İran ile ABD'ye barış mesajı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, KKTC'ye hareketinden önce havaalanında basın toplantısı düzenledi.

İran ile ABD'ye barış mesajı

Başbakan Erdoğan toplantıda, Kıbrıs'ta içinde bulunulan aşamayı ve Ada'da adil kalıcı kapsamlı bir çözüme ulaşmak için bundan sonra yapılması gerekenleri değerlendireceklerini, KKTC ekonomisinin sağlıklı bir şekilde gelişebilmesi için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi. Yavru vatanın sosyal ve ekonomik kalkınması için her türlü desteği verdik yardımlarımızı artırdıklarını belirten Erdoğan, "Kıbrıs'ta çözümden yana kararlı tavrımız sürüyor. Aynı zamanda KKTC üzerindeki haksız kısıtlamaların kaldırılması için çalışıyoruz ve görüşmelerimiz sürüyor." dedi. Başbakan İran ve ABD arasındaki son günlerde gelişen diplomasi trafiğinde Türkiye'nin rolüne ilişkin ise şunları söyledi: "İran konusunda olumlu yapıcı bir yaklaşım sürecine girildi, bu süreçte bize de görevler düşecek. Tarafların geleceğe dönük bizden beklentileri olabilir. Türkiye, taraftar için rahat görüşme ortamı sunabilir." Erdoğan bir gazetecinin sorusu üzerine, İran ile Türkiye arasında terörle mücadele konusunda ciddi bir işbirliğinin olduğunu ifade ederek, şu anda Türkiye-ABD-Irak nasıl PKK'yı ortak düşman ilan ettiyse, Türkiye-İran arasında da bu yaklaşımın olduğunu ve yapılan hava operasyonlarında da bu durum sözkonusu olduğunu sözlerine ekledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kıbrıs'ta adil, kalıcı ve kapsamlı bir çözüme ulaşılması için Türk tarafının bugüne kadar üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirdiğini belirterek, ''Kıbrıs Türk halkı doğu Akdeniz'i istikrar ve refah üreten bir bölge haline getirmek için çözümden yana kararlı tutumunu sürdürmektedir'' dedi. Erdoğan, Kıbrıs Barış Harekatı'nın 34. yıl dönümü nedeniyle, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı törenlerine katılmak üzere KKTC'ye hareketinden önce yaptığı açıklamada, ziyareti sırasında KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Meclis Başkanı Fatma Ekenoğlu, Başbakan Ferdi Sabit Soyer ve Cumhuriyet Meclisi'nde grubu bulunan parti temsilcileriyle görüşmelerinin olacağını bildirdi. Görüşmeleri sırasında Kıbrıs konusunda bulunulan aşamayı ve Ada'da adil, kalıcı bir kapsamlı çözüme ulaşılması için bundan sonra yapılması gerekenleri birlikte değerlendireceklerini kaydeden Erdoğan, KKTC'li yetkililerle ayrıca KKTC ekonomisini sağlıklı biçimde gelişmeye devam etmesi için bundan sonra atılabilecek ilave adımları ele alacaklarını ve bazı yatırım projelerinin açılış törenlerine katılacağını söyledi. Bunlar arasında Lefkoşe-Güzelyurt yolunun ikinci etabı, Kumköy-Serhatköy su isale hattı, üniversite ek binaları ve amfi tiyatro yatırımları bulunduğunu kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu: ''Hükümet olarak iş başına geldiğimiz günden beri yavru vatanın sosyal ve ekonomik kalkınması için her türlü desteği verdik. Yardımlarımızı rekor düzeylerde artırdık. bunun somut neticelerini de son 5 yılda KKTC ekonomisinin tarihi büyüme rakamlarında görmüş bulunuyoruz. Kıbrıs'ta adil, kalıcı ve kapsamlı bir çözüme ulaşılması için Türk tarafı bugüne kadar üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirmiştir. Bugün de Kıbrıs Türk halkı Doğu Akdeniz'i istikrar ve refah üreten bir bölge haline getirmek için çözümden yana kararlı tutumunu sürdürmektedir. Türkiye olarak biz de KKTC'nin bu yaklaşımını paylaşıyor ve iki tarafın siyasi eşitliğine, iki kurucu devletin eşit statüsüne ve Türkiye'nin etkin garantisine dayanan yeni bir ortaklık kurulması yönündeki yapıcı yaklaşımımızı sürdürüyoruz. Aynı zamanda KKTC üzerindeki haksız kısıtlamaların kaldırılması için gayretlerimize aralıksız şekilde devam ediyoruz.'' Başbakan Erdoğan, Kıbrıs Türklerinin 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı'nı da kutladı. Anayasa Mahkemesi'nin kararını bekliyoruz Erdoğan başka bir gazetecinin de Anayasa Mahkemesi raportörünün "AKP kapatılmasın" şeklinde rapor verdiğini belirterek, "Nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine de şöyle konuştu: "Artık bizim söyleyeceklerimizi en son Cemil Bey sözlü savunmamızda ortaya koydular. Ondan önce Anayasa Mahkemesi'ne sunduğumuz iki cevabi yine bizim anayasa metinimiz oldu. Artık her şey orda bitmiştir. Şu andan itibaren biz, Anayasa Mahkemesi'nin vereceği kararı bekliyoruz. Ne söylediysek orda söyledik, hepsi orada. Ve bizler ülkemize hizmet etmekten başka şu ana kadar herhangi birşey yapmış bir parti değiliz. Söylenen iddiaların zaten tamamını reddeden bir icraat içerisinde olduk ve bundan sonra da yine aynı şekilde yolumuza devam edeceğiz. Bizim yolumuz Türkiye Cumhuriyeti'ni muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarma yoludur. Halkımızın yaşam standardını daha yükseltebilme yoludur ve dünya ülkeleri arasında Cumhuriyetin 100. yılında inşallah Türkiye'yi ilk 10 ülke arasına sokma mücadelesi yoludur." Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti hakkındaki kapatma davasıyla ilgili olarak, Anayasa Mahkemesinin kararını beklediklerini belirterek, ''Bizler ülkemize hizmet etmekten başka bir şey yapmış değiliz. Ne söylediysek onu yapan zihniyet içinde olduk. Biz yolumuza devam edeceğiz. Yolumuz Türkiye Cumhuriyeti'ni muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarma yoludur'' dedi. Erdoğan, KKTC'ye hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda yaptığı açıklamanın ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Son iki gündür Türkiye'ye ziyaret eden ABD ve İran'lı yetkililerle görüşmelerinin ayrıntılarının sorulması üzerine Erdoğan, ''Görüşmelerimiz tek başlıklı değil. Öncelikle ikili temaslar diyebilirim'' dedi. ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Stephen Hadley ile Türk-Amerikan stratejik işbirliği konusunu geniş biçimde ele aldıklarını anlatan Erdoğan, Türkiye arabuluculuğundaki Suriye-İsrail dolaylı görüşmeleri, Lübnan konusu ve Irak'a gerçekleştirdiği ziyareti geniş bir şekilde görüştüklerini söyledi. Erdoğan, İran'ın nükleer programıyla ilgili Cenevre'de yarın yapılacak İran-AB müzakerelerini de Hadley ile ele aldıklarını belirterek, ''Olumlu, yapıcı bir yaklaşım sürecine girildiğini görüyoruz. Bu yapıcı yaklaşım süreci doğrusu bizleri memnun etmiş vaziyette. Sabırla geleceği takip etmemiz lazım'' dedi. Görüşmede ABD'nin gözlemci bulundurmasının ve ABD'nin İran'da ofis açma teşebbüslerinin süreci olumlu etkileyeceğini ifade eden Erdoğan, ''Bu konuda sanıyorum bize de bu süreçte görevler düşecek. Bizler de her zaman olduğu gibi bu sürece elimizden gelen katkıyı vereceğiz'' diye konuştu. -ERDOĞAN-MUTTEKİ GÖRÜŞMESİ- İran Dışişleri Bakanı Manuçehr Mutteki ile yaptığı görüşmede Türkiye-İran ilişkilerindeki hedefleri konuştuklarını ifade eden Başbakan Erdoğan, bu hedeflerin askeri, siyasi, güvenlik ve ekonomik hedefleri içerdiğini kaydetti. Dış ticarette Türkiye ile İran arasında 2011'de 20 milyar dolarlık bir hedef belirlediklerini belirten Erdoğan, bu yılki hedefin 10 milyar doları yakalayacağını ifade ederek, ''5 yıl önce 1 milyar dolar civarında olan dış ticaret hacmi şimdi bu konumda. Türkiye'nin İran'a satmakta olduğu mal kalemlerini artırmak da önemli hedefimiz olacak'' dedi. Terörle mücadelede İran ile Türkiye arasında ciddi bir dayanışma söz konusu olduğuna da dikkati çeken Erdoğan, Gerek PJAK gerek PKK noktasında İran'ın tavrının çok çok olumlu olduğunu söyledi. Erdoğan, ''İstihbarat örgütlerimizin birbirleriyle dayanışması çok olumlu. Şu anda şunu rahatlıkla söyleyebilirim; Türkiye-Amerika-Irak nasıl PKK'yı ortak düşman ilan ettiyse, aynı şekilde PJAK ve PKK'ya karşı da böyle bir tavır Türkiye ile İran arasında söz konusudur. Bütün yapılan hava harekatlarında da bu dayanışmayı gördük'' dedi. -İRAN'IN NÜKLEER PROGRAMI- Bir gazetecinin İran'ın nükleer programı konusunda Türkiye'nin ''görev tanımının adının arabulucuk olup olmadığı'' yönündeki bir soruya Erdoğan, ''Bunu tabii ben şimdi bu kadar ileri düzeyde söylemeyeyim. Çünkü bir şey belirlenmeden, adı konmadan bizim tarafımızdan açıklanırsa bu yanlış olur. Fakat tarafların bu noktada sanıyorum geleceğe yönelik bizlerden, bundan önce de olduğu gibi, yine beklentileri olabilir. Sıkıntılı durumlarda Türkiye'nin devreye girmesi istenebilir. Çünkü, her iki tarafa da bu noktada zannediyorum ki rahat görüşmeler tesis edebilecek ülke Türkiye'dir'' yanıtını verdi. ''Muttaki ile görüşmenizde programın iptal edileceği yönünde izleniminiz oldu mu?'' şeklindeki soruyu yanıtlarken Erdoğan, yarınki görüşmede takvimle ilgili konuların yer alacağını belirtti. Erdoğan, ''Kendileri arasında mutabakat nasıl olur bilemiyorum. Takvim nasıl çalışır bilemiyoruz. Biz bu konuyla ilgili bize ciddi manada görev tevdi edilirse o zaman taraflarla görüşmeye biz başlarız, ama şu anda böyle bir görev bizde olmadığına göre, 'şöyle olsun, böyle olsun' dememiz tabii ki yanlış olacaktır. Bizim buradaki tek yaklaşımımız, insani amaçlı olan bu tür çalışmalara nükleer enerji noktasında sıcak bakıyoruz. Çünkü aynı şeyi yarın biz yapacağız, ama kitle imha silahına hiç bir zaman sıcak bakmadık, bundan sonra da bakmamız söz konusu olamaz'' dedi. -KIBRIS- Erdoğan, ''Kıbrıs'ta iki kurucu devletin eşit statüde tanınmasının ileride Türkleri azınlığa düşüreceği endişesiyle ilgili görüşünüz nedir?'' şeklindeki soruyu yanıtlarken böyle bir endişeyi paylaşmadığını söyledi. ''5.5 yıllık iktidarımız döneminde KKTC veya Kıbrıs'lı Türkler dünyada azınlık muamelesi değil, her geçen gün adeta devlet ciddiyetiyle karşılanmaya başlandı'' diyen Erdoğan, bunlardan en önemlisinin İKÖ'de daha önce bir topluluk olarak ağırlanan KKTC'nin, şu anda Kıbrıs Türk Devleti ve Gözlemci Üye sıfatıyla bulunması olduğu kaydetti. Erdoğan şöyle devam etti: ''Bu çok önemli bir adım, ama bunu ne yazık ki görmezlikten geliyorlar. 53 tane ülke olacak ve bunlar sizi gözlemci üye sıfatıyla kabul edecekler ve adınız da Kıbrıs Türk Devleti olacak. Öyle bir noktaya gelmişiz. Bakınız dün Sayın Talat Almanya'da Ban ki-mun ile görüşme yaptı. Değişik ülkelerde Amerika da dahil olmak üzere birçok davetler, Avrupa'da parlamentoda konuşturmalar ve saire... Bütün bunların hepsi bu dönemlerde gerçekleşti. Ve artık Kuzey Kıbrıs'a çeşitli ülkelerden siyasiler, çeşitli ticari heyetler gelip gitmeye başladı, ama bundan önce böyle bir şey yoktu. Suriye Kuzey Kıbrıs arasında ticari yolcu seferleri başladı. Bizim iktidarımıza kadar bu ülkede iktidarda olanlar, KKTC'ye acaba böyle bir itibar kazandırdı mı? Şu anda bu itibarı kazandıran Anavatan İktidarı, bilesiniz ki bundan sonra daha fazlasını elde etmedikçe asla geri adım atmaz. Bu ilerisi de nedir? Kıbrıs Türk Devleti'nin kabulüdür. Bu da nedir? Kurucu eşit devlet. Bu olacak. Bu başarılmadığı sürece bizler garantör ülke sıfatıyla hiçbir zaman kalkıp da 'azınlık hukukuna tabi ol, bilmem ne yap' böyle bir şeyin içerisinde asla yer alamayız. Bunu da herkes böyle bilsin.'' -''ERGENEKON SORUŞTURMASI''- Bir gazetecinin ''Ergenekon'da subayların sorgulanması söz konusu. MİT tarafından bir rapor iletildiği söyleniyor. Sizin böyle bir rapordan haberiniz var mı?'' şeklindeki sorusunu yanıtlarken Erdoğan, ''Benim masamdan geçmeyen, yahut benim imzam bulunmayan, görmediğim, bilmediğim bir yazı, belge hakkında konuşmak haddime değildir. Böyle bir şeyi ben bilmiyorum. İçişleri Bakanı bilmiyor. Terörle Mücadele Yüksek Kurulu Başkanı olarak Cemil Bey de burada. Böyle bir şey yok. Bizim bilgimiz dışında yargıya böyle bir şey intikal ettiyse onu da bilemiyoruz'' dedi. Erdoğan, AK Parti'nin kapatılması ile ilgili davada raportörün raporunu nasıl değerlendirdiği yönündeki soruyu yanıtlarken Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'in AK Parti'nin savunmasını yaptığını ve ondan önce de Anayasa Mahkemesine sundukları metinler olduğunu belirtti. Erdoğan, ''Artık her şey bitmiştir. Şu anda Anayasa Mahkemesinin kararını bekliyoruz. Ne söylediysek orada. Bizler ülkemize hizmet etmekten başka bir şey yapmış değiliz. Ne söylediysek onu yapan zihniyet içinde olduk. Biz yolumuza devam edeceğiz. Yolumuz Türkiye Cumhuriyeti'ni muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarma yoludur. Cumhuriyetin 100. yılında Türkiye'yi dünyada ilk 10 ülke arasına sokma yoludur'' dedi.
<< Önceki Haber İran ile ABD'ye barış mesajı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER