Öcalan'ın mesajı bakın kimde çıktı

Devrimci Karargah terör örgütü iddianamesi, birçok kirli ilişkiyi de deşifre etti.

Öcalan'ın mesajı bakın kimde çıktı

Devrimci Karargah terör örgütüne yönelik düzenlenen operasyon sonucunda hazırlanan 177 sayfalık iddianame, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Kadir Altınışık'ın Avcı'nın da aralarında bulunduğu 14'ü tutuklu 22 kişi hakkında hazırladığı iddianame, Devirmci Karargah ile terör örgütü PKK'nın işbirliğini de açık bir şekilde ortaya çıkardı. Öcalan'ın mesaj gönderdiği 21 Şubat 2010'daki bir toplantıda vurgulanan 'çatı partisi' projesinin Yılmazkaya'nın bilgisayarında da çıkması dikkat çekti. Örgütün amacı ortaya çıktı Polisle girdiği çatışma sonucu 27 Nisan 2009'da ölü olarak ele geçirilen Devrimci Karargah'ın lideri Orhan Yılmazkaya'nın bilgisayarındaki belgeler de 'Çatı Partisini deşifre etti. Yılmazkaya'nın bilgisayarında kurtarılan belgeler arasında yer alan '_Unallo-cated Clusters~1311' isimli belge, örgütün amacını ortaya koydu. İşte o ifadeler: "SDP'ye, harmanlanma sürecinin ön aşamalarından birisi olabilecek bir kurguya sahip olduğu, bu nedenle kendisini 'çatı partisi' olarak tarif ettiği için; Kürt ulusal hareketiyle yakın durma stratejik yaklaşımının, bizim Kürt devrimi Türkiye devriminin stratejik ortağıdır." Ortak mücadele hattı Başka bir soruşturmada haklarında işlem yapılan şüphelilerin Demokrasi İçin Birlik Hareketinin (DBH) içerisinde yer aldığı belirlendi. Siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşlarının oluşturduğu DBH'nın 21 Şubat 2010'da düzenlediği bir konferansa PKK/KONGRA-GEL terör örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan'ın mesaj gönderdiği belirlendi. Öcalan'ın "Ortak bir çatı altında bir araya gelmek gerekiyor. Çatı Partisi ya da Demokrasi İçin Birlik Hareketi olabilir. Hangi isim altında olursa olsun önemli olan ortak mücadele hattının örülmesi ve pratikleştirilmesidir" ifadeleri dikkat çekti. Hanefi Avcı'ya 51, eşine 12 yıl hapis cezası istendi İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, tutuklu sanık eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı hakkında 51 yıl hapis cezası talep edildi. Suçlamalar ve istenen cezalar şöyle: Devrimci Karargah terör örgütü ve mensuplarına yardım: 7,5 ila 15 yıl. Yargı görevini yapanı etkileme: 3 ila 6 yıl. Soruşturmanın gizliliğini ihlal: 1.5 ila 4,5 yıl. Terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme: 1 ila 3 yıl. İkametinde ruhsatsız silah bulundurma: 7,5 ila 12 yıl. Zincirleme şekilde kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme: 2 yıl ila 11 yıl. Avcı'nın eşi Şenay Avcı'nın teslim etmediği Kalaşnikoflar da suçlamalar arasında. Şenay Avcı'nın 'ikametinde bulunan birden fazla ruhsat süreleri dolmuş silahı bulundurma' suçundan 7 yıl 6 aydan 12 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi, iddianamede şöyle denildi: "Kalaşnikof marka silahın ruhsatının iptal edildiğine ve Emniyet Genel Müdürlüğü'ne teslim edilmesi gerektiğine dair Diyarbakır Valiliği'nin 08 Aralık 1994 tarih ve 45540 sayılı yazılarının olduğu görülmüştür. Dolayısı ile OHAL bölgesinde 285 sayılı KHK gereğince ruhsata bağlanan silahların bölge dışına çıkarılmaları halinde, ruhsatlarının iptal edildiği, içişleri Bakanlığı'nın 23 Mart 2009 tarih ve Genelge no: 2009/32 sayılı yazılarında istenmesine rağmen silahını teslim etmeyen veya kendisine ulaşılamayanlarla ilgili olarak 6136 Sayılı Kanun hükümlerine aykırı olarak, silah taşımak ve bulundurmak suçundan adli işlem yapılması f gerektiği' şeklindeki hususun belirtildiği, şüpheliye bu konuda tebligat yapıldığı ve konu hakkında ilemniyet müdürlükleri ile valilikler arasında yazışmaların gerçekleştiği, ancak silahların teslim edilmediği anlaşılmaktadır." HAVANDA TSK AMBALAJI İddianamede Devrimci Karargah'ın 7 Ağustos 2008'de Karacaahmet Mezarlığı'ndan Selimiye Kışlası'na yaptığı havan saldırısıyla ilgili çarpıcı bir bilgi yer aldı. Olay yerinde bulunan parçalarla ilgili yazışmalar mühimmat parçalarının TSK envanterinde bulunan 60 milimetrelik havan mühimmatı ile aynı özelliklere sahip olduğunu ortaya koydu. Mühimmat ambalajlarına ait bilgilerin, Kara Kuvvetleri envanterindeki havan mühimmatı ambalajlarıyla aynı olduğu da belirlendi. 16 Eylül 2008'de Kara Kuvvetleri Komutanlığı 1'inci Ordu Komutanlığı'nın yazısında, "Mühimmat parçalarının TSK envanterinde bulunan 60 mm'lik havan mühimmatı ile aynı özelliklere sahip olduğu tespit edilmiştir" denildi. Uzmanların incelemesinde ise şu sonuca varıldı: "Mühimmat ambalajının (püsüslerine) ait bilgilerin, Kara Kuvvetleri envanterindeki 'LOT J-N-T-2-8' ve 'LOT-MA-1-272' kafile numaralı, birliklerin yaptığı tatbikat ve eğitim atışları ile çeşitli operasyon görevlerinde kullanılan 60 mm'lik havan mühimmatı ambalajları olduğu belirlendi." ‘Mühimmatı solcu subaylar verdi' 30 Ağustos 2009'a Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne bir e-mail gönderildi. Örgüt yapısı ile ilgili açıklayıcı içeriklerin bulunduğu ihbar mailinde şu ifadeler dikkat çekti: “Bize verilen telefon sadece ölümcül, en son çare olarak kullanılacaktı. Bu numarayı yurtdışından birisinin arayacağını ve kimsede olmadığını belirtmişlerdi. Ama bunu bir güvenlik görevlisi arayıp operasyon olacağını söyledi. Ergenekon, İstanbul ve çevresinde gömülü vaziyetteki silah, el bombaları, law silahlarını bizlere söyleyerek almamızı sağladı. Askeri yetkili tarafından çok miktarlarda silah verildi. Askeriye içerisinde solcu subaylar var onlar bize destek sunuyorlar denildi. Şu anda İstanbul'da eyleme geçmeye hazır 3'er kişiden oluşan 4 grup var ve ellerinde gerçekten de İstanbul'un yarısını havaya uçuracak askeri mühimmat var.” GÜRDENİZ LEGALİZE EDECEK Teğmenler Alperen Erdoğan, Yakut Aksoy ve Burak Düzalan'ın ikametinde ele geçirilen ve Teğmen Tank Ayabakan'a ait olduğu belirtilen belgeler Devrimci Karargah'ın darbe yapılanmalarıyla irtibatını ortaya koyuyor. Ele geçirilen bir flash bellek içerisinde Devrimci Karargah ile ilgili bulgular ve 15 adet video kaydı bulundu. 'Görevlendirme' isimli belgede Poyrazköy sanığı Tuğamiral Levent Görgeç'in adı geçiyor: "Devrimci Karargahtaki çekirdek kadronun diğerleri ile olan bağlantılarının yapıya zarar vermeyecek şekilde ayrıştırılmasını Levent Görgeç sağlayacak." Balyoz sanığı Tümamiral Cem Gürdeniz de iddianamede. Belgedeki "Erol Ersan'ın önemli ve özel irtibatlarını yapıyı legalize etmekte kullanılacak (Cem Gürdeniz)" ibaresi dikkat çekiyor. Nisan Bülteni adlı dosyada Ergenekon sanığı emekli Binbaşı Levent Bektaş başrolde. 'Doğu Perinçek Başkanımızın Emirleri' başlıklı metinde "Karargah'ın emri olmadan hiçbir operasyonel eylem yapılmayacak bu konuda son emir yetkisi Levent Bektaş'ındır" ifadesi yer alıyor. Bir diğer notta ise "Devrimci Karargah'taki çekirdek kadronun evleri ile Aydınlanma ve yeni adam kazanma evleri birbirinden ayrılacak" deniliyor. DİNLEME ARŞİVİNİ TÜBİTAK İNCELİYOR Hanefi Avcı'nın makam odasında ele geçirilen 24 kasetteki görüşmelerin 2000 yılından önce yapıldığı ortaya çıktı. TÜBİTAK, görüşmelerin kimler arasında yapıldığını ve içeriğini tek tek deşifre ediyor. Devrimci Karargah soruşturmasının tutuklu sanığı Hanefi Avcı'nın makam odasında ele geçirilen 24 adet dinleme kasedi ile ilgili bilgiler iddianamede yer aldı. TÜBİTAK incelemesi, birçok ismin mağdur sıfatıyla ifade verdiği 225 telefon görüşmesinin 2000 yılından önce yapıldığını ortaya koydu. Avcı'nın kendi resminin bulunduğu ancak başkalarına ait pasaport, kimlik ve sürücü belgelerinin de herhangi bir resmi görevde kullanılmadığı belirlendi. Avcı'nın birçok ünlü ismin telefon görüşmelerini kayıt altına aldığı kasetler savcılık tarafından incelendi. Bazı kasetlerin, seslerin düşük düzeyde olması nedeniyle çözümünün yapılamadığı belirtilirken TÜBİTAK yetkililerince incelemenin devam ettiği belirtildi. 24 adet kasette yer alan dinlemeler numaralandırılarak kimlerin kimlerle görüşme yapıldığı tek tek sıralandı. İşte, Avcı'dan çıkan kayıtlardan bazıları: 1 nolu kaset: MİT'çi Mehmet Eymür, emekli Vali Kemal Yazıcıoğlu, emekli Tuğgeneral Veli Küçük, Uğur Dündar... arasında geçen telefon görüşmeleri. 2 nolu kaset: Eski Başbakan Mesut Yılmaz, Ergenekon'un firari sanığı Bedrettin Dalan, Deniz Kuvvetleri eski Komutanı Güven Erkaya, Ertuğrul Özkök, Fatih Altaylı, Mehmet Ali Birand, Ayşe Arman, Cüneyt Özdemir, işadamı Erol Aksoy ve Ertuğrul Özkök'ün eşi Tansu Özkök'e ait görüşmeler. 9 nolu kaset: Erol Aksoy ve Enver Ören'e ait görüşmeler. 15 nolu kaset: Korkmaz Yiğit, Jefi Kamhi, Alaattin Çakıcı...'ya ait görüşmeler 16 nolu kaset: Ertuğrul Özkök, Ayşe Arman, Erol Evcil, Alaattin Çakıcı, Gülçin Mutlu... ait görüşmeler. 18 nolu kaset: Eski bakan Mehmet Ali Yılmaz ile Sedat Peker... 19 nolu kaset: Sarıyer Belediyesi eski Başkanı Yusuf Tülün ile Tuncay Güney, Seyhan Soylu, Ali Yasak... arasında geçen görüşmeler 23. nolu kaset: MİT'çi Mehmet Eymür, eski başbakanlardan Tansu Çiller'in eşi Özer Çiller, emekli Emniyet Müdürü İsmail Taşkafa, işadamı Emin Cankurtaran, Mehmet Eymür'ün eşi Janset Eymür ile Ferda Seven... arasında geçen görüşmeler 24 nolu kaset: Emekli orgeneraller Çevik Bir ile İsmail Koçman, emekli Tümgeneral Erdal Şenel, Haydarpaşa Askeri Hastanesi Başhekimi Tümgeneral Prof. Dr. Çetin Harmankaya, YÖK Denetleme Kurulu eski Başkanı Sedat Arıtürk ve Sait Değer... arasında geçen görüşmeler. Sahte kimlikleri görevde kullanmamış Avcı, üzerinde kendi fotoğrafı olan ancak başka isimler üzerine düzenlenmiş sürücü belgeleri, pasaportlar ve nüfus cüzdanlarını görev için çıkarttığını savunmuştu. Savcılık incelemesi, söz konusu evrakın herhangi bir resmi görevde kullanılmadığını şu yazıyla ortaya koydu: "Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığının 15 Ekim 2010 tarihli ve 2010/466249 sayılı yazısı ile de silah ruhsatı, nüfus cüzdanı, pasaport ve sürücü belgelerinin mevcudiyetine ve görev gereği verildiğine ilişkin olarak kayıtlarında herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanılmadığı bildirilmiştir" ŞİKAYETÇİ OLDULAR Telefon görüşmelerinin yasalara aykırı şekilde dinlendiğini belirten ve mağdur sıfatıyla savcılığa ifade verenlerden Mesut Yılmaz, Ünal İnanç, Cüneyt Özdemir, Uğur Dündar, Mehmet Ali Yılmaz, Cefi Kamhi, Abdulkadir Çelik, Sedat Ergin, Mustafa Uğur Cebeci, Çevik Bir, İsmail Koçman, Yavuz Ataç, Ertuğrul Özkök, Erol Aksoy, Enis Berberoğlu, Fatih Altaylı, Mehmet Eymür, Ahmet Özal ve Mehmet Ali Birand'ın şikayetçi olduğu iddianameye yansıdı. Tolga ATAR - Serbest ÖZDEN
<< Önceki Haber Öcalan'ın mesajı bakın kimde çıktı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER