Aromaterapinin beyne etkisi

Samanyoluhaber.com yazarı Akademisyen Esra Büyükcombak bu haftaki yazısında Esansiyel Yağlar ve 'Aromaterapi'yi anlattı

Aromaterapinin beyne etkisi

ESRA BÜYÜKCOMBAK
Akademisyen (Genetik ve Biyoloji Mühendisliği)

Koku ve hafıza duygusu arasında inanılmaz bir bağlantı vardır. Yolda yürürken duyduğunuz veya bir ortama girdiğinizde burnunuza gelen bir koku sizi alıp çocukluğunuza götürebilir. İster sıcak kurabiye kokusu annenizle olan mutfak anılarınızı, ister toprak kokusu köy hatıralarınızı anımsatsın duyduğunuz kokuyla hafızanız canlanır ve bir anda o günlere yeniden gidersiniz.

Koku güçlü bir duyudur ve  beyin yapınızı doğrudan etkiler. 2016 yılında öğrencilerle yapılan testlerde, biberiye yağının kokusunun hafızayı geliştirmeye olumlu katkı sağladığı bulundu. Son araştırmalar ise gül, portakal, okaliptüs, limon, nane, biberiye ve lavanta kokularından birini altı ay boyunca her akşam iki saat koklayan yetişkinlerin hafızasında % 226 artış olduğunu gösterdi. Peki bu kokular neden ve nasıl bu kadar etkilidir?



Esansiyel Yağlar ve Aromaterapi nedir?

Aromaterapi, bitkilerin köklerini, yapraklarını veya çiçeklerini damıtarak elde edilen yağların hastalıkları önlemek veya mevcut hastalıkları tedavi etmek amacıyla kullanılmasıdır. Aromaterapi, sağlığı desteklemek ve huzuru arttırmak için doğal bitki özlerinin karmaşık bileşiklerini kullanan bütünsel bir yöntemdir. Aromaterapide kullanılan kokular esansiyel yağlardır ve bitkilerin çevreye uyum sağlamak, kendilerini korumak amacıyla ürettikleri kimyasal bileşiklerdir. Bitkiler, bu yağlar sayesinde böcekleri kendilerine çekerler ve zararlı bakteri, mantar ve böceklere karşı korunurlar. Uçucu yağlar olarak da bilinen bu yağlar buhar damıtmasıyla veya soğuk sıkımla elde edilebilir.

Aromaterapiyle tedavinin kökeni çok eski zamanlara dayanır. Her bir yağ farklı bir bileşene sahiptir. Bu yüzden kendilerine has terapötik etkileri vardır. 


Beyin Mekanizması ve Koku Hafızası

Koku, uzun zamandır unutulan deneyimleri bir anda tetikleyebilir. Belki taze pişmiş ekmek kokusu veya yeni kesilmiş çim kokusu sizi o andan alıp daha eskilere götürebilir.  Aslında birçok çalışma, kokuların görsellerden daha yoğun ve canlı anıları tetiklediğini göstermiştir. 

Bu durumun nedeni limbik sistemin beynimizde hafıza ve duygularla doğrudan ilişkili olmasıdır. Limbik sistemde yer alan hipokampus, beynimizin kütüphanesi gibidir. Anılarımızı dosyalar ve ihtiyaç halinde geri getirir. Hipotalamus, limbik sistemimizdeki bir başka yardımcıdır. Beynimizin bu kısmı birçok sistemimizin çalışmasını sağlayan mühendistir. Vücut ısısı kontrolü, uyku düzeni, metabolizmanın çalışması, adrenalin ve hormonlar da iş tanımının bir parçasıdır. Aynı zamanda bizi neşeli, kızgın ya da mutsuz hissettiren molekülleri kontrol eden önemli bir duygusal merkezdir. 

Beynin limbik sisteminde bulunan bir diğer kısım amigdala, duygusal tepkilerle, özellikle de korku ve tiksinti gibi olumsuz tepkilerle ilgilenir. Bu yapıyı, tehlikeli durumlar ortaya çıktığında uyarı gönderen bir deniz feneri bekçisi olarak düşünün. Ayrıca hormonların salgılanmasına ve anıların düzenlenmesine yardımcı olur. Beynin kısımlarının bir kokuyu algılamak muhteşem bir işbirliği içindedirler. Ve bu şekilde beynimiz her gün farklı kokularla milyonlarca karmaşık duyguyu kontrol eder.


Kokular Beyni Nasıl Etkiler?

Bir kokuyu soluduğunuzda, koku molekülleri burun zarıyla etkileşime girer. Koku alma duyusu, beynin hafıza merkezlerine doğrudan erişimi olan tek duyudur ve aromaterapi, bu merkezleri çok az çabayla uyarmanın iyi bir yoludur. Koku duyusunun bu kadar etkili olmasının nedenlerinden biri de budur. Beynimiz, burnumuzdan aldığı bilgiye bağlı olarak koku anılarını tetikleyebilir, bu sayede bağışıklık sistemini harekete geçirebilir, kan basıncını değiştirebilir, sindirimi etkileyebilir ve hafızayı güçlendirebilir. 



Bazı kokular diğerlerinden daha etkili olabilir. İşte etkili bazı esansiyel yağlar;

Lavanta yağı, sakinleştirici ve yatıştırıcı özellikleri nedeniyle en popüler esansiyel yağlardan biridir. Stresi azaltabilir, uyku kalitesini artırabilir ve kaygıyı azaltabilir. 

Okaliptüs yağı, yüzyıllardır çeşitli rahatsızlıkların tedavisinde kullanılmıştır. İltihap giderici, kas spazmı çözücü ve ağrı kesici özelliklere sahiptir. Aynı zamanda bilişsel performansı artırmaya yardımcı olabilir.

Biberiye yağı genellikle zihinsel berraklığı, odaklanmayı ve hafızayı geliştirmek için uyarıcı olarak kullanılır. Çalışmalar biberiyenin beyin hasarı hastalarında yorgunluğu azaltmaya ve konsantrasyonu artırmaya yardımcı olabileceğini göstermiştir.


Papatya yağı, bu popüler yağ, vücut ve zihin üzerindeki sakinleştirici etkileriyle bilinir. Uykusuzluk, depresyon ve anksiyeteyi tedavi etmek için kullanılır.

Nane yağının kokusu, zihinsel uyanıklığı artırabilir ve dikkati artırabilir. Stresi azaltmaya ve anksiyeteyi hafifletmeye de yardımcı olabilir.

Limon yağı sindirime, ruh haline, baş ağrılarına ve hafızayı arttırmaya yardımcı olmak için kullanılır.

Gül kokusu ruh halini iyileştirmek ve kaygıyı azaltmak için kullanılır. Kortizol seviyelerini düşürmeye yardımcı olabilir ve bu da vücutta rahatlama hissini artırabilir.

Bu yağları kullanmanın çeşitli yolları vardır. Difüzörler sayesinde esansiyel yağlar buharlaştırılarak odaya yayılır, hem hoş bir koku hem de terapötik etki sağlar. Aynı zamanda sıcak su buharı içinde de kullanılabilir. Çoğunun cilde doğrudan teması tahriş edici etki yapar. Bu yüzden eğer cilde uygulanmak istenirse taşıyıcı yağla kullanmak gerekir. Özel durumlarda uzman tavsiyesi alınmalıdır. Kokuların gücünü hafife almamalı, burnunuzun her gün beyninizi beslemesine izin vermelisiniz.

[email protected]                            X:@esrabc
<< Önceki Haber Aromaterapinin beyne etkisi Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER