Ofis dedikodularının zararları

İş yerinde yapılan dedikodunun, hedef seçilen kişilere olduğu gibi iş yerine de pek çok zararlar veriyor.

Ofis dedikodularının zararları

Beykent Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sevda Ergenekon, iş yerinde yapılan dedikodunun, hedef seçilen kişilere olduğu gibi iş yerine de pek çok zararlar verdiğini söyledi. Ergenekon, yaptığı açıklamada, iş yerinde yapılan dedikodunun, ''çalışanların astları, üstleri, eş unvanlıları veya iş yerindeki herhangi bir unsur hakkında zarar verici bir biçimde konuşması'' olarak tanımlanabileceğini kaydetti. İş yerinde dedikodunun mümkün olduğunca azaltması gerektiğini belirten Ergenekon, şunları söyledi: ''İş yerinde yapılan dedikodu, hedef seçilen kişilere olduğu gibi iş yerine de pek çok zarar verebilir. Başlıca zararları ise çalışma ortamında huzursuzluk, iş yerinde güven ortamının zedelenmesi, çalışanlar arasında gruplaşma, çalışma saatlerinin boşa sarf edilmesi, çalışma ortamının ciddiyetinin bozulması, hakkında dedikodu yapılan kişinin itibarını yitirmesi, dedikodunun hedefi olan kişinin istifa etmesi veya işten çıkarılmasıdır.'' Öncelikle iş yerinde yapılan pek çok konuşmadan hangisinin dedikodu olduğunun ayırt edilmesi gerektiğini kaydeden Ergenekon, şöyle konuştu: ''Dedikodular, iş yerinin resmi organizasyon yapısına ve iletişimine dahil olmuyor. Toplantı tutanaklarına geçirilmiyor. Örneğin performans değerlendirme amacıyla bir kişi hakkında konuşulması iş yerinin resmi tutanaklarına geçtiği için dedikodu olarak değerlendirilmiyor. Kişilerin işindeki rolünü değil özel hayatını konu alıyor. Dedikodusu yapılan kişi ortamda bulunmuyor ve savunma hakkını kullanamıyor. Dedikoduları kimin başlattığı çoğu zaman bilinemediğinden, hangi görüşün kime ait olduğu bilinemiyor.'' DEDİKODU ÇARKI NASIL İŞLİYOR? Sadece söylenen sözlerin değil yapılan jestlerin bile kasıtlı veya kasıtsız yorumlanarak dedikodu çarkını çalıştırabildiğini kaydeden Ergenekon, dinleyenlerden ilgi gördüğünde dedikodunun ivme kazandığını ve bir çalışandan diğerine aktarıldıkça, çarkın yağlandığını ifade etti. Dedikodu yeteri kadar ivme kazandığında 'iş yerini yıkıp geçen bir buldozer' etkisi yarattığını dile getiren Ergenekon, sözlerine şöyle devam etti: ''Bireysel olarak iş ortamında konuşurken, şakalaşırken, bu konuşmanın sonuçlarının nereye varabileceği, başkalarının bu konuşmayı duymasının bir sakıncasının olup olmadığı, konuşmanın çalışma arkadaşlarımıza veya iş yerine zarar verip vermeyeceği, konuyu anlattığımız kişinin bu konuyu büyütecek veya başkalarına anlatacak karaktere ya da güvenilirliğe sahip olup olmadığı gibi hususlara dikkat etmemiz gerekiyor. Bazen de dedikodunun kaynağında iş yerine yönelik olumsuz düşünceler bulunuyor. Örneğin (Bu iş müdürün sorumluluğunda değil mi, neden o yapmıyor da ben yapıyorum) veya (Bu şirket ödediği paranın karşılığında bizden çok iş istiyor) cümleleri ortalığı kasıp kavurabiliyor. Açık bir iletişim sisteminde üst yönetimin neyi neden yaptığı ve bunların çalışanları nasıl etkileyeceği mutlaka biliniyor olmalı.'' DEDİKODUYU TEŞVİK EDEN YÖNETİCİLER Dedikodunun genelde şeffaf olmayan bir iş yeri kültürünün ürünü olarak göze çarptığını kaydeden Ergenekon, iletişim ağı ne kadar düzgün kuruluysa dedikodunun da o derece azaldığını bildirdi. Bazen yöneticilerin çalışanların odağını dedikodudan, iş hedeflerini gerçekleştirmeye yöneltmek yerine, bizzat dedikoduyu teşvik ettiklerini ifade eden Ergenekon, şunları söyledi: ''Çoğu iş yerinde şirket dedikodularını yöneticiye iletmeyi görev bilen kişilerin bulunduğuna şahit oluyoruz. Yöneticinin dedikodudan hoşlandığını anlayan çalışanlar işi gücü bırakıp mevcut dedikoduları yöneticiye sıcağı sıcağına aktarma derdine düşebiliyor. Yöneticilerin bu konuda yaptıkları bir başka yanlış davranış ise bir çalışana bir başka çalışanı kötülemek. Böylesi iş ortamlarında iş barışı, yüksek performans, verimlilik, takım ruhundan söz etmek mümkün olmuyor.'' DEDİKODU ÇARKINA KAPILMAMAK İÇİN Ergenekon, iş yerinde dedikodu çarkına kapılmamak için alınabilecek önlemleri ise şöyle sıraladı: ''Dedikodu yapanlara bu yaptıklarının doğru olmadığını ve bizim yanınızda bu konuşmaları yapmamalarını söylemek istesek bile onları tersleyerek, dedikoducuların gazabına uğramaktan veya dışlanmaktan korkabiliyoruz. Bir başka davranış biçimi ise başkaları hakkında dedikodu yapılırken derhal o ortamdan uzaklaşmak veya hiç cevap vermeden, yorum yapmadan konuşulanları dinlemek olabiliyor. Ancak bu da sonuç vermeyebiliyor. Çünkü dedikodu yapanlar sürekli, (Haksız mıyım?, Sen bu işe ne diyorsun?) biçiminde sizi konunun içine çekmeye çalışabiliyor. Dedikodu yapılan kişileri terslemeden yumuşak bir dille yaptıklarının doğru olmadığına ikna etmek, en iyi tercih olabiliyor.'' HAKKINIZDA DEDİKODU YAPILIYORSA NE YAPMALISINIZ? Dedikodu konusu olmaktan korunmak için, güvenilirlik bakımından iş arkadaşlarını çok iyi tanımadan onlarla özel veya iş yeri hakkında hiçbir bilginin paylaşılmaması gerektiğini belirten Ergenekon, ''Mesai saatleri dışında çalışma arkadaşlarımızla bir yerlere gittiğimizde sözlerimizin ve davranışlarımızın orada kalmayıp hatta bazen abartılarak iş ortamına taşınabileceğini unutmamalıyız. Dedikodu konusu olmamaya özen gösterdiğimiz halde korktuğumuz başımıza gelirse, zor olsa da öncelikle sakin olmalı ve ne yapmamız gerektiğini planlamamız gerekiyor. Dedikoduyu yapan kişi ve bunu duyanlar bir aradayken (Hakkımda yapılan dedikoduyu duydunuz mu? Duyunca çok şaşırdım) şeklinde konuyu açmak size avantaj sağlıyor'' diye konuştu. YÖNETİCİLER DEDİKODUYU ÖNLEMEK İÇİN NE YAPMALI? Yöneticilerin, iş yerinde dedikoduyu önlemek için, iş yeri kurallarının, el kitapçıkları ya da duyuru panoları vasıtasıyla çalışanlara duyurulması gerektiğini kaydeden Ergenekon şunları söyledi: ''Açık Kapı uygulaması ile çalışanlar merak ettikleri konuları doğrudan kaynağından öğrenmeli. Düzgün işleyen bir öneri sistemi vasıtasıyla yaratıcı fikirler ödüllendirilmeli böyle çalışanlar enerjilerini hem kendilerine hem de iş yerlerine faydalı olacak düşüncelere yoğunlaştırmalı. Birim yöneticileri düzenledikleri haftalık veya aylık toplantılarda şirketin mevcut sorunları ve başarıları, plan ve programlar, yenilikler, değişiklikler gibi konularda birim çalışanlarını bilgilendirmeliler.'' ÇALIŞANLAR, DEDİKODU KONUSUNDA DA EĞİTİLMELİ Ergenekon sözlerine şöyle devam etti: ''Yöneticiler gereken bütün tedbirleri aldıkları halde bazı çalışanlar dedikodu yapmayı ısrarla sürdürüyorlarsa, çalışanlar her konuda olduğu gibi, dedikodu konusunda da eğitilmeli. Dedikodunun iş yerine ve çalışanlara verdiği zararlar açık bir biçimde anlatılmalı. Hem iş yerinin hem de çalışanların itibarını düşüren konuşmaların takdir edilmediği yöneticiler tarafından vurgulanmalı ve yöneticiler de dedikoduya prim vermeyerek ve kendileri de dedikodu yapmayarak çalışanlara örnek olmalı.''
<< Önceki Haber Ofis dedikodularının zararları Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER