Açıklamada, "İsveç çıkarlarına yönelik ciddi bir suç olabilir. Bunun ardında yabancı güçlerin olduğu da göz ardı edilemez. Soruşturma ağırlaştırılmış sabotaj şüphesi ile sürdürülecek." ifadesi kullanıldı.
İsveç Başbakanı Mangdalena Andersson ve Dışişleri Bakanı Ann Linde de konuya ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Linde, Kuzey Akım 1 ve Kuzey Akım 2 boru hatlarına yönelik sabotaj şüphesini görüşmek üzere Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyini (BMGK) cuma günü toplantıya çağırdığını söyledi.
Toplantıya hem Danimarka'nın hem de İsveç'in katılacağını aktaran Linde, şu ana kadar Rusya ile bir iletişimde bulunmadıklarını sözlerine ekledi.
Başbakan Andersson da İsveç'e doğrudan bir saldırı olmadığını ve halkı sakin olmaya davet etti.
Danimarka ve İsveç açıklarında Rusya'ya ait Kuzey Akım 1 ve Kuzey Akım 2 boru hatlarında üç sızıntı olduğu bildirilmiş, gemilerin bölgeye yanaşmaması uyarısı yapılmıştı.
İki ülke de sızıntıların kaza değil kasıtlı bir eylemin sonucu olduğuna yönelik işaretler bulunduğunu açıklamıştı.
AB de Kuzey Akım 1 ve Kuzey Akım 2 boru hatlarındaki gaz sızıntılarının kasıtlı bir eylemin sonucu olduğunu, tesadüfi olmadığını bildirmişti.
Kuzey Akım 1 boru hattı üzerinden doğal gaz sevkiyatı, gerekli bakımların yapılamadığı gerekçesiyle 31 Ağustos'ta durdurulmuştu.
Kuzey Akım 2 projesi nedir?
Kuzey Akım 2 projesiyle yılda 55 milyar metreküplük Rus gazının Baltık Denizi üzerinden Almanya'ya sevk edilmesi planlanıyor.
ABD, Ukrayna, Polonya ile Baltık ülkelerinin inşasına karşı çıktığı projenin ortakları arasında proje sahibi Gazprom'un yanı sıra Shell, OMV, Engie, Uniper ve Wintershall gibi şirketler yer alıyor.
Projeye karşı çıkan ülkeler, Kuzey Akım 2'nin Avrupa ülkelerinin Rusya'ya bağımlılığını artırmaya çalıştığını öne sürüyordu.
Rus enerji şirketi Gazprom'un Nisan 2021 tarihinde yaptığı açıklamada, Kuzey Akım 2 Doğal Gaz Projesi'nin yüzde 95'ine denk gelen 2 bin 339 kilometrelik boru döşeme işini tamamladığı bildirilmişti.
ABD yönetimi, mayıs ayında Kuzey Akım 2 boru hattı projesini inşa eden Alman "Nord Stream 2 AG" şirketi ve şirketin CEO'su Mathias Warnig'in projeye yönelik uygulanan yaptırımlardan muaf tutulduğunu açıklamıştı.
