Yazıcıoğlu ile ilgili en can alıcı soru

Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği kaza ile ilgili iddialar çeşitleniyor.

Yazıcıoğlu ile ilgili <b>en can alıcı soru</b>

'Suikast' diyenler de var 'normal vaka' olarak görenler de. Ancak, elindeki dosyalar ve ilgilendiği konular, 'suikast' şüphesini artırıyor. İki hafta önce elim bir helikopter kazası sonucunda hayatını kaybeden BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu, siyasi bir partinin sıradan bir lideri değildi. Hayat karşısında duruşu ve memleket meselelerine bakışı, başlı başına araştırılması gereken bir konu. Bu nedenle ölüm şekli kafalarda hep soru işaretleri bıraktı. İddiaya göre, birçok konu ile ilgilenen 'Muhsin Başkan'a bir sabotaj veya suikast yapıldı. Aslında kazanın şekli ve sonrasındaki gelişmelere göre de böyle bir ihtimal her zaman tazeliğini koruyor. Ancak gerçekler, teknik ve adli araştırmalar sonucunda ortaya çıkacak. Peki, "Yazcıoğulu'na suikast yapıldı mı?" sorusu neden gündeme geldi. Aslında Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatına bakıldığında, bu sorunun ne kadar yerinde olduğu ortaya çıkıyor. Çünkü Yazıcıoğlu'nun yıllardır yakından takip ettiği birçok konu vardı. Elindeki dosyalar ve araştırdığı konular, 'suikast' şüphesini ister istemez gündeme getiriyor. Yazıcıoğlu'nun yakından ilgilendiği konulardan biri Çeçen meselesiydi. Zaman zaman Çeçenistan'dan gelen ziyaretçileri olurdu. Merhum Yazıcıoğlu'na yakın bir ismin anlattığına göre, "Çeçenlerin gönlünde Cevher Dudayev'den sonra Yazıcıoğlu'nun adı yazılıdır." Yazıcıoğlu'nun Çeçen meselesine bakışı daha çok insan hakları ve mağduriyetlerin giderilmesine yönelikti. İstanbul'daki 'karışık' Çeçen cinayetleriyle de yakından ilgileniyordu. İddiaya göre, bu cinayetlere dair ciddi araştırmalar yapıp bilgi ve belge toplamıştı. Dosyasında 3 Ekim 2008'de terör örgütü PKK'nın gerçekleştirdiği ve 17 askerin şehit olduğu Aktütün baskını da vardı. Konu hakkında detaylı bilgi ve veri toplamıştı. Yazıcıoğlu'nun, bazı askerlerin Ergenekon irtibatı ile birlikte Aktütün'deki soru işaretlerini çözdüğü ileri sürülüyor. Silah kaçakçılığı ve ihaleleri de rahmetli başkanın yakından ilgili olduğu konulardı. Özellikle silah kaçakçılığı sektörünü mercek altına aldığı söylenen Yazıcoğlu, bu konuda da ciddi belgelere ulaşmıştı. Muhsin Yazıcıoğlu, son dönemlerde daha çok Ergenekon ve 1993'te Bingöl'de meydana gelen 33 Er Olayı'na yoğunlaşmıştı. Yazıcoğulu'nun Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılara bu konuda ciddi manada bilgiler verdiği ileri sürülüyor. Yazıcıoğlu'nun, partisiyle özdeşleştirilmek istenen gazeteci Hrant Dink cinayetine dair araştırmaları da savcılara aktardığı iddia ediliyor. Ancak 'gizli tanıklığı' konusu hem partisince hem de adli kurumlarca reddediliyor. Son günlerde PKK-Ergenekon konusunda da çalışmalar yapan Yazıcıoğlu, bu konuda yazar Tuncer Günay ile de görüşmüştü. Yazcıoğlu, bir arkadaşıyla birlikte Günay ile yaklaşık 4 saat boyunca '33 erin şehit edilmesi' ve 'PKK-Ergenekon ilişkisi' konularında sohbet ediyor. Günay, Şemdin Sakık'tan temin edilen bilgilerle bazı belgeleri CD hâlinde Yazıcıoğlu'na veriyor. Büyük Birlik Partisi 'suikast' veya 'sabotaj' konusunda temkinli olmakla birlikte bütün delil ve iddiaları araştıracaklarını açıkladı. BBP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Destici sakin ve vakur tavırlarını sonuna kadar koruyacaklarını ancak bütün ihtimaller üzerinde duracaklarını söylüyor: "Çeşitli iddialar var ancak biz bunların hepsini değerlendiriyoruz. Ortada bir bilgi kirliliği var. Ama parti olarak 'Muhsin Başkan'a yaraşır bir şekilde olayı sonuna kadar takip edeceğiz. Devletin yaptığı çalışmalar var. Biz de aynı zamanda kendi çalışmamızı yapmak istiyoruz." AKSİYON
<< Önceki Haber Yazıcıoğlu ile ilgili en can alıcı soru Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER