17 yıldır çocuk gibi bakarak büyüttüğü yaklaşık 180 zeytin ağacını bir gecede kaybettiğini belirten köylülerden Cemil Çelikkaya, “Tarlamdaki zayiatı görüyorsunuz. Bu zayiatın dibindeki mahsul zeytinimiz. Mahsulümüz kötü olmasın diye acıdığımızdan alıyoruz. Toplaması çok güç, eziyet oluyor. Normalde bu ağaçlar kesilmeseydi, 20 gün sonra hasat yapmam gerekirdi ama bu şekilde kesildiği için önceden topluyoruz.” diye konuştu. Ağaçlarının kesildiği sabah tarlasına zeytin toplamak için geldiğini ifade eden eşi Ayşe Çelikkaya da, şöyle konuştu: “Tarlamıza geldiğimizde zeytinlerimizin hepsini yatırmışlar yere. Buradaki güvenlikçilerle kavgalaştık. Geri döndük ve gittik. Şimdi de geldik. Zeytinimizin dibinde hem ağladık hem üzüldük. Burada zor zor zeytin topluyoruz.”  Yetiştirdikleri zeytinlerle geçindiğini ve başka bir mesleği olmadığını belirten köylülerden Hüseyin Kutlu ise, “Şu an mahsulümüz yerlere döküldü, yani para da etmiyor. Zeytinin kilosu, toplasaydık dalından 4 ile 5 lira. Şu anda kilosu 1,25 liraya bu mahsulü vereceğiz. Zaten yarısı da heder olmuş vaziyette, yani yetkililerden bizi mağdur etmemelerini istiyoruz.” dedi.

Zaman'ın haberine göre; bu arada geçen hafta 6 bin zeytin ağacını söken ve ağaçlarını korumak için direnen köylülere şiddet uygulayan Kolin Şirketler Grubu güvenlik görevlilerinin yeni görüntüleri ortaya çıktı.  Köylülerin delili olarak dava dosyasına giren görüntüleri hem jandarma hem de savcılığa sunan köylülerin avukatı Deniz Bayram, “Daha önceki görüntülerin yanı sıra bu görüntüler de kimin kimi dövdüğünü açıkça gösteriyor. Köylülerin nasıl panik halinde dağıldıkları, yaralılara müdahale etmek istedikleri ve nasıl ağaçlarının kesilmesine itiraz ettikleri görüntülerde var.” dedi.