Heronlar işaretliyor F-16'lar vuruyor

PKK'nın Şırnak ve Hakkari'de 700 teröristi var. Bir tek askerin burnu kanamadan Kavaklı'daki mağaralar vuruldu. Demek ki istenince yapılıyormuş.

Heronlar işaretliyor F-16'lar vuruyor

Heronlar işaretliyor F-16'lar vuruyor PKK, eylemleriyle devleti tuzağa çekebileceği bir strateji izledi. Geçmişte başarılı sonuçlar aldığı yöntem, bu kez aynı neticeyi vermedi. Sivillere yönelik katliamları nedeniyle beklediğinin aksine, PKK hakkında sorgulama süreci başladı. Kürt kadını Mizgin'in karnındaki bebeğe kurşun sıkmanın Kürt davasıyla ilgisi neydi? 30 yıllık terörle mücadele ve 1 asrı aşan Kürt sorunu gelişim sürecinde zaten yapılacak tüm hataları yaptık. Bunun bilincinde olan ve hata yapmamak için direnen bir siyasi irade söz konusu. PKK ile mücadele edilirken, Kürt sorunun çözümü konusundaki sivil unsurlar göz ardı edilmiyor. Belki sıcak operasyonların yaşandığı bir sırada biz bunu yeterince hissetmiyoruz ama en azından sivil çözüm planlarının rafa kaldırılmadığını biliyoruz. Bu kez farklı bir strateji izleniyor. PKK'ya karşı devletin kudret elini, Kürt kardeşlerimize ise şefkatini göstermek olarak tanımlayabiliriz bunu. Manevi yönü olan bir şey anlatılır. Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'u fethetmek için kuşatmayı sürdürürken, bir yandan da toplarla surları dövüyormuş. Ancak top güllelerinin yeterince etkili olmadığı görünce, olayın manevi boyutunun olabileceğini düşünmüş. Ve Fatih toplarından gelen gülleleri, şefkati ağır basan, "Cibali Baba" isimli bir evliyanın, "Allah'ım gavurcuklarımı koru" diye bu gülleleri tuttuğu sonucuna varmış. Maneviyet önderlerini duaya davet edip, Cibali Baba'nın manevi gücünün ötesine geçmeyi başarınca, gülleler surları yıkmaya başlamış. Bizim uçaklarımızın bombaladığı insanların önemli bir bölümü de bu ülkenin nüfus kağıdını taşıyor. Diyarbakır'daki, Şırnak'taki, Hakkari'deki annelerin, babaların çocukları. Ama onlar o dağlara, çiçek yetiştirmeye çıkmadı. Terör marjinalleşmeden Kürt sorununun çözümü konusunda ilerleme sağlamanın mümkün olmadığı ortaya çıktı. PKK ile yürütülen müzakerelerde çok önemli ilerlemelerin sağlandığını biliyoruz. Örgüt liderlerinin gideceği üçüncü ülkelerden, silahların hangi mekanizmalara teslim edileceği aşamasına kadar gelinmişti. Ama görüldü ki, örgüt bir eylem ortaya koyarak bu süreci sabote edebiliyor. Silvan'da, Kumrular Caddesi'ndeki patlamalarda bunu gördük. O nedenle Cibali Babalık yapmanın anlamı yok. Yeni operasyon stratejisi hakkında da ulaştığım bazı bilgileri paylaşmak istiyorum. Geçmişte,"Çoban zannettik" şeklindeki felaketlerle fırsat vermemek için Heronların görüntüleri üç merkezde aktarılıyor. Biri Diyarbakır, ikincisi Genelkurmay ve üçüncüsü ise Milli Savunma Bakanlığı. Batman'daki yer istasyonlarına indirilen görüntüler 3 yerde değerlendiriliyor. ABD ile anlaşmamız gereği Predatörler aracılığıyla da görüntü elde etme imkanına sahibiz. Ama asıl Predatörler bize devredildiği taktirde, Kandil üzerindeki hakimiyetimiz artacak. Hava operasyonlarında bu kez Heronlar ve Predatörlerden de yararlanıyoruz. İnsana dayalı istihbarat ve İnsansız Hava Araçları nedeniyle tespit edilen terörist hareketlenmeleri, koordinatları netleştirilince imha ediliyor. Yani önce istihbarat alınıyor, sonra koordinatları tespit edildikten sonra hedefler vuruluyor. F-16 uçaklarının attığı füzelerin isabet oranlarının yükseltilmesi için de bir çalışma yapıldı. Yerine göre Heron ya da Predatör uçaklarının, lazerle tespit ettiği hedefe F-16'lardan güdümlü füzeler fırlatılıyor. Bizim karadan karaya ya da havadan karaya füze sistemlerimiz gelişmiş değil. Ancak F-16'ların taşıdığı füzeler için bu sistemin geliştirildiğini öğreniyoruz. Heron ya da Predatör işaretliyor, F-16'lar vuruyor. Predatörler bize intikal ettiği taktirde bu sistem daha güvenli işleyecek. Çünkü Heronlar yer istasyonundaki kumanda sistemiyle yönetiliyor. Predatörler ise uydu sistemi aracılığıyla sevk ve idare ediliyor. Kanada'dan oturup, Afganistan'daki Predatörü yönetiyorlar. Ayrıca Predatörlere silah monte etmek ve teröristlerin görüntülerini yüklemek mümkün. Heronlara göre daha yüksek irtifada uçabildikleri için, seslerinin duyulması gibi bir tehlike de söz konusu değil. Türkiye, 30 yıl acemi askerin G-3 tüfeği ile PKK ile mücadele edeceğini sandı. Teröristi cesaretlendirdi, güvenlik birimlerinde bıkkınlık ve bezginliğe neden oldu. Ağır kayıplardan başka da bir işe yaramadı. Şimdi askeri uyduları gündemimize aldık. Diyarbakır'dan kumanda edilen silahlı Predatörle Kandil'den hareket eden terörist birliği imha etmeyi ve kaçakçı karakolları ile koruyacağımızı düşündüğümüz Bestler- Dereler bölgesini, Kandil'i Zeplin sistemiyle 24 saat dinleyip, gözetleyen bir "Büyük kulak- Büyük göz" sistemine geçmeye çalışıyoruz. PKK'nın Şırnak ve Hakkari'de 700 teröristi var. Bir tek askerin burnu kanamadan Kavaklı'daki mağaralar vuruldu. Demek ki istenince yapılıyormuş. Ne dedik, teröriste karşı devletin kudret eli, halka ise şefkat eli. Abdülkadir Selvi/ Yeni Şafak
<< Önceki Haber Heronlar işaretliyor F-16'lar vuruyor Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER