İyimserlik mimarın yükümlülüğüdür!

YEM Yayın, dünya mimarlığına yön veren ve Time dergisinin 100 etkili insan içinde gösterdiği ünlü düşünür-yazar-araştırmacı mimar Rem Koolhaas ile devam ediyor.

İyimserlik mimarın yükümlülüğüdür!

YEM Yayın’ın “Söyleşiler” dizisinin Öğrencilerle Söyleşiler: Rem Koolhaas adını taşıyan ikinci kitabı raflardaki yerini aldı.Dünya mimarlığına yön veren Metropoliten Mimarlık Ofisi’nin (OMA) kurucusu olarak, 2008 yılında Time dergisi tarafından “Dünyanın En Etkili 100 İnsanı”ndan biri olarak gösterilen, Pritzker Ödüllü (2000) ünlü Hollandalı mimar Rem Koolhaas, bu kitapta Rice Üniversitesi Mimarlık Okulu’nun davetiyle öğrencilerin karşısına geçiyor. 21 Ocak 1991 tarihinde düzenlenen etkinlikte, biri ders diğeri seminer olmak üzere iki ayrı platformda söz alarak, yakın tarihli projeleri ve güncel tartışma konularından hareketle hem kendi hem de dünya mimarlığına ilişkin görüşlerini paylaşıyor.
 
Zeebrugge Deniz Terminali (Belçika, 1989), Bibliothèque de France (Paris, 1989), ZKM Sanat ve Medya Teknolojisi Merkezi (Karlsruhe, 1989)... İlk bölümde çözümlenen bu üç büyük ölçekli OMA projesi, Koolhaas’ın iki başyapıtı Delirious New York’tan (1978) S, M, L, XL’e (1995) uzanan uzun soluklu araştırma sürecinde, büyüklük, metropoliten ve sıkışıklık kavramlarını sacayağı yapan bir mimarlık ve şehircilik anlayışının elle tutulur örnekleri olarak ortaya çıkıyor. Her bir proje, farklı yerlerde, bambaşka bağlamlar ve koşullar içinde, mimarlığa ve kentselliğe dair yeni potansiyeller ve sorunsallar keşfedip tanımlamaya adanmış bir mimarlık uğraşının izini sürmemizi sağlar.
 
Koolhaas, daha ilk bölümde, konuşmasına şu cümleyle başlar: “Mimarlık birçok sebepten ötürü tehlikeli bir meslektir.” Kitabın seminer bölümü, temelde, bu sebeplerin yöneltilen sorularla beraber yeniden düşünülerek yavaşça açımlanması olarak okunabilir. Koolhaas, mevcut koşulların direnç gösteren, her türlü çözümün altını oyan rastlantısallığı ile mimarın fantezi ve hayalleriyle gitgide büyüyen kibri, yani mutlak iktidarsızlık ile mutlak iktidar halleri arasında gidip gelen, sıkışan mimarlığın, tam da bu cendere içinden yeni olanaklılıklar çıkarabileceğini savunur. Bu bakımdan, kendi tabiriyle, tam bir “iyimser”dir.
 
Kitabın sonundaki “Mermiyi Uçurmak, ya da Gelecek Ne Zaman Başladı?” başlıklı metinde, ünlü mimarlık eleştirmeni Sanford Kwinter, söyleşiyi kerteriz alarak Koolhaas’ın mimarlık düşüncesini irdelerken, kafa bulandırıcı ve asap bozucu sorulara makul, anlaşılır ve teselli verici yanıtlar yetiştirmektense, soruları daha da “büyüten” bir düşünme önermektedir.“İyimserlik benim için temel bir konum, bence bir mimar için neredeyse olmazsa olmaz bir yükümlülük. İyimserlikten başka bir saikle tasarım yapan bir mimar hayal edemiyorum, ama belki de bu çok naif bir düşünce… Benim konumum belki tam iyimserlik değil de, kendisine tamamen olumsuz bir okuma yapma hakkını kolay kolay tanımayan bir tür araştırma.” 

<< Önceki Haber İyimserlik mimarın yükümlülüğüdür! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER