'Eksik de olsa kaybedeceğimiz haklarımız' konusunda son uyarı

Meclis'te kavga ve tartışmalara sebep olan 'iç güvenlik paketi' Türkiye'yi tedirgin ediyor.

'Eksik de olsa kaybedeceğimiz haklarımız' konusunda son uyarı

Bugüne kadar eksik de olsa vatandaşın elinde tuttuğu fakat 'iç güvenlik paketinin' onaylanmasıyla çoğumuzun yeni farkına vardığı haklarımızı kaybettik ya da kaybetmek üzereyiz. Konuyu köşesinde değerlendiren Bugün gazetesi yazarı Gültekin Avcı 'İç Güvenlik Paketi topluma nasıl yansıyacak?' başlıklı bir makale kaleme aldı. Bazı maddelerin hayatımızı nasıl olumsuz etkileyeceği hakkında kısa ve net bilgiler paylaştı.

İşte Avcı'nın o yazısı:


"Bizi tam bir korku ve paranoya toplumu bekliyor. MİT’in her fişi ve her raporu, sizi anında gözaltına aldırabilecek. Yasayla birlikte özgürlükleriniz AKP il ve ilçe başkanlarının iki dudağı arasında olacak.

Hâkim kararı olmaksızın her tür özel iletişim ve görüşmeniz 48 saat keyfekeder takip edilebilecek.“Ben şikâyetçi oldum ama deşifre olmak istemiyorum, evime gelmenizi istemem” gibi itirazlarda bulunamayacaksınız

Paket kanunlaştığında bizi tam bir korku ve paranoya toplumu bekliyor. Neler yaşayacağız? Kanun ve maddelere girmeden basit bir ifadelerle anlatmaya çalışayım:

1- Hayatımızı anında ve doğrudan etkileyecek

Bu zamana kadar MİT’in sizin hakkınızda fişleme yapıp yapmadığı hayatınızı doğrudan etkilemiyordu. Dolaylı olarak istikbalinizi etkiliyordu. Kamuda görev alma ve konum şansınızı değiştiriyordu. Şimdi ise hayatınızı anında ve doğrudan etkileyecek.


Çünkü İç Güvenlik Paketi ile MİT’in sizin hakkınızdaki her satırı, valiler ve polisler aracılığıyla direkt size yansıyacak. MİT’in her fişi ve her raporu, sizi anında gözaltına aldırabilecek.

2- Sebep gösterilmeden gözaltı işlemi yapılacak

MİT raporları olmasa bile sebep gösterilmeksizin bir gece gözaltına alınabileceksiniz. Yanınızda birkaç kişi de varsa, günün herhangi
bir anında gözaltına alınıp 48 saate kadar tutulabileceksiniz.
Bunların takdiri polise ve valiye ait olacak. Yani özgürlükleriniz AKP il ve ilçe başkanlarının iki dudağı arasında olacak.

3- Polis dilediği kişiyi durdurup arayabilecek

Bu zamana kadar hâkim ve savcı emri olmadan kamuya açık alanda, yani sokakta sizin ve aracınızın durdurularak aranması söz konusu değildi. Artık polis dilediği kişiyi durdurabilecek, durdurduğu kişi ve aracını arayabilecek. Aracınızda veya üstünüzde özel hayatınıza dair bir şeyler varsa hepsi afişe olacak ve siyasal rüzgârların estiği yöne göre size karşı kullanılabilecek.

4- Vali emriyle hakkınızda soruşturma açılacak

Suç işlemeseniz ve savcılar sizin hakkınızda soruşturma açmamış olsa bile, vali emriyle hakkınızda adli soruşturma başlatılıp, gözaltına alınabileceksiniz.
Suçsuzluğunuz yargı makamlarınca anlaşılana kadar vali ve polislerin size yaptıkları size zarar onlara kâr olarak kalacak.

5- Sizden hoşlanmayan biri şikayet ederse....

Sizi sevmeyen birileri (hele bu kişiler AKP yanlısı ise) sizlerin bir mahalleye, parka, kafeye veya eve girmenizden hoşlanmıyorsa, bu sayılan yerlere girmeniz engellenebilecek. Bir mahalleden veya bir caddeden polis zoruyla uzak tutulabileceksiniz. Bunun için hakkınızda bir hâkim kararı olmasına gerek olmayacak.

6- Güvenliğinizin takdiri polislerde olacak

Polis “Bu kişi kendi güvenliğini tehlikeye düşürüyor” diye sizi gözaltına alabilecek. Yani sizi sizin için nezarete atabilecek. Sizin kendi güvenliğinizi tehlikeye düşürüp düşürmediğinizi polis takdir edecek.

7- Hakim kararı olmadan 48 saat keyfekeder takip

Hâkim kararı olmaksızın her tür özel iletişim ve görüşmeniz 48 saat keyfe keder takip edilebilecek. Özel hayat ve her tür iletişiminizin 48 saat boyunca takibi için suç şüphesi altında olmanız şartı da yok. Kimi neden dinleyeceğine polis karar verecek.

8- Polisin evinize gelmesine karşı çıkamayacaksınız

Bir olayda mağdur olmuşsanız, bir kişi hakkında polise veya savcılığa şikâyette bulunduysanız, veya bir olayda tanık olmuşsanız, polis dilerse ifadenizi almak için evinize ve işyerinize gelecek. Polisin ev ve işyerine gelişinize engel olamayacak ve karşı çıkamayacaksınız.
“Ben şikâyetçi oldum ama deşifre olmak istemiyorum, evime gelmenizi istemem veya mahalle duysun istemem” gibi itirazlarda bulunamayacaksınız.
“Anayasa’da konut dokunulmazlığı var” diyemeyeceksiniz.

9- Elinizde mum taşırsanız öldürülme tehlikeniz var

Herhangi bir gösteri veya protestoda elinizde bir madde varsa, bunun yakıcı, boğucu veya patlayıcı bir madde olup olmadığı derhal oradaki polis ekibi tarafından kararlaştırılacak.

Eğer oradaki polis şefi, elinizdeki maddeyi molotof veya yakıcı, patlayıcı, boğucu madde olarak değerlendirirse sizi silahla vurabilecek.
Takdir polise ait. Elinizde mum bile taşısanız, öldürülme tehlikeniz var.


Zira elinizdeki mumun yakıcı veya paklayıcı bir madde olduğunu ifade etmenize bile fırsat kalmadan belki de öldürüleceksiniz.

10- Çıkmayan boyalı suyla ertesi gün gözaltı riski

Demokratik bir gösteri veya mitinge katıldıysanız polis size boyalı su sıkabilecek. Bu boya saçlardan gün boyunca çıkmıyor ve ertesi günü de sokağa boyalı bir şekilde çıkıyorsunuz. Ertesi gün sizi boyalı gören bir polis, 1 gün önceki miting veya gösteride sıkılmış boya sebebiyle sizi tekrar yakalayabilecek.

11- Savcı değil polis takdir edecek

Savcı ve hâkimlerin haberi olmadan valilikçe belirlenen polis şefleri tarafından 2 gün gözaltında kalabileceksiniz.

Gözaltına alındığınızda değil, ancak serbest bırakıldığınızda savcıya haber verilecek.

Savcı kendi imkânlarıyla sizin haksız şekilde gözaltında tutulduğunuzu öğrense bile serbest bırakma talimatı veremeyecek. Çünkü paketle vali ve kaymakamlara savcıdan bağımsız bir gözaltı yetkisi veriliyor. Mesela AKP uygulamalarının protesto edildiği bir mitinge katıldıysanız, savcıların haberi olmadan polis inisiyatifiyle 2 güne kadar sorgusuz sualsiz gözaltına alınabileceksiniz.

Çünkü paketteki “şiddet olaylarının yaygınlaşması” ifadesinin gerçekleşip gerçekleşmediğini savcı değil önce polis takdir edecek.
Ve bu yazıda yazdığım tüm bu inanılmaz yetkileri kullanacak polisler İçişleri Bakanlığı’nca belirlenecek. Dizi senaryosundan veya köşe yazısından darbe, bir tweetten “teröre hedef gösterme” suçu çıkaranlar, sizler için “şiddet”i nasıl tanımlar artık siz düşünün."
<< Önceki Haber 'Eksik de olsa kaybedeceğimiz haklarımız' konusunda son uyarı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER