Abbas Güçlü ile tartışan o öğrenci konuştu

Geçtiğimiz günlerde bir TV kanalında yayınlanan "Abbas Güçlü ile Genç Bakış" programına katılan Zeki Büyüküstün, programda yaptığı açıklamalardan dolayı genelde olumlu tepkiler aldığını söyledi

Abbas Güçlü ile öğrenci arasında ilginç gerginlik!

Canlı yayında, "Köyümde 7 kişi üniversite okudu, 6'sı Cemaat sayesinde" diyerek dikkatleri üzerine çeken Şanlıurfalı öğrenci, köydeki kız çocuklarının da çoğunlukla cemaat sayesinde okuduğunu söyledi.

Zeki Büyüküstün, Şanlıurfa'nın Yukarıbeydaş köyünde yaşananlar ve gündeme ilişkin konular hakkında konuştu. Köyde daha önceleri erkek çocuklarının en fazla liseye kadar okuduğunu dile getiren Büyüküstün, "Üniversiteye giden nadirdi. O kişilerden üçüncü üniversite mezunu benim. Abim, amcaoğlum ve ben üniversite mezunu olduk. Şu an 4-5 kişi daha okumaya başladı." diye konuştu. 

"KIZ ÇOCUKLARI, CEMAAT YURTLARINA GÜVENİLİP GÖNDERİLİYOR"

Köylerinde kız çocuklarının da önceden okumadığını kaydeden Zeki Büyüküstün, kız çocuklarının evlerinde oturduğunu, evlilik yaşlarına gelince de evlendiklerini aktardı. Şu anda köydeki zihniyetin değiştiğini belirten Urfalı öğrenci, ailelerin kızlarını okutmalarında "Cemaat ve Cemaat yurtlarının çok büyük etken olduğunu" aktardı. 

Cemaat dışında kalanları da asla kötülemediğini vurgulayan Büyüküstün, şöyle konuştu: "Biz muhafazakâr bir milletiz. Bizim bölgemiz daha da muhafazakâr bir bölgedir. Böyle gelmiş böyle gitmez bu ileride değişecektir; ama şu anki mantığımız budur. Şu an cemaat yurtlarına gönderiyorlar. Onların sayesinde okutuyorlar. Cemaat yurtlarına güvenip gönderiyorlar. Bizim bölgede okuyan birkaç kız var. Bizim doğu ve güneydoğu geneli genelde okuyanların yüzde 90'ı cemaat yurtlarında kalan kişilerdir. Aileler cemaat yurtları var diye güveniyor. Cemaat yurtları dışındakiler kötü müdür? Asla değil. Ama bizim inancımız buna yatıyor."

"EĞER CEMAATİN BİR KÖTÜLÜĞÜ VARSA BİN TANE DE İYİLİĞİ VAR"

Cemaatin başkaları tarafından lanse edildiği gibi 'kötü' olması durumunda "bir kötülüğe karşın bin iyiliği olduğunu, o bir kötülüğü bin iyilikle silip atmanın insanlığa sığmayacak bir davranış olduğunu" da söyledi. Yolsuzluk iddialarıyla ilgili olarak da görüşlerini açıklayan Urfalı öğrenci, ateş olmayan yerden duman çıkmaz mantığında olduğunu ifade etti. 

"BAŞBAKAN 4 BAKANI İHRAÇ ETSEYDİ, GÖZÜMÜ KIRPMADAN OYUMU AK PARTİYE VERİRDİM"

Yolsuzluk yaptıkları iddia edilen 4 bakanın sütten çıkma ak kaşık olduğunu kimsenin söyleyemeyeceğini söyleyen Büyüküstün şöyle konuştu: "Benim Sayın Başbakana karşı olduğum tek nokta şu: "Biz yapmadık dedi, bunlar da yapmadı dedi. Allah'ın izniyle aklanacağız dedi. Madem aklanacaktınız, ben AKP'li değilim ama bu 4 milletvekilini tasfiye etseydi ben hiç düşünmeden oyumu AK Parti'ye verirdim. Ben olsam direkt tasfiye ederdim. Biz madem akız, biz bu 4 bakanı tasfiye ettik derdim. Bakanımız istifa ettiğinde 'ben imza attıysam emir üzerine imza attım. Başbakanın izni olmadan hiçbir şey olmaz' dedi. Madem yolsuzluk yok, o bakan neden konuştu?"

"TBMM TV'NİN CANLI YAYIN YAPMAMASI SUÇU KABUL ETMEKTİR"

Son olarak önceki gün TBMM TV'nin 4 bakan hakkındaki iddialarla ilgili olarak meclisten canlı yayın yapmamasını değerlendiren Büyüküstün, şu açıklamalarda bulundu: "Madem ben akım, madem ben temizim, bunları kamuoyundan neden saklayayım? Nedir, ne değildir, ülkenin karşısına hepsini sererim. Canlı canlı, göğsümü gere gere savunmamı yaparım. Bütün medyayı çağırırım, arkadaşlar buyurun diye. Lafla gemi yürümüyor. Bana sorarsanız ak olan adam ak gibi çıkar, canlı canlı bütün savunmasını verirdi. Ne kaçardım ne saklanırdım ne de yayını keserdim. Yayını kesmek suçu kabul etmektir. Yayını kesmek doğrulardan kaçmaktır. Halktan kaçmak, halkı kandırmaktır. Bunun başka bir anlamı yoktur."

Türkiye'de muhalefet olmadığından yakınan Büyüküstün, "Şu an en iyisi sensin. Muhalefet olmadığından mecburen sendeyiz. Madem sendeyiz, o kadar garibanın hakkını sorarlar. Biz inançlarımız gereği sana veriyoruz. Sizin aldığınız desteği bugüne kadar kimse almadı. Madem aldınız, bu bunun hakkı verilmelidir. "dedi.

"KPSS'Yİ KALDIRMAK FİŞLEMEDİR, ÖTEKİLEŞTİRMEDİR"

Aynı zamanda Türkçe branşında öğretmen adayı da olan Şanlıurfalı öğrenci Büyüküstün, bu hükümetin başarılı olamadığı konuların başında eğitim sisteminin geldiğini kaydetti. KPSS'nin kalkması durumunda yerini 'alan sınavlarına' bırakacağına vurgu yapan Büyüküstün, "Sıfırdan temel oluşturup bina dikeceğiz. O da zamanla olacak. 3-5 yıl daha heder olacak. Zaten bu hükümetin başarı göstermediği tek konu tartışmasız eğitimdir. Bugüne kadar belirli bir sisteme alıştırıldık. O sisteme alışmışken yeni sistem geldi. Bence bu durum fişlemedir, ötekileştirmedir." şeklinde konuştu. 

"BAŞBAKAN KEŞKE YAZICIOĞLU'NUN FAİLLERİNİN İNLERİNE İNSE"

Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümü ile ilgili olarak da konuşan Büyüküstün, Yazıcıoğlu'nun babası kadar kutsal birisi olduğu belirtti. Yazıcıoğlu'nun ölümüyle ilgili olarak da şunları söyledi: "Suikast deniliyor. Yok dondu, öldü deniliyor. Kendisi benim babam kadar benim için kutsaldır. Donarak ve yazdığı şiir gibi öldü. Helikopterin düşmesiyle ilgili olarak ortada radar görüntüsü yok. Aradan 4 yıl geçmesine rağmen ortada bir tutuklu dahi yok. Herkesin inine inen başbakanımız keşke bunların inine inseydi. O zaman ne hoş, ne güzel olurdu. Herkes mutlu olurdu. Ülkemiz böyle bir kahramanı kaybettiği için bence bir ömür ağlamalıdır. Bu durum ülkenin kanayan yarasıdır. Başbakanımızdan bu olayın üstüne gidip bu olayı gün yüzüne çıkarıp herkesin içini rahat ettirmesidir. "

"ÖTEKİLEŞTİRME POLİTİKASINA GEREK YOK"

Kendisinin AK Parti'ye oy birisi olmadığını; ancak babasının AK Partili olduğunu anlatan Büyüküstün, ötekileştirme politikasına gerek olmadığını ifade etti. Başbakanın balkon konuşması yaptığı esnada herkesi kucaklamasını beklediğini kaydeden öğrenci, Doğu insanının muhafazakâr yapısından dolayı AK Parti'ye oy verdiğini aktardı.
(CİHAN)

<< Önceki Haber Abbas Güçlü ile tartışan o öğrenci konuştu Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER