkadir Can (70) da itibarının iade edilmesinin çok geç kalmış bir olay olduğunu vurgulayarak, demokrasi, insan hakları adına bir an önce bunun gerçekleşmesi gerektiğini söyledi.
     Çakırbeyli sakinlerinden emekli öğretmen İsmail Karabayır, demokrasi ve insanlık açısından bunu beklediklerini,devlet büyüklerinin bu konuda en kısa sürede gerekeni yapmasını istediklerini kaydetti.
    
     -Avukatı Meclise başvurmuştu-
    
     Eski başbakanlardan Adnan Menderesin avukatı Burhan Apaydın, Menderesin 27 Mayıs 1960 darbesinden sonra hukuka aykırı bir şekilde yargılanarak idam edildiğini belirterek, mahkumiyet kararının iptal edilmesi için TBMMye iki kez başvurdu. TBMM de başvuruyu hem dilekçe hem de Anayasa komisyonları aracılığıyla değerlendirmeye almıştı.
    
     Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu