'Keşke dememek için' Dünya'yı geziyorlar


Dünyayı gezme düşüncesi çoğu insanın hayalleri arasında yer alır. Bazıları işinin şartları yüzünden, bazılarının daha öncelilikli sorumluluklarının olması, bazılarının maddi yetersizlikleri bu hayalin kısa sürede bitmesine neden olur.

'Keşke dememek için' yola çıkan iki gezgin Murat Gürdoğan ve Buğra Aktürk yaklaşık iki aydır Latin Amerika'da gezdikleri Brezilya, Uruguay ve Arjantin izlenimlerini Cihan Haber Ajansı'na anlattı.

Kişibaşı 7 bin dolarla dünya turuna başladıklarını söyleyen Gürdoğan, "Çevremdeki insanlara dünyayı gezme fikrimi söylediğimde ilk söyledikleri 'O kadar paran var mı?' diye sormaları oldu." dedi.

Murat Gürdoğan ve Buğra Aktürk Güney Amerika turunda yaşadıklarını şöyle anlattı:

Sizleri tanıyabilir miyiz?

M.G.: İsmim Murat Gürdoğan. 1986 Eskişehir doğumluyum. Liseye kadar Eskişehir'de okudum. Daha sonra üniversite için Sakarya'ya gittim. Sakarya Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği'ni bitirdim. İstanbul'da havacılık üzerinde çalışan bir yazılım şirketinde çalışıyordum. Proje Liderliği'ne kadar yükselmiştim sonra Temmuz ayının başında da istifa ettim.

B.A: İsmim Buğra Aktürk. 1987'de Kayseri'de doğdum. Kayseri Fen Lisesi sonrasında İstanbul Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği'ni kazandım. 4. Sınıfta kendi yazılım şirketimizi kurduk. 3 yıl sonra da batırdık. Sonra Murat'la beraber çalıştığımız şirkete geçtim.

'İŞE GİT, EVE GEL, DİZİ İZLE'DEN SIKILDIK

Dünyayı gezme fikri nasıl ortaya çıktı?

M.G.: Dünya'yı dolaşmak çoğu insanın hayalidir. Ama bu maalesef çoğunlukla sadece istekte kalıyor. Benim dünyayı dolaşma gibi bir düşüncem vardı. Arkadaşlar arasında sürekli konuşuyorduk. Yaptığımız tek şey 5-10 günlüğüne Avrupa'da gezmek veya Türkiye'nin güney sahillerine inmekti. Bizim için tatil buydu. Bu tatillerde bile belli bir zaman aralığında bir yerde olmak zorundasınız. Tatile başlamadan önce bile plan yapmak zorundasın; bilet almak zorundasın; rezervasyon yaptırmak zorundasın. Sözde tatil yapıyorduk.

Biz bu yola çıkmadan önce zamanda ve mekânda özgür olmak istiyorduk. Bir yere bağımlı olmak istemiyorduk. Yola çıkmadan kaba taslak bir planımız vardı. Örneğin Rio de Janerio'da 6 gün kalırız diye planlıyorduk ama 10 günü geçti. Neden? Bizde şu an en çok olan zaman. Bizi tutan veya bağlayan bişey yok. Kalmak istediğimiz yerde kalıyoruz.

Etkenlerden diğeri ise Türkiye'de çalışan herkesin yaşadığı monotonluk. Hafta içi işe git sonra eve gel dizi izle. Bekârsan evde yemek yapan olmuyor; haliyle yemek sipariş et. Sürekli bir rutine bağlandığımı hissettim. Sonrasında da istifamı sundum.

B.A.: Dünyayı gezmek benim için de bir hayaldi. İstanbul'da Cihangir'de yaşıyordum. Gayet güzel bir hayatım vardı. Acaba kazandığım paranın 3 katını kazansam ne olur diye düşündüm. Bunun cevabını veremedim açıkçası. Ben ne için çalışıyorum? Para için çalışıyorum. Bu parayla da kendim için birşey yapamadıktan sonra çalışmak anlamsızlaşıyor. Dünya turuna çıkmaya 10 gün içerisinde karar verdim. 20 Haziran'da da istifa ettim. Sonra bu konuyu Murat'a söyledim. Benim de böyle bir fikrim var deyince e o zaman beraber gidelim dedik. Sonra www.biturdunya.com gezi sitesimizi açtık. 28 Eylül'e bileti aldık ve maceramız başladı.

'KOMŞU ÇOÇUĞU' BİLE BÖYLE BİR GİRİŞİMDE BULUNMAMIŞTI

Bu fikri ailenizle paylaştığınızda nasıl bir tepkiyle karşılaştınız?

M.G.: Buğra beni dünya gezisine ikna ettikten sonra ben bu fikri çevremdekilere söylemeye başladım. Aslında ilk başlarda dünya gezisine sıcak değildim. Düşününce güzel bir işim var. Evim var. Aylık sabit bir gelirim var. Aslında biraz inanmadılar. Babama bu fikri söylediğimde 'Tabi tabi paran mı var?' diye söyleniyordu. Bizimkileri ikna etmek zordu çünkü çevrelerinde böyle birşey yapan kimse yoktu. O hep örnek verdikleri 'Komşu çoçuğu' bile böyle bir girişimde bulunmamıştı. Geziye çıkmadan önce yeğenim oldu. Telefonla arıyorlar 'Yeğenin seni çok özledi. Ne zaman geleceksin? Hadi yeter artık gel' diyorlar.

B.A.: Ben aileme bu fikri söylediğimde annem 'Hep bunlar önüne düşmediğimizden' dedi. Sonrasından bana kız bakmaya başladılar. Artık biletleri aldık. Herşeyimiz hazır. Uçak tarihinden 3 gün önce 'İş mi baksan acaba?' diye konuşuyorlardı. İlk Rio de Janeiro'dan bir fotoğraf göndermiştim. Kolumda yeşil bir bileklik vardı. Hostelin bilekliğiydi. Annem hastane bilekliği zannetmiş bana mesaj atıyor 'Ne o bileklik?' diye. Hostel bilekliği dedim. 'Hostel ne ki' dedi. Otel gibi birşey dedim. 'Zibidi oteli mi?' diye soruyor. Yurtdışına çıkdığımı hala kabullenemediler.

ESKİ PATRONUM UÇAK BİLETİNİ HEDİYE EDİNCE GÜNEY AMERİKA'DAN BAŞLADIK

Neden gezinize Latin Amerika'dan başladınız? Üstelik hiç İspanyolca bilmiyorsunuz. Bu sizin için bir risk değil miydi?

B.A.: Murat da ben de İspanyolca bilmiyoruz. Latin Amerika'ya gidip İspanyolca bilmemek biraz çılgınca geliyor. Sosyal medyadan tanıştığımız insanlarla İngilizce konuşuyoruz onlar da bizlere kalacak yer ve gezilecek yerler konusunda yardımcı oluyor. Güney Amerika görmek istediğimiz bir yerdi. Çevremdekiler Latin Amerika'daki insanların güleryüzlü, dost canlısı olduklarını anlatırlardı. Öve öve bitiremezlerdi. Doğasının çok harika olduğunu bahsederlerdi. Biz de bunları görmek için rotamıza Latin Amerika'dan başladık. Bir de eski patronum uçak biletini hediye edince rotamız belli oldu. Brezilya'da 31 Uruguay'da 6 gün kaldık. Şu an Arjantin'deyiz. Gezi rotamızda Arjantin'den sonra Şili ve Peru var.

URUGUAY SOSYAL MEDYADA BİLİNDİĞİ GİBİ DEĞİL

Seçimlerden sonra sosyal medyada Uruguay sevdası başladı. Siz Uruguay'a gittiniz, nasıl bir ülke? Türkiye'den Uruguay'a gitmek isteyenlere buradan mesajınız nedir?

B.A.: Gerçeği gözümle gördüm; yaşanılacak gibi bir yer değil; çok pahalı. Sebze ve meyvelerin fiyatları çok pahalı. Uruguay'ın başkenti Montevideo'da kötü semtlerde bile 1+1 daireler kirası bin liradan başlıyor. Oranın halkıyla konuştuğumuzda, Uruguay'ın gereksiz pahalılığından yakınıyorlar. Uruguay'da yaşamayın. İnsanlar abartıyor. Bloglarda da Uruguay'ın pahalı bir ülke olduğunu da kimse bahsetmemiş. Uruguay'daki hosteller Brezilya'dakilerin 2 katıydı. Yemek olsun içecek olsun herşey pahalıydı. Yapabilecek birşey de yoktu.

M.G.: Uruguay'ın popüler olmasının sebebi devlet başkanı. Montevideo'lu insanlar bile burası çok pahalı diyor. Uruguay'da yaşayan Türklerle tanıştık onlar bile Uruguay'ın Türkiye'de neden abartıldığını bilmiyorlar.

UCUZA NASIL GEZİLİR?

İnsanlar ucuz gezmek için neler yapmalılar?

B.A.: Birincisi 'couchsurfing' diye bir uygulama var. Bu uygulamayı kesinlikle aktif kullansınlar. Bu uygulamada amaç gideceğiniz yerde evini yabancılara ücretsiz açan insanların olması. Biz gezginler için çok güzel bir uygulama. İkincisi süpermarketten alışveriş yapma. Üçüncüsü de otostop. Bence bu üçünü yapan bir insan çok az parayla dolu dolu yaşabilir.

Dünya turuna çıkacak insanlar yanlarına neler almalılar?

M.G: Aslında işin en zor kısmı buydu. Çantaya neler koyacağız? Aslında 'Ne alınır?' çok kolay bir soru ama önemli olan 'Ne almamalıyız?' Bir yıl gezme planımız vardı. Dolayısıyla herşeyi almak istiyorduk. Çok fazla birşey almanıza gerek yok. 2 short, 6 tane t-shirt, 2 ayakkabı, 1 terlik, 6-7 tane iç çamaşırıyla yola çıktık.

Aşılarımızı olduk. Belki bilmeyen arkadaşlar vardır. Devletin yurtdışına gidecek vatandaşlara hangi ülkeye gidiyorsan, o ülkeye özel aşıları var. www.seyahatsagligi.gov.tr adlı siteden ön randevu alıp aşılarınızı ücretsiz bir şekilde olabilirsiniz. CİHAN
<< Önceki Haber 'Keşke dememek için' Dünya'yı geziyorlar Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER