HDP'den Erdoğan'a kötü haber

HDP, 'Cumhurbaşkanının Seçim Yasalarını açıkça ihlali' gerekçesiyle YSK'ya başvurdu

HDP'den Erdoğan'a kötü haber

Halkların Demokratik Partisi (HDP), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Seçim Yasalarını açıkça ihlal ettiği gerekçesi ile Yüksek Seçim Kurulu'na başvurdu. Seçimin düzen içinde ve dürüstlük ilkelerine uygun olarak yapılmasının sağlanması, Cumhurbaşkanlığı Makamının uyarılması ve yayın ilkelerine uygun davranılmasının sağlanması içerisinde olmak, gerekli önlemlerin almasını ve sonucu hakkında HDP'nin bilgilendirilmesi taleplerini içeren başvuru metninde örnekler verilerek "Açıklamalar, Sayın Cumhurbaşkanının yansızlık ilkesine aykırı hareket ettiğini, 298 sayılı Yasanın 49 ve devamı maddeleri ile seçim yasaklarına aykırı davrandığını göstermektedir. Yüksek Seçim Kurulu'nun, seçimin düzen içinde ve dürüstlük ilkelerine uygun olarak yapılmasının sağlanması amacıyla, Cumhurbaşkanlığı Makamının uyarılması ve yayın ilkelerine uygun davranılmasının da sağlanması içerisinde olmak gerekli önlemleri almasını ve sonucu hakkında partimizin bilgilendirilmesini umuyoruz" ifadeleri kullanıldı.


HDP'nin konu ile ilgili YSK'ya gönderdiği başvuru metni, şöyle: "298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Yasanın 49 ve devamı maddelerinde 'Seçim Propagandası' düzenlenmiştir Buna göre propaganda, 298 sayılı Yasa hükümleri dairesinde serbesttir. 298 sayılı Yasa hükümlerine aykırı olarak yürütülen propaganda faaliyetlerinin serbestlik kapsamında olmayacağı açıktır. 25. Dönem Milletvekili Genel Seçiminde, propaganda döneminin başlangıç tarihinden bitimine kadar uyulması gereken usul ve esaslar da Kurulunuzun 23.02.2015 gün ve 2015/236 sayılı kararıyla kabul edilmiş, 03.03.2015 gün ve 29284 sayılı Resmî Gazetede yayımlanmıştır.7 Haziran 2015 tarihinde gerçekleştirilecek 25. Dönem Milletvekili Genel Seçimlerine Katılabileceği duyurulan partiler arasında hükümeti oluşturan Adalet ve Kalkınma Partisi ile partimiz Halkların Demokratik Partisi de vardır. Ancak Sayın Cumhurbaşkanı, uzunca bir süredir, Anayasal tarafsızlığına ve tarafsızlık yeminine aykırı olarak iktidar partisi yöneticisi gibi davranmakta, Devletin ve dolayısıyla halklarımızın olanaklarını kullanarak açılışlara katılmakta, mitingler düzenlemekte, partimiz ve Eş Genel Başkanımız Sayın Selahattin Demirtaş ile diğer muhalefet ve ana muhalefet partileri ve genel başkanlarının (adlarını ve programlarının içeriğini de anarak) aleyhine açıklamalarda bulunmakta, kutsal dini duyguları istismar edecek biçimde dini semboller kullanmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanı, seçim takviminin başladığı 10 Mart 2015'ten buyana Türkiye'nin değişik illerinde toplu açılış törenleri adı altında halka açık 7 miting gerçekleştirmiştir. Tamamı TRT başta olmak üzere televizyon kanallarının büyük çoğunluğunda canlı yayınlanan siyasi içerikli mitinglerde AKP'yi işaret eden siyasi propaganda yapmış, 400 vekil için oy istemiş, partimiz başta olmak üzere muhalefet partilerini hedef göstererek, suçlayıcı, karalayıcı, seçmen tercihlerini yönlendirme amaçlı ifadeler kullanmıştır. 'Gönlümde yatan bir parti var' diyerek, uzunca bir süre genel başkanlığını yaptığı iktidar partisi AKP'yi açıkça seçmenlere işaret etmiştir. Sayın Cumhurbaşkanı, miting ve katıldığı etkinliklerde şu biçimde konuşmalar yapmaktadır; 'Önümüzün kesilmemesi lazım. Yeni Türkiye için yeni bir anayasaya ve başkanlık sistemine geçmeye ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Millet bu kararını açıl bir şekilde bu seçimde vereceği milletvekilleriyle ortaya koyacaktır. Bunun için 400 milletvekiline ihtiyaç vardır.' Muhalefet partilerini kastederek; 'Milletimiz 7 Haziran seçimlerinde bunlara gereken cevabı sandıkta verecektir'


'Terör örgütünün desteklediği malum parti diyanetin kaldırılmasını savunuyor. Bunlar cami duvarına pislemeye başladı'


'Bunlar 10 Ağustos'ta da benzer bir ittifak kurmuşlardı, 14 parti bir araya gelmişlerdi. İnşallah 7 Haziran'da da cevabını alacaklar. Biliyorsunuz eski Türkiye'nin içinde paralel yapı da var'


'Ben yüzde 52 oy aldım, Devletin parasıyla çıkıyorum. Sen de yüzde 52 alsaydın'

'Taksim'i Kâbe olarak gösterenlere 7 Haziran'da millet Kâbe'yi gösterecektir' şeklinde ifadeler kullanılmıştır. Mitinglerinde partimizi yuhalatmıştır. Mitinglere AKP'li Bakanlar ve AKP'nin milletvekilleri adaylarının katılarak protokol sırasında yer aldığı gözlemlenmektedir. Mitinglerinde platformun arka fon rengi olarak AKP'nin kurumsal logo rengi kullanılmaktadır. Dini sembollerden biri olan Kur'an-ı Kerim Erdoğan tarafından kitlelere gösterilmek suretiyle propaganda aracı olarak kullanılmaktadır. Bu süre içerisinde 14 Mart/Çanakkale, 15 Mart/Balıkesir, 21 Mart/Denizli, 27 Mart/Karabük, 2 Mayıs/Batman, 2 Mayıs/Diyarbakır, 4 Mayıs/Siirt mitinglerini gerçekleştirmiş, bu mitinglerin tamamında iktidar partisinin yararına ve muhalefet partilerinin zararına olacak açıklamalar yapmıştır. Sayın Cumhurbaşkanı, açık hava toplantılarının yanı sıra Cumhurbaşkanlığı sarayında düzenlediği kabul törenleri ve dışarıda katıldığı toplantı, açılış töreni, kongre, buluşma, açılış, sempozyum şeklinde 23 ayrı etkinlikte siyasi içerikli mesajlar vermeye, partimize yönelik suçlayıcı ifadeler kullanmaya devam etmiştir. Bütün bu etkinliklerdeki konuşmaları televizyonlarda canlı olarak yayınlanmıştır.


Sayın Cumhurbaşkanı, seçim yasaklarını cumhurbaşkanlığı sıfatıyla delmektedir.


* 10 Mart: Muhtarlara konuşmuş, 59 dakika sürmüş, 12 kanal canlı yayımlamıştır,


* 11 Mart: Rektörlere konuşmuş, 30 dakika sürmüş. 9 kanal canlı vermiştir,


* 13 Mart: Memur-Sen'in Çanakkale konulu toplantısında konuşmuş, 36 dakika sürmüş, 11 kanal canlı yayımlamıştır,


* 14 Mart: Tıp Bayramı'nda konuşmuş, 23 dakika sürmüş, 9 kanal canlı vermiştir, aynı gün Çanakkale Toplu Açılış Töreni 40 dakika sürmüş, 9 kanal canlı yayımlamıştır,


* 15 Mart: Balıkesir'de toplu açılışta konuşmuş, 45 dakika sürmüş, 10 kanal canlı yayımlamıştır,


* 16 Mart: Aselsan açılışına katılmış, 35 dakika sürmüş. 10 kanal canlı vermiştir,


* 17 Mart: Kars'ta konuşmuş, 30 dakika sürmüş, 9 kanal canlı yayımlamıştır, aynı gün temel atma törenine katılmış, 14 dakikalık konuşmasını 12 kanal canlı vermiştir,

* 18 Mart: Sergi açılışına katılmış, 15 dakika sürmüş, 7 kanal canlı yayımlamıştır,


* 19 Mart: Osmanlı arşivi açılışına katılmış, 20 dakika 38 saniye sürmüş, 12 kanal canlı yayımlamıştır,


* 20 Mart: Ukrayna'ya giderken konuşmuş, konuşma 15 dakika sürmüş, 11 kanal canlı yayımlamıştır, aynı gün Ukrayna'da konuşmuş, konuşma 29 dakika sürmüş, 10 kanal canlı yayımlamıştır,


* 21 Mart: Denizli'de toplu açılışa katılmış, 45 dakika konuşmuş, 10 kanal canlı vermiş, aynı gün Denizli'de sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya gelmiş, konuşması 26 dakika sürmüş, 10 kanal canlı yayımlamıştır,


* 23 Mart: Kızılay kongresine katılmış, 23 dakika konuşmuş, 8 kanal canlı yayımlamıştır, aynı gün muhtarları toplamış, 48 dakika konuşmuş, konuşması 10 kanal tarafından canlı yayımlanmıştır,


25 Mart'ta Türkiye Pazarcılar, Meyveciler ve Sebzeciler Federasyonu ile bir araya gelmiş, konuşması TV kanallarında 3 saat 32 dakika yer bulmuştur,


27 Mart'ta Karabük'te toplu açılış töreninde konuşmuş, konuşması TV kanallarında 5 saat 34 dakika canlı yayınlanmıştır,


29 Mart'ta Tokatlılar buluşmasında konuşmuş, 400 vekil istemiştir,


1 Nisan - 4 Mayıs tarihleri arasında katıldığı etkinlik ve programlardaki siyasi içerikli konuşmalar yapmış, konuşmalar TRT Haber kanalında 13,5 saat canlı yayın olarak yer almıştır.


Bütün bu konuşmaların süre ve detayları RTÜK'ten istendiğinde rahatlıkla kanıtlanabilecektir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 'Seçimlerin genel yönetim ve denetimi' başlıklı 79 uncu maddesinde; 'Seçimlerin, yargı organlarının genel yönetim ve denetimi altında yapılacağı, seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma, seçim süresince ve seçimden sonra seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzlukları, şikayet ve itirazları inceleme ve kesin karara bağlama ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin seçim tutanaklarını ve Cumhurbaşkanlığı seçim tutanaklarını kabul etme görevinin Yüksek Seçim Kurulunun olduğu, Yüksek Seçim Kurulunun kararları aleyhine başka bir mercie başvurulamayacağı,' kurala bağlanmıştır.


Yukarıdaki açıklamalar, Sayın Cumhurbaşkanının yansızlık ilkesine aykırı hareket ettiğini, 298 sayılı Yasanın 49 ve devamı maddeleri ile seçim yasaklarına aykırı davrandığını göstermektedir. Yüksek Seçim Kurulu'nun, seçimin düzen içinde ve dürüstlük ilkelerine uygun olarak yapılmasının sağlanması amacıyla, Cumhurbaşkanlığı Makamının uyarılması ve yayın ilkelerine uygun davranılmasının da sağlanması içerisinde olmak gerekli önlemleri almasını ve sonucu hakkında partimizin bilgilendirilmesini umuyoruz"
<< Önceki Haber HDP'den Erdoğan'a kötü haber Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER