Avrupa Konseyi'nin, başörtülü kadınlara yönelik ayrımcılığa karşı sosyal medyada başlattığı kampanya protestolar üzerine geri çekildi.
Twitter üzerinden paylaşılan ve başörtülü kadınların fotoğraflarının yer aldığı kampanyada "Güzellik çeşitliliktedir. Hicabın içindeki özgürlük gibi" sloganı kullanılmış ve fotoğrafların yanında "Herkes aynı şekilde görünseydi dünya ne kadar sıkıcı olurdu. Çeşitliliği kutla, başörtüsüne saygı duy" mesajına yer verilmişti.
DW Türçe'nin haberine göre Avrupa Konseyi sözcüsü gelen tepkiler üzerine tweet'lerin silindiğini ve kampanyanın gözden geçirildiğini açıkladı. Sözcü, paylaşılan tweet'lerin Avrupa Konseyi'nin görüşlerini yansıtmadığını, bir çalışma grubu tarafından hazırlandığını ve paylaşımlarda katılımcıların ifadelerinden alıntılar yapıldığını belirtti.
Avrupa Konseyi'nin silmesine rağmen kampanya çerçevesinde paylaşılan mesajların Twitter'daki dolaşımı sürüyor. Fotoğraflarına yer verilen başörtülü kadınların "Benim başörtüm, benim seçimim", "Başörtüm benim için özgürlüktür" gibi ifadelerine yer veriliyor.
Konsey'in kampanyayı geri çekmesinde Fransa'nın sert tepkisi etkili oldu. Nisan ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde kampanya dönemine giren Fransa'da hem hükümet hem muhalefet partilerinden "başörtüsü özgürlüktür" mesajına tepki yağdı. Sağ popülist Cumhurbaşkanı adayı Marine Le Pen, milyonlarca kadının "İslam'ın boyunduruğuna karşı başkaldırdığını" söyleyerek Avrupa Konseyi'nin kampanyasını "skandal" olarak nitelendirdi. Kampanyaya sol partilerden de tepki gelirken Milli Eğitim Bakanlığının Gençlikten Sorumlu Bakan Yardımcısı Sarah El Haïry, Fransa'nın kampanyadan "son derece büyük hoşnutsuzluk" duyduğunu Avrupa Konseyi nezdinde çok açık bir şekilde dile getirdiğini ve tweet'lerin bunun üzerine geri çekildiğini açıkladı.
El Haïry, çeşitlilik ve entegrasyonu teşvik etmesi hedeflenen kampanyanın başörtüsünü özendirici bir nitelik taşıdığını savunarak, "Bu tutum, Fransa'nın tüm uluslararası platformlarda savunduğu inanç özgürlüğü ile taban tabana zıtlık içindedir" dedi.
Müslüman ve Yahudilere karşı internet ortamında nefret söylemiyle mücadeleyi hedefleyen kampanyaya AB Komisyonu da 340 bin euroluk katkıda bulunmuştu. AB Komisyonu Sözcüsü, tartışmayla ilgili olarak kampanyanın ayrıntıları ile ilgili bilgi sahibi olmadıklarını kaydetti, ancak "Kadınlar, yaşadıkları ülkenin yasalarına riayet ettikleri sürece her ne istiyorlarsa giyebilmeliler" dedi.
