Bu muamele teröriste bile yapılmadı!

Madem insanlara bir bayram yaşatılacak tam yaşatılmalı değil mi?

Bu muamele teröriste bile yapılmadı!

YAŞ MAĞDURLARINA BİR DE SİZ VURMAYIN Anayasa değişikliği; toplumun büyük kesiminin geçmişte yaşadığı zorluklarla ve çilelerle hesaplaşması adına çok önemli bir adım oldu. Şimdi bu değişikliklerin hayata geçmesi için uyum yasaları çıkarılıyor. Bu süreçte kaş yapayım derken göz çıkarmamak gerek. Ya da diğer bir tabirle çıkan uyum yasaları “yaptın bir hayır tut bacağından ayır” gibisinden olmamalı. Bu konuda özellikle 28 Şubat sürecinde büyük sıkıntılar yaşatılan YAŞ mağdurlarının dramları var. Yüksek Askeri Şura’da, askeriyenin en disiplinli, en çalışkan, en başarılı personelleri bir anda sorgusuz sualsiz kapının önüne konuldu. TSK birkaç ay önce takdirname verdiği subaylarını, birkaç ay sonra tu-ka-ka ilan ediverdi. Orduda inançlı insan avına çıkan 28 Şubat zihniyeti, yüzlerce aileyi perişan etti. Eşinin başı örtülü olması, namaz kılması, oruç tutması bir subayın ihracı için yetti de arttı. Şimdi güzel bir gelişme yaşandı ve YAŞ ihraçlarına yargı yolu açıldı. Üstelik geçmişte ihraç edilenler de bu haktan yararlanabilecek. Fakat bu haktan yararlanmanın şekli, yapılacak yasayla belli olacak. Hükümetin üzerinde çalıştığı uyum yasasına göre; YAŞ’ta atılanların durumlarına yine YAŞ’ta karar verilecek. Eşi başörtülü diye, kendisi namaz kılıyor diye, başörtülü akrabaları var diye hatta ve hatta eşinin başı açık ama kapatmaya meyilli diye onca başarılı personel, yerine göre teröriste yapılmayan muameleye maruz bırakıldı. İşte belki de en dramatik örneklerden biri. Yaklaşık 1700 kişiden biri olan Yüzbaşı Güray Balatekin mide kanseri olan eşinin tedavisi GATA’da devam ederken ordudan ihraç edildi. Bütün sosyal güvencesi elinden alınarak kapının önüne konuldu. O askeriyeden atılınca artık asker vasfı taşımadığından eşi de GATA’dan çıkmak zorunda kaldı. Eşinin başörtülü olmasından dolayı zaten görevdeyken sayısız zorluklarla karşılaşan Yüzbaşı Balatekin’e, maalesef TSK, teröriste yapmadığı muameleyi yaptı. Niçin teröriste yapılmayan muamele ? Bunun cevabı da bizzat TSK’nın eşi vefat ettikten sonra Balatekin ile ilgili yaptığı açıklamada. TSK o zaman “teröriste bile bakıyoruz bir yüzbaşının eşine niçin bakmayalım” diye yaptığı açıklamayla kendisine yönelen eleştirilere cevap vermiş. Atıldıktan sonra askeri kimliği ve sağlık karnesi hükümsüz olan eski Yüzbaşı, eşine “tedavini biraz ertelediler” demek zorunda kalmış. Şimdi kendinizi onun yerine koyun ve bunun ne kadar zor bir duygu olduğunu düşünün. 20 gün sonra eşi vefat etmiş Güray Balatekin’in. Vicdan azabı mı çeksin, kendisine bunu yaşatanlara lanet mi etsin ? Aslında sırf kendi başörtüsü sebebiyle kocası askeriyeden atılan Balatekin’in eşi, inancının bedelini canıyla ödemiş. YAŞ mağdurlarının belki de birçoğunun yaşadıkları dramları bilmiyoruz. Çünkü onlar başlarına geleni sessiz sedasız karşıladılar, tevekkül edip katlandılar, çilemizmiş deyip çektiler. Türk ordusunun subayıyken, emirlerinde onlarca asker varken, vatan için çarpışırken, operasyonlar yönetirken bir günde bir mendil gibi sokağa atılmışlığı hissettiler. Üstelik sadece kendileri değil bütün aileleriyle birlikte. Hem de sanki ordusuna ve vatanına ihanet etmiş gibi yaftalanarak. Yoklayın kendinizi; bu insanların hangisinin yaşadıkları dramdan haberiniz var. İnançlarından başka suçları olmayan yüzlerce aileye bu acılar yaşatıldı. Haklarında tek bir soruşturma açılmadığı, tek bir disiplinsizlikleri bulunmadığı, tek bir başarısızlığa imza atmadıkları halde bu insanlar ordudan uzaklaştırıldı. TSK’nın namusuna halel getirecek tek bir fiilleri yoktu hiçbirinin. Yüksek Askeri Şura adeta inançlı insan öğütme merkezi gibi çalıştı. Şimdi bu insanlar kendilerine yaşatılan bütün bu onur kırıklığına karşı haklarını arayacaklar. Onların aslında maddi bir beklentileri de yok. Onurları üzerine yemin ettikleri Türk ordusundan, onursuzca atılmalarını içlerine sindiremediler. Tek istekleri bu onuru geri almak. Onları bir kez daha onur kırıcı bir muameleyle karşı karşıya bırakmamak gerekiyor. YAŞ mağdurlarının iade-i itibarlarını yeni baştan YAŞ’a bırakmak çok adil olmasa gerek. Ne değişti ? Şimdi YAŞ ne karar verecek ? Bu insanlara “siz haklısınız” dese 11-12 yıl önce onları ordudan ihraç eden komutanları suçlamış olacak. Bu insanlara “size karşı yanlış yapılmış” dese onları ihraç eden komutanların yanlış yaptığını kabul etmiş olacak. YAŞ bu insanları haklı bulsa onları ordudan atan komutanlar haksız olmuş olacak. Bu durumda bu insanlar kendilerinin ihraç kararına imza atan komutanlardan, yaşadıkları acı dolu yılların hesabını sormaya kalksalar ne olacak ? Yüksek Askeri Şura’dan kendi generallerinin aleyhinde karar vermelerini beklemek ne kadar mantıklı ? Sizce bugünkü komutanlar 10 yıl önceki komutanları suçlu ilan edebilir mi ? Sizce bugün toplanacak Yüksek Askeri Şura, o dönemin komutanları için yanlış yapmışlar diyebilir mi ? Sizce bugünkü Yüksek Askeri Şura, 28 Şubat’ın komutanları için yalancı diyebilir mi ? Emekli komutanların hala çok etkili olduğu bir TSK yönetiminden, bu beklenebilir mi ? O halde zaten yıllarca bin bir zorluğa göğüs gererek yaşamak zorunda kalmış YAŞ mağdurları niçin yeniden YAŞ’ın önüne atılıyor ? İhraç edilen hakim ve savcıların durumlarının HSYK’da karara bağlanacak olması örnek gösterilebilir. Fakat HSYK’da bir zihniyet değişimi yaşandı. YAŞ’ta ne değişti ki bu insanlar bu riski yaşamaya mecbur bırakılıyor ? Onlar hükümetin direkt devreye girerek, kendileriyle ilgili özlük haklarının iade edilmesini istiyor. Özlük hakları iade edildikten sonra da dosyalarının incelenmesini istiyorlar. Eğer bir disiplinsizlikleri, TSK’ya zarar vermiş bir hareketleri, bir suçları varsa “mahkeme hakkımızda işlem yapsın” diyorlar. Ya da kendi dosyalarının TBMM’de hukukçulardan oluşan bir komisyonca incelenmesini, uyduruk ve düzmece belgelerin iptal edilmesini teklif ediyorlar. İktidar; hiçbir savunma hakkı verilmeksizin TSK’dan ihraç edilen ve yıllarca sayısız mağduriyetler yaşayan bu insanları, şimdi daha fazla rencide etmeden bir çözüm bulmak zorunda değil mi sizce de ? Madem insanlara bir bayram yaşatılacak tam yaşatılmalı değil mi ? İyi bayramlar. ABDULLAH ABDULKADİROĞLU - SAMANYOLU HABER [email protected] twitter.com/aabdulkadiroglu
<< Önceki Haber Bu muamele teröriste bile yapılmadı! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER