Düğmeye bastılar: O subayı bitirin !

Cunta deşifresi 2. Samet Kuşçu vakasına doğru ilerliyor. Kamuoyu, “AK Parti'yi devirme planı”nı deşifre eden subayın da aynı akıbete uğramasından endişe ediyor. Bir dönem "itirafçı subay" bakın nasıl bitirilmiş.

Düğmeye bastılar: O subayı bitirin !

Kurmay Binbaşı Samet Kuşçu, 1960'taki kanlı ihtilalin hazırlığını 1958'de haber verdi, cuntacıları tek tek deşifre etti... Cuntacılar suçsuz bulunurken, Binbaşı Kuşçu 1 yıl hapse mahkûm edildi... Suçsuz bulunan subaylar 2 yıl sonra kanlı darbenin içindeydi... Kamuoyu, “AK Parti'yi devirme planı”nı deşifre eden subayın da aynı akıbete uğramasından endişe ediyor. Hükümeti devirme planının altında imzası olan Albay Dursun Çiçek'le ilgili olarak Genelkurmay Başkanlığı'nın hiçbir girişimde bulunmaması dikkat çekerken, askeri makamların, söz konusu belgenin orijinalini adli makamlara ileten subay hakkında araştırma başlattığı öne sürülüyor. Genelkurmay Başkanlığı'ndan bir subayın hükümeti devirmek için hazırlanan planın orijinalini savcılara göndermesinden sonra, belgenin altında imzası olan Albay Dursun Çiçek'in kendi rızasıyla gidip ifade vermesine ilişkin süre dün doldu. Genelkurmay Başkanlığı bu büyük sorunla ilgili hiçbir girişimde bulunmazken, karargahta belgenin orijinalinin ortaya çıkmasını sağlayan isim veya isimler üzerinde bir çalışma başlatıldığı iddia ediliyor. Hukukçular, sürecin 1958'deki “9 subay vakasına” dönüşmemesi için sivil yargıya ve cumhuriyet savcılarına büyük görev düştüğüne dikkat çekiyorlar. Sadece iki yıl sonra cumhuriyet tarihinin en kanlı darbesini yapacak olan cuntacıları, 1958'de deşifre eden Binbaşı Samet Kuşçu, bir yıl hapse mahkum olup rütbeleri sökülürken, deşifre olan cuntacı subayların tümü beraat etmişti. Bu cuntacılar yıllar sonra yazdıkları anılarında, Genelkurmay'ın arkalarında durması sayesinde kendileri yerine ihbarcının ceza yediğini itiraf ettiler. 28 ŞUBAT'TA DA BENZER BİR HADİSE Buna benzer bir olay da 28 Şubat sürecinde yaşandı. Görevi gereği Batı Çalışma Grubu'nu (BÇG) ortaya çıkaran ve hükümete karşı darbe hazırlığı içinde olunduğuna ilişkin belgeleri deşifre eden dönemin Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire eski Başkanvekili Bülent Orakoğlu ve İstihbarat Daire eski Bşk.Yrd. Hanefi Avcı hakkında soruşturmalar açılmıştı. “SAMET KUŞÇU VAKASININ OLMAMASI İÇİN İLGİLİ KİŞİLER YARGILANMALIDIR” Anayasa uzmanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, Türkiye'de “9 subay olayı” gibi hadiselerin unutulmaması gerektiğinin altını çizerek, skandalda adı geçen kişi ve kişilerin sivil mahkeme tarafından yargılanmaları gerektiğinin önemine dikkat çekti. Kamalak, şunları söyledi: “Burada ‘Asıl olan suç işleyen kişilerin yargılanmalarıdır. Askeri mahkeme, sivil mahkeme, ne fark eder?' denebilir. İki mahkeme arsındaki farkı anlayabilmek için Samet Kuşçu olayı ile Şemdinli olaylarını hatırlamak herhalde yeterlidir. Bilindiği gibi Samet Kuşçu, ‘Askeriyede darbe hazırlığı içinde olan bir cunta var' diye ihbarda bulunduğu için 1958'de Askeri Mahkeme'de yargılanarak, asılsız ihbarda bulunduğu gerekçesiyle Ordu'dan atılmıştı. Ama aradan iki sene geçmeden 27 Mayıs 1960 Darbesi yapıldı. Menderes ve iki bakan arkadaşı idam edildi.” Kamalak, bu gibi hadiselerin önüne geçmek, kamuoyu vicdanını zedelemeyecek bir yargısal sürecin ortaya konulması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: “Halka tepeden bakan, milli iradeden ümidini kesen darbeci - vesayetçi çevreler, hatta Kanun'a kabul oyu veren muhalefet partileri bile Kanun'un kabulünü takip eden günden itibaren bir tenkit kampanyası başlatmışlardır ama hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.” Kaynak: Ali Eyvaz / Vakit
<< Önceki Haber Düğmeye bastılar: O subayı bitirin ! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER