12 Eylül darbesini andıran İç Güvenlik Paketi siyasi infiale yol açtı

12 Eylül 1980 darbesinden 35 yıl sonra benzer bir dönem başlıyor.

12 Eylül darbesini andıran İç Güvenlik Paketi siyasi infiale yol açtı

Güvenlik güçleri keyfi arama yapabilecek, kimseye haber vermeden 48 saat gözaltına alabilecek, silah kullanabilecek, hakim kararı olmadan herkesi dinleyebilecek.

Bugün gazetesinden Ömer Önder'in haberine göre, İç Güvenlik Paketi muhalefetin bütün itirazlarına rağmen TBMM Genel Kurulu’nda AKP’nin oyları ile kabul edildi. 1980 darbesinden 35 yıl sonra Türkiye benzer bir sıkıyönetim dönemine resmen girdi. Keyfi arama, silah kullanma yetkisi, hakim kararı olmadan dinleme gibi demokrasi dışı pek çok uygulamanın yolu açıldı.

Sıkıyönetim dönemlerinde bile olmayacak düzenlemelerin yer aldığı İç Güvenlik Paketi muhalefetin bütün itirazlarına rağmen TBMM Genel Kurulu’nda AKP’nin oyları ile kabul edildi. Kullanılan 231 oydan 199 kabul, 32 ret oyu çıktı.

Konuyla ilgili konuşan siyasiler konunun vatandaş tarafından algılanmadığını ya da algılanmış olsa bile 'kendilerine dokunulmayacağını çünkü AKP'ye oy verdiklerini düşündüklerinin' altını çizdi.

DARBE DÖNEMİNE HOŞ GELDİNİZ

İstanbul Bağımsız Milletvekili Hakan Şükür: Adına İç Güvenlik Yasası mı dersiniz, istibdat başlangıcı mı, muhaberat devleti mi bilmem. Artık bireysel özgürlüğünüzü hükümet elinizden aldı. Meclis'te kabul edilen İç Güvenlik Yasası ile polis sizi savcısız, mahkeme kararsız alıp götürebiliyor. Nereye mi? Artık insafına kalmış! Mahkeme ve savcılık kararı olmadan polis sizi 48 saat gözaltına alıp kimseye haber vermek zorunda değil. Darbe dönemine hoş geldiniz. Allah kimseyi yanlışı savunacak kadar cahil, doğruyu inkâr edecek kadar da nankör yapmasın. Gece yarısı sadece İç Güvenlik Paketi’ni değil, Cumhurbaşkanı’na örtülü ödenek veren yasayı da Meclis'ten geçirdiler. Dikkat edin, güvenlik ve para.

POLİS DEVLETİ

CHP Ankara Milletvekili Levent Gök:
Polis devleti uygulamaları başlayacak. İnternete yasak da, İç Güvenlik Paketi de, Saray’a verilen istihbarat yetkisi de bütün muhalefeti sindirmeye yönelik çalışmalardır. Temel hakların ayaklar altına alınacağı bir döneme gidiyoruz. Toplumun her kesimi büyük mağduriyetler yaşayacak. Cumhurbaşkanı’na hiçbir dönemde verilmeyen bir yetkinin şimdi verilmeye çalışılması Anayasal gasptır. İnternet yasasıyla da hukuku arkadan dolanmak istiyorlar.

SARAY DİNLEYECEK

MHP Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu: Bu çıkarılan yasalar tamamen Anayasa’ya aykırı. ‘Ben yaptım oldu’ anlayışının eseri. Kime ve neye karşı kullanılacağı belli olmayan bir yasa çıkıyor. Yapılan bir darbeden başka bir şey değil. Cumhurbaşkanı istihbarat toplayacak. Ne için? Beştepe’deki Saray’da herkesi izleyecek bir istihbarat yapısı kuruldu. Herkesi Saray’dan izleyecek ve dinleyecek bir yapı oluşturuldu. Bu da örtülü ödenekle sağlanacak.

BASKICI REJİM

LDP Genel Başkanı Cem Toker: Demokratik ülkelerde olmayacak şeyler bu çıkan yasalar. Eski Doğu Almanya’da yapılanlara benzetiyorum tüm uygulamaları. Baskıcı rejimlerde korku temelli anlayışlar vardır. Afrika ve Ortadoğu’da görülmeyen uygulamalar hayata geçiriliyor. Kuvvetler ayrılığı ilkesi tamamen yok edildi.

PARALEL DEVLET KURULDU

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi: AKP grubu parlamentoyu saraya teslim etmiştir. Paralel devlet kurulmuştur. Sarayda artık paralel bir devlet vardır. Paralele lafını dillerinden düşürmeyenler bugün Türkiye’de paralel bir devleti sarayda oluşturmuşlardır. Kadrolarıyla 13 adet komisyonuyla ve artık örtülü ödeneğiyle sarayda bir başka devlet vardır.

KİMİ NASIL KULLANACAK?

DSP Genel Başkanı Masum Türker: Türkiye’yi istihbarat devletine dönüştüren, insanların haklarını kısıtlayan bir yasadır. Cumhurbaşkanlığı’nın örtülü ödeneği olamaz. Kimi nasıl istihbarat işlerinde kullanılacağı bilinemez. Gizli polis gücüyle hükümet bile izletilebilir. Tek adam koskoca ülkeyi savaşa sokabilecek konuma getiriyor. Polis Koleji’nin kapatılmasıyla da bunlar destekleniyor.

SARAY DARBESİ

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural: Fiili bir darbe yapıldı. Saray darbesidir. Saray içi kabine, milletin egemenliğini kullanacak noktaya gelmiştir. Fiili olarak darbe, milleti temsil edenler tarafından örtülü ödenekte meşrulaştırılmaya çalışılmıştır. Başbakan diye Bakanlar Kurulu diye kimse kalmamıştır. Erdoğan’ın rol modeli kardeşi Esed ve Saddam.

TOPLUMSAL ÇATIŞMA NEDENİ

HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan: Bu yasalarla Türkiye hızla bir tek adam ve diktatöryal bir yola doğru gidiyor. Bu yasalar Türkiye’yi gittikçe totaliterleştiren bir yapıya doğru sürüklüyor. Bu yasalardan Türkiye için hayırlı bir şey çıkmaz. Tüm baskıcı rejimlerde halk baskılara ve israfa tepkisini farklı yollardan gösterir. Bunun ardından toplumsal çatışma gelir. Bu yasalar toplumsal çatışmaya neden olur.

TEPKİLERE HAZIRLIK

BBP Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çayır: AKP İktidarı, kendisine gelecek toplumsal tepkilere karşı bir hazırlık yapıyor. AB yasalarının tam tersi yapılıyor. Özgürlükler ve haklar konusunda geriye döndük. Cumhurbaşkanı’nın Anayasa’da olmayan hakları yasayla alması mümkün değildir. Toplumun artık sempatisi de yok. İnsanların ifade hakkını ve özgürlüğünü kısıtlayarak kimse bir yere varamaz.

DEVLETİ PUTİN GİBİ YÖNETMEK İSTİYOR

HDP ŞırnakMilletvekili Hasip Kaplan: Örtülü ödeneğin bankamatikleri artık çocuklarında ve torunlarında gezecektir. Böyle bir açgözlülük doymazlık dünyanın hiçbir rejiminde görülmemiştir. Putin gibi devleti yönetme anlayışına sevdalanmış. Bu, hukuk devleti ve demokrasi için son derece tehlikeli bir durumdur.

DAVUTOĞLU'NUN HABERİ YOK MU?

CHP Milletvekili Umut Oran:?Cumhurbaşkanı’na örtülü ödenek verilmesini önergeyle Başbakan Ahmet Davutoğlu’na sordu. Umut Oran, “Bu önerge verilmeden önce Bakanlar Kurulu’nda görüşüldü mü? Seçim iş ve işlemleri için 3 aylığına atanan ‘bağımsız’ olması gereken bir isimin İçişleri Bakanı sıfatıyla size sormadan önerge vermesi mümkün mü, bu önergeden haberiniz var mıydı” dedi.
<< Önceki Haber 12 Eylül darbesini andıran İç Güvenlik Paketi siyasi... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER