İlker Başbuğ'a şok suçlama

Öğütçü'nün yargılandığı Kafes davasında Başbuğ'a şok bir suçlama yönelttiği ortaya çıktı.

İlker Başbuğ'a şok suçlama

12 Ocak 2011'deki duruşmada savunma yapan Koramiral Feyyaz Öğütçü, Albay Dursun Çiçek'in altında ıslak imzasının olduğu İrticayla Mücadele Eylem Planı'nın Deniz Kuvvetleri'yle değil Genelkurmayla ilgisini olduğunu söyledi. Genelkurmay'da kuruldu Bugün Gazetesi'nde yer alan habere göre Öğütçü, savunmasında ilk olarak Poyrazköy iddianamesinde geçen "28 şubat döneminde Deniz Kuvvetleri bünyesinde Batı Çalışma Grubu adıyla faaliyet yürüten ve yasal bir dayanağı olmayan illegal yapılanmanın faaliyetlerine son vermediği ve günümüzde İrtica ile Mücadele Eylem Planı ardından da Kafes Eylem Planı çerçevesi altında yasa dışı eylem ve faaliyetlerine devam ettiği ortaya çıkmış bulunmaktadır. Yasa dışı bu planlamanın illegal eylem ve faaliyetleri ancak bazı kamu görevlilerinin ihbarı ve yürütülen soruşturmalarla açığa çıkarılıp deşifre edilmiştir" ifadesine atıf yaptı. Savcıların bu tespitine karşı çıkan Öğütçü, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nda 2000-2005 yılları arasında 5 yıl görev yaptığını belirterek, "Ben görevdeyken Deniz Kuvvetleri'nde Batı Çalışma Grubu'nu hiç duymadım, artı benim bildiğim kadarıyla bunun Genelkurmay Başkanlığı'nda böyle bir grubun kurulduğunu biliyorum. Bunun bir de sivil kanadı var. Biliyorsunuz son zamanlarda Başbakanlık takip kurulu diye bir kurul iptal edildi. Tamamen Batı Çalışma Grubu'nun Deniz kuvvetleri ile hiçbir ilgisi yoktur" dedi. Islak imza itirafı Bu açıklamanın ardından Öğütçü sözü emekli Orgeneral ilker Başbuğ'un Genelkurmay Başkanlığı döneminde ortaya çıkan İrticayla Mücadele Eylem Planı'na getirdi. Öğütçü'nün, "Yine irtica ile Mücadele Eylem Planı'na geleceğim evet bir deniz piyade kurmay albay hazırlamıştır. Ama bu arkadaşımız Genelkurmay'da görevlidir, Deniz kuvvetleri ile hiçbir ilgisi yoktur bu arkadaşımızın" açıklaması dikkat çekti. Askeri üslerin krokilerini sattılar Sanıkların yabancı devletlere satılmak üzere, gemi seyir çizelgeleri ile hava ve deniz komutanlıklarının fotoğraflarını ve görüntülerini çekerek çeteye ulaştırdıkları tespit edildi. Donanma Komutanlığına 6 Aralık 2010'da yapılan baskında ele geçirilen 9 çuval belge ile ilgili olarak tutuklanan Donanma Komutanlığı İstihbarat ve İKK Şube Müdürü Binbaşı Kemalettin Yakar'la ilgili şok not da iddianameye girdi. Sanıklardan ele geçirilen "yankı alb.denistekler" isimli word dosyasının içeriğinde "1-Kemalettin Yakardan: Verilecek gemi seyir çizelgesinin alınması. (dikkat edilecek. Yabancı birileri görmeyecek.) 2-a.d.'den: m. b.' e gelen ziyaretçi listesinin alınması. 3-Donanma içerisinden gelen çekimlerin arşivlenmesi-" şeklinde notlar yer aldı. Genelkurmay 'gizli' dedi Dosyanın içeriğinde, bir gemiye ait, Boğaz geçiş ve liman ziyaret tarihlerinin bulunduğu tespit edilirken, bu dosyalarla ilgili Genelkurmay Başkanlığından savcılara gönderilen yazıda belgenin Türk Ceza Kanunu 334. maddesi kapsamında gizli belge olduğu bildirildi. İddianamede bu verilerin tamamen casusluk amaçlı olarak ele geçirilip saklandığını, yabancı bir ülkeye verileceği belirtilen gemi seyir çizelgesinin ele geçirilmiş olmasının da bu durumu net bir şekilde ortaya koyduğunu vurguladı. Emekli Albay İbrahim Sezer'den ele geçirilen belgeler ve arasında Erdek Mayın Filo Komutanlığında görevli tutuksuz sanık Cemhan Katar tarafından Sezer'e yazılmış bir not ele geçirildi. Bu notta, "Sezer'çiğim gönderdiğin kız çok işe yaradı teşekkür ediyorum. Ayrıca Erdek'le ilgili istediğin fotoğrafları da Ozan Astsubay'la gönderiyorum. Gerekli ödemeyi Ozan'a yapabilirsin. Bnb. A... ile ilgili kaliteli bir kız gönderirsen iyi olur. Sonra işimiz düşecek çünkü Cemhan" yazdığı tespit edildi. Notun yanında yer alan bir dokümanın Erdek Deniz Üs Komutanlığında mevcut 10 güvenlik kamerası ve kamera kablo hatlarının işaretlenerek gösterildiği kroki olduğu ve bir başka dokümanın ise Erdek Deniz Üs Komutanlığının nizamiyesinin ve dış çevresinin değişik açılardan çekilmiş 13 adet fotoğraf bulundu belirlendi. "Uygun görüntü alamıyorum" Şüpheli Ebru Nilhan Bozkurt adına oluşturulmuş, "Ebru NİLHAN" isimli klasör içindeki "Prensipler ve faaliyet lis" ve "Topel görüntü" isimli dosyaların davanın tutuklu sanığı Binbaşı Zeki Mesten tarafından hazırlanıp gönderilen dosyalar olduğu belirtildi. Geçtiğimiz günlerde özel izinle babasının cenazesine katılmasıyla gündeme gelen Mesten'in hazırlayıp örgüt üyelerine gönderdiği matbu olarak hazırlanmış not iddianamede dikkat çekti. "Topel görüntü" isimli klasörde 'gizli' şekilde çekildiği anlaşılan savaş uçakları, uçak hangarları ve bakım atölyelerine ait 6 adet görüntü ele geçirildi. Kanun kapsamında 'gizli kalması gerektiği' vurgulanan görüntülerin yanında "önemliii" isimli metin belgesinde ise şüpheli Bozkurt tarafından yazıldığı anlaşılan notta ise şu ifadelere yer verildi: "Görüntüler eğitim uçakları ve Topel'in fiziki görünümlerini kapsamaktadır. Cihazlar yeterli olmadığından uygun görüntüleri almakta zorlanıyorum, daha gelişmiş cihaz temin edilirse istenilen uçak ve helo iç donanım görüntülerini temin edebilirim. Ayrıca görüntüleri elemanlara aldırıyorum herhangi bir sakıncası var mı?" 'Bizim çocuklar' sanık sandalyesinde Askeri Casusluk ve Şantaj İddianamesi'nde 3 isim dikkat çekti. Poyrazköy İddianamesinde sanıklardan ele geçirilen notlarda "Bizim çocuklar' diye adı geçen Şafak Yürekli ve Fahri Can Yıldırım ile Donanma Komutanlığı İstihbarat ve İKK Şube Müdürü Kemalettin Yakar da yeni iddianamede sanık olarak yer aldı. Bilerek isteyerek yardım Yürekli ve Yıldırım, hakkındaki bir çok suçlamaya rağmen geçtiğimiz yıl tuğamiralliğe terfi ettirilmişti. Askeri Casusluk ve Şantaj iddianamesinde Yürekli'ye "temin ettiği gizli belgeleri örgüt üyelerine vermek suretiyle örgüte bilerek ve isteyerek yardım etti" suçlaması yöneltildi. Sanıklardan Emrah Küçükakça'dan ele geçirilen 16 gb'lık flash belleğin içerisindeki "Belgelerim" isimli şifreli dosyada "Ust düzey bölge sorumlu-ları.doc" başlığı ile yer alan isimli belgede Şafak Yürekli ve 10 kişinin rütbeleriyle isimlerinin yazılı olduğu belirlendi. İsimlerin karşısında ise "üst düzey bölge sorumlusu" ibaresi yer alırken, Yürekli ve diğer isimlerin altında ise, "Haziran 2010 tayine göre tüm bölge sorumluları yapılanmasını güncelleyecektir. Bölgelerin üst kurulları merkez komitenin kararlarını koordineli olarak icra edecek. Merkez komite tarafından belirlenen stratejiler bölge üst kurullarına aktarılacak üst düzey bölge sorumluları özel durumlar hariç kesinlikle daire liderleri ve daire elemanları ile irtibatlı olmayacaktır" şeklinde talimatların yazılı olduğu tespit edildi. Ödüllendirilmişti Ayrıca Yürekli'nin casusluk çetesine TCK 334/1 maddesi kapsamında "Açıklanması yasaklanan ve niteliği itibariyle gizli kalması gereken" belgeler verdiği belirlendi. Poyrazköy davasının da sanığı olan Yürekli, tuğamiralliğe terfi ettiği geçen yıl Tümamiral rütbesinde bir kadroya atanarak da ödüllendirilmişti. Çetenin aracısı Tuğamiral Yıldırım Fahri Can Yıldırım'ın ise iddianamede, askeri okulda disiplin cezası alması öngörülen öğrencilerin ceza almaması amacıyla örgütün talimatlarına uygun olarak aracı olduğu belirtildi. Ayrıca sanıklardan çıkan ve Yıldırım'a ait olduğu belirlenen bir CD içerisinde de çok sayıda porno görüntülerin olduğu tespit edildi. Yıldırım'ın da çeteye bilerek ve isteyerek yardım ettiği belirtildi.
<< Önceki Haber İlker Başbuğ'a şok suçlama Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER