Caferi lider tehlikenin farkında!

Türkiye Caferileri lideri Selahattin Özgündüz, cami yakan ellerin yarın da cemevi yakararak Türk milletini birbirine düşürebileceğini söyledi.

Caferi lider <b>tehlikenin farkında!</b>

Özgündüz, provokasyon ve mezhep çatışması endişesi taşıdığını söyledi. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kendilerine ait 300 cami için yanlış hesapları olduğunu savunan Özgündüz, ''Diyanette, enteresandır sanki bunlara hizmet edercesine durup dururken sorumsuz davranıyor. Birlik beraberliği herkesten çok koruyan ve hiçbir zaman ülkede fitne unsuru olmayan Azeri Caferi vatandaşları tahrik etmek için adeta fırsat kolluyor.'' dedi. Ermenilerden özür dileme kampanyası başlatan aydınlara seslenen Özgündüz, "Aras Nehri'nin ötesindeki 3 milyon Ermeninin sempatisini kazanayım diye buradaki milyonlarca komşunla kötü olma, onun yarasını kaşıma derim. Beni diri diri yakanlara özür kampanyası başlatırsan o komşuluk hakkından dolayı yaramı kaşımış olursun." şeklinde konuştu. Caferilerin lideri, Halkalı Zeynebiye Camii'ndeki konuşmasında cami yakma olaylarında Şii ve Sünni vatandaşları uyanık ve metin olmaları yönünde uyarıp, düşmanın ekmeğine yağ sürecek, değirmenine su taşıyacak davranışlarla, fevri hareketlerden uzak durmak gerektiğine dikkat çekti. Bugün cami yakan ellerin yarın cemevi yakacabileceğini söyleyen Özgündüz, provokasyon ve mezhep çatışması endişesi taşıdığını ifade etti. Cumhuriyetin bir kurumu olan Diyanet İşleri Başkanlığı'nı sorumsuz davranmakla eleştiren Özgündüz, ''Diyanet 'camilerin tapusunu alacağım, imamları kadromuza sokup ülkemize Caferi vatandaşları kazanacağım' diyor. Bazen de 'Emeviler döneminde de uygulama böyleydi' deyip, gerçek yüzünü, amacını ortaya koyuyor. Biz bu ülkenin gaipleri değil, sahipleriyiz. Bizi birilerinin bu ülkeye kazanma gibi görevinin olduğunu sanmıyorum. Çünkü o birileri bizim kadar bu ülkenin sahibi değiller." görüşünü dile getirdi. Türkiye Caferileri lideri, Başkan Ali Bardakoğlu'na da seslenerek, ''Bu binlerce, yüz binlerce Müslümanın kanını akıtan malun şecereyi örnek alacaksanız ülkeye, İslam ve Müslümanlara yazık edersiniz. 21 yüzyılda, 15'inci Hicri asırda hala sen 'Yezit' özlemindeysen 'yazık' derim. Oturduğun makam bunu kaldırmaz. Zihniyetinin ne olduğunu bilmem ama böyle özlemlerin olabilir. Fakat oturduğun makam laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin sana bahşettiği makamdır. Onun sorumluluğunu sana hatırlatırız. Bu ülkeyi kaosa götürmeyin.'' dedi. Muhataplarının Diyanet değil devlet, hükümet olduğunu söyleyen Selahattin Özgündüz, ''Verilmeyen haklarımız var. Fakat bunu vermek için 'köpeğe kemik atar gibi' beni kadrolaştırıp kapında emir kulu yapmayı düşünüyorsan o asla olmayacaktır. O benim hakkımdır. Ve onu senden dilemeyeceğim o hakkımı verecek olan da devlettir. Senin boyunduruğun altında değilim.'' izahını yaptı. -"CAMİLERİMİZ İRAN'IN GÜNDEMİNDE DEĞİL"- Caferiler lideri Selahattin Özgündüz, Türkiye'de sayıları 3 milyonu aşan Caferi vatandaşın 300 kadar camisi olduğunu bunun da 10 bin kişiye bir cami düşmesi anlamına geldiğini vurguladı. Normalde bin kişiye bir cami düşmesi gerektiğini belirten Özgündüz, ''Yani bizim şu anda 3 bin camimiz olması gerekirdi. Sağ olsun diyanet işlerimiz bugüne kadar hiçbir katkı yapmadı. Devletimizin hiçbir desteği olmadı. Tamamen vatandaşın kendi imkanı ile yapılmış, kadrosunun maaşı da vatandaş tarafından karşılanan 300 camimiz vardır. Ne yazık ki, insanlar yalan söylemekten de imtina etmemekteler. Bu camilerin hiçbirisi İran camii değildir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı 70 sülalesi Azeri Türk'ü ve Oğuz soyundan olan Caferi vatandaşlarımızın kıt imkanlarıyla yaptığı camilerdir.'' dedi. Kendilerinin bugüne kadar en sorunsuz, vatanın, milletin birlik, beraberlik ve bütünlüğü konusunda en sorumlu kesim olduklarını hatırlatan Caferi lideri, ''Biz buranın yabancısı, göçebesi, devşirmesi değiliz. Biz toprağımızla beraber bu ülkedeyiz. Bu ülke bizimdir. Hiçbir dış ülkenin uzantısı değiliz. Bunu söyleyebilmek için delile ihtiyaç vardır. İspatsız laf atarsanız attığınız çamur kendi yüzünüze bulaşır'' diye sitemde bulundu. ''Hakkımız olan bize verilmiyor'' diye devam eden Özgündüz, Diyanet'in fitne çıkartıp, sorunsuz vatandaşı sorunlu hale getirip kaos yaratmakla suçlayarak, ''Genel bütçeden toplanan parayı bir tarafa veriyorsunuz. Diyanetin bir yetkilisi bir televizyonda 'bu kurum Sünni'dir. Öyle de kalacaktır' dedi. Bu ülkede sadece Sünniler mi var. Benim paramla Sünni'ye hizmet edip, ve beni de dışlıyorsun. Çamur atıyorsun. Biz İrani değiliz Azeriyiz. Adalete daha uygun davranacağına 'bize İran'ın güdümünde' diyor. Nerede, hangi camimiz İran'ın güdümündedir söylesinler. İran'ın Türkiye'de bir iki mescidi var.'' şeklinde konuştu. -"ERMENİLERE YARANIRKEN MİLYONLARIN YARASINI KAŞIMAYIN"- Selahattin Özgündüz, Ermenilerden özür dileme kampanyası başlatan aydınlara seslenerek, ''Sen kendi ülkeni, milletini sevemiyorsan, onunla sevişemiyorsan Ermeni ile sevişmenin çok özel sebepleri olmalı.'' dedi. Ermeniye taviz vererek bir yere asla varılamayacağını söyleyen Özgündüz, ''Aras Nehri'nin ötesindeki 3 milyon Ermeni'nin sempatisini kazanayım diye buradaki milyonlarca komşunla kötü olma, onun yarasını kaşıma derim. Beni diri diri yakanlara özür kampanyası başlatırsan o komşuluk hakkından dolayı yaramı kaşımış olursun. Bunlara dikkat etmeleri lazım.'' uyarısını yaptı. Özgündüz, müzakere sürecinde birilerinin bu ülkede kalkıp Ermenilerin elini güçlendirecek şekilde özür kampanyası başlatmasını anlayamadığını belirterek, ''İnsanidir, empati yapıyoruz dolayısıyla Ermeni'nin sempatisini kazanacağız diyorlar. Öneriniz varsa onların mağdur ettiği onlardan yaralı olan, eğer Türk'seniz kendi soydaşlarınızın hissiyatını, onlarla da bir empati yapmayı hiç düşündünüz mü? Azerbaycan'daki 8 milyon Azeri, 3 milyon bu ülkenin vatandaşı olma şansını yakalamış vatandaşının, komşunun sempatisini kazanmayı neden düşünmedin. Ben yaralıyım, mağdur olmuşum. Şu cami içerisinde Ermeni mezaliminden mağdur olmayan var mı? Ailelerimiz parçalandı. Ermenilerin zulmü altında biz de tehcire uğradık. Osmanlı, Ermenileri emperyalistlere oyuncak olduğu için göç ettirdi. Peki bizim suçumuz neydi. Ermeniler, yol üzerinde köylerimizi, kadınlı, erkekli, çocuklu, büyüklü herkesi samanlıklar, kuyular, camilere koyarak yaktı.'' hatırlatmasını yaptı. ''Bir toplumdan rıza gösteriyorsanız suçuna ortak olursunuz.'' diye devam ederek, aydınları 'akıllı olun' diye uyardı. -"TÜKÜRÜK ALTINDA BOĞULUYORSUNUZ"- Kendi oğluna merhameti, kardeşine, babasına, amcasına, milletine sevgisi olmayanın başkasına sevgi veremeyeceğini söyleyen Özgündüz, ''Sen kendi ülkeni, milletini sevemiyorsan, onunla sevişemiyorsan Ermeni ile sevişmenin çok özel sebepleri olmalı. Ermeni ile empati kurmanın hevesi neden. Bu ülkede 10 bin Ermeni olmadığını iddia eden yok ki. İster misiniz 3 milyonu sürüyüm meydanlara. Tükürük altında boğulursunuz. Yarım asırlık ömrünüzde şu vicdanınız, neden müzakere sürecinde masada Ermeni'nin elini güçlendirme dönemine rastladı. Vicdanınız birden bugün mü kaynadı, insanlığınız bugün mü başladı. Tesadüf müdür bu. Suçlu taraf sizsiniz ki özür diliyorsunuz. Sizi de yaksaydılar o zaman görürdük.'' tepkisini gösterdi. Caferilerin lideri, Ermenistan'ın başkenti Erivan'ın yarı nüfusunun Türk olduğunu da hatırlatarak, ''Erivan'da bir tane Türk kaldı mı.Tehcir ettiler hepsini. Sen Ermeni'ye yağ yakayım derken benim yaramı tazeliyorsun. Bunları bir gözden geçirmelerini tavsiye ederim. CİHAN
<< Önceki Haber Caferi lider tehlikenin farkında! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER