Ezber bozan muhtar

Selami Aykut 32 yaşında muhtarlık koltuğuna oturmuş.

Ezber bozan muhtar

Muhtar olmakta ne var demeyin, çünkü burası sıradan bir mahalle değil. 32 ilden daha fazla nüfusa sahip, 135 bin kişinin ikamet ettiği Siyavuşpaşa. Muhtarlık emeklilerin işi diye bilirdik hep. Kır saçlı, yaşlı başlı, kimi zaman da eli bastonlu kişilerin işiydi mühür basmak. Çok da beklentimiz olmazdı onlardan. Öyle ya ne belediye başkanı, ne milletvekili, ne de bakandılar! Ama geçtiğimiz hafta öyle bir muhtarla karşılaştık ki, ezber bozacak türden. 32 yaşında. İstanbul'a 1994'te gelmiş. 2009 yerel seçimlerinden beri, 135 bin nüfuslu Siyavuşpaşa Mahallesi'nin muhtarı. 32 ilden daha fazla nüfusa sahip bir mahalle burası. Kolay değil tabii, buranın mülki amiri olmak... Selami Aykut'un 3 yıl önce ikametgâh senedi almak için muhtarlığa gitmesiyle başlar hikâye. O zamanlar bir nakliyat şirketinin genel müdürü. Muhtar olmak aklının ucundan bile yok. Ama siyasetle küçüklüğünden beri ilgili. Genel müdürlük yaptığı sırada bir yandan da Açıköğretim Fakültesi'nden kamu yönetimi okur. 2009 yerel seçimlerinde de bir partiden il genel meclisi üyesi adayı. İşte tam bu sırada gider muhtarlığa Aykut. Ama yaşlı bir teyzeye yapılan muameleye şahit olunca, il genel meclis üyesi adaylığından istifa eder ve muhtarlığa adaylığını koyar. "Parası olmadığı o gün teyzeye ikametgâh verilmemesi ve onun kapıdan ağlamaklı çıkması beni çok üzdü. Muhtar olmaya karar verdim ve o gün muhtarlık koltuğunda oturan kişiye bir daha o koltuğa oturamayacağını söyledim." diye anlatıyor o günü. Ama bu kararına ilk tepkiyi eşinden alır: "Köye giderken, babam bozuk yolları gördüğünde hep muhtara söylenirdi. Ben eşime kötü söz, küfür söylensin istemiyorum. Gönlüm razı değil." Bu sözlere rağmen kararından vazgeçmez. Hem eşini hem de Siyavuşpaşa Mahallesi sakinlerini ikna eder. Evleri tek tek dolaşır, oy pusulalarını bizzat eliyle verir, yapacaklarını anlatır. Anneler Günü'nde üzerinde "Anneler Gününüz kutlu olsun" yazan 10 bin önlük bastırır ve pazarlarda annelere dağıtır. Esnaf ziyaretleri yapar.Hal böyle olunca 32 yıldır aynı mahallede görev yapan 80'li yaşlardaki muhtarı, 2.757 oy farkıyla saf dışı eder ve muhtarlık koltuğuna oturur. Mahallenin nüfusu çok fazla olduğu için geçim sıkıntısı yok Aykut'un. Ama "5 bin nüfuslu bir mahallenin muhtarı nasıl geçinebilir?" düşüncesiyle İstanbul Muhtarları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'ni kurdu 2 ay önce. Şu an derneğin 7 ilçeden kurucu üyesi var. Başkanı da tahmin edeceğiniz gibi Selami Aykut. İstanbul'da görev yapan 934 muhtarın 300'ü şimdiden derneğe üye. Aykut, "Muhtarlar da devlet memuru. Ama maaşları yok, yalnızca 360 TL ödenek veriliyor. Bir de vatandaştan alınan belge ücretleri var. Bu yüzden gençler muhtar olmak istemiyor. Biz de vatandaştan para almak yerine muhtarların maaşa bağlanması için faaliyet gösteriyoruz." diyor. Aykut'un faaliyet gösterdiği dernek yalnızca bununla da sınırlı değil. Aynı zamanda Trabzon ili Araklı ilçesi Halilli Köyü Yardımlaşma Dayanışma Derneği başkan yardımcısı, Trabzon Dernekler Federasyonu Gençlik Kolları kurucu başkan yardımcısı, Yayla Camii Yönetim Kurulu Üyesi... İstanbul Valiliği Sosyal Yardımlaşma Vakfı Mütevelli Heyeti'nde İstanbul muhtarlarını da temsil ediyor bu yıl. Facebook'ta kurduğu İstanbul muhtarları platformunun da 3 bin 500 takipçisi var. Derneklerde ve sosyal paylaşım ağlarında bu kadar aktif olmasının sebebini şöyle açıklıyor: "İnsanlarla bir arada olmayı seviyorum. Yaşanılanları paylaşmak güzel. Ama kahvehane kültürüm yoktur. Bu yüzden dernekler benim vazgeçilmezim." Dernekler aracılığıyla daha fazla hizmet yapma imkânı olduğunu söylüyor o. Koyu bir Trabzonlu olduğundan olsa gerek gençler için horon ve kemençe kursları düzenliyor sürekli. Esnafların kapısını tek tek dolaşarak para topluyor, mahallenin çevre düzenlemesi için kullanıyor. Yaz Kur'an kursundaki çocukların öğle yemekleri için sponsor ayarlaması da takdire şayan. Bunların yanı sıra sosyal sorumluluk projeleri de var. Esnafın yardımıyla doğudaki okulların tadilatını yaptırıyorlar mesela. Şimdiki hedefiyse nöbetçi sağlık ocaklarının olması. "Bahçelievler'de devlet hastanesi yok, 20 tane sağlık ocağı var. İnsanlar geceleri acil bir durum olduğunda Bakırköy Devlet Hastanesi'ne gitmek zorunda kalıyor. Ben de gerekli yerlere talebimi ilettim, sağlık ocaklarının nöbetçi olabilmesi için elimden geleni yapacağım." diyor.

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER