Medeniyetler İttifakını böyle tanımladı

Başbakn Erdoğan, Wow İstanbul Otel'de düzenlenen iftar yemeğinde yaptığı konuşmada Medeniyetler ittifakının temel misyonunu anlattı.

Medeniyetler İttifakını böyle tanımladı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bugün insanlık savaştan, şiddetten, nefretten yorgun düşmüştür. Ekonomik ittifakların, askeri ittifakların çok ötesinde, insanlığın evrensel talebini, barış ve adalet talebini dile getirmezsek, bunun için risk almazsak bunun için ülkelerimizin iradelerini zorlamazsak, yarınki nesillere daha çok acı yaşatan bir dünya bırakabiliriz'' dedi. AK Parti İstanbul İl Başkanlığınca Wow İstanbul Otel'de düzenlenen ''Medeniyetleri Buluşturan Liderler İstanbul'da Buluşuyor'' başlıklı iftar yemeğine Birleşmiş Milletler Medeniyetler İttifakı Eş Başkanları Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero'nun aralarında bulunduğu 2500 davetli katıldı. İftar yemeğinin ardından bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, ''mana yüklü Ramazan akşamında iftar sofrasında Sayın Başbakan'ın kendileriyle birlikte olmasının iki dost ülke İspanya ve Türkiye adına büyük mutluluk olduğunu'' söyledi. Bu ziyaretin, bu güzel buluşmanın Türkiye ile İspanya arasındaki dostluğun işareti, 225 yıldır güçlenerek süren diplomatik ilişkilerin en manidar örneği olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, tarih boyunca dostluk temelinde gelişen Türkiye-İspanya ilişkilerinin özellikle son 5-6 yılda bütün dünyanın hayranlığını uyandıracak kadar derinleştiğini kaydetti. Dünyanın adalet ve barışa hasret olduğu bu dönemde Türkiye ile İspanya'nın birlikte yükselttiği sesin kısa zamanda uluslararası camiada geniş yankılar bulmasının, sadece iki ülkenin ikili ilişkileri için değil, bütün insanlığın geleceği için de yeni umutların kapısını açtığını vurgulayan Erdoğan, ''Bu umudu büyüten bu dostluğun evrensel ölçekli sonuçlar doğuracağı bir derinliğe ulaşmasında ortak çabalarımızda dostum Sayın Zapatero'nun gösterdiği engin liderliği şükranla anıyorum. Türkiye'nin AB'ye tam üyeliği için mücadelesini verdikleri açık destekten dolayı burada da bir kez daha kendilerine şahsım ve ülkem adına teşekkür ediyorum'' dedi. Başbakan Erdoğan, İstanbul'daki bu buluşmanın Zapatero ile 2005 yılında başlattıkları Medeniyetler İttifakı ruhuna en uygun buluşmalardan biri olduğunu söyledi. Mekanın, zamanın ve insanın ruhu olduğu gibi şehirlerin de insanı kuşatan bir ruhu bulunduğunu ifade eden Erdoğan, İstanbul'un ruhunun da sadece sanatkarlar, şairler estetikçiler, mimarlar, sinemacılar ve fotoğrafçılar için değil, aynı zamanda meselesi insan ve toplum olan yöneticiler için de zengin imkanlar sunduğunu kaydetti. İstanbul'un Saraybosna, Kırcaali, Aşkabad, Bağdat, Şam, Darfur, Yemen, Bingazi, Karaçi, Bakü ve Kabil ile duygu birliğinin bulunduğunu dile getiren Erdoğan, Türkiye'nin Kafkaslarla, Balkanlarla, Orta Doğu, Afrika ve Orta Asya ile tarihin derinliklerine uzanan ilişkilerinin bulunduğunu anlattı. YENİ BİR MEŞALELE TUTUŞTURMAK İÇİN BURADAYIZ Türkiye'nin sadece coğrafi olarak değil kültürel, sosyal ve siyasi olarak da köprü ülke olduğunu dile getiren Başbakan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: ''Türkiye merkez ülkedir, kilit ülkedir. İşte bu yüzden Türkiye medeniyetler ittifakı açısından çok anlamlı ülke. Medeniyet tarihinin kutup yıldızı olan İstanbul, bütün aydınlık mahyalarıyla yüzyıllardır bize barışın, sevginin, merhametin, dayanışmanın özellikle gereğini anlatır. İşte bugün, bir oruç akşamı İstanbul'da yeni bir mahya yazmak için, yeni bir meşalele tutuşturmak için buradayız. Evrensel insanlık sevgisi adına ebedi barış ve adalet adına buradayız, birlikteyiz. Hepinize yaktığınız bu kandil için teşekkür ediyorum. Medeniyetler ittifakı için İstanbul bu akşam Madrid ile burada birleşmiş durumda. Ve muazzam bir ilham kaynağı olarak ülkemizdeki farklı dinlerin temsilcileri burada.'' Başbakan Erdoğan, dünyanın birçok şehrinin içinden nehirler, ama İstanbul'un içinden bir deniz geçtiğini belirterek ''Bütün farklılıklar burada bir tezada, bir çatışmaya değil, mükemmel bir terkibe, muazzam bir senteze dönüşür'' diye konuştu. Barış ve adalet için eşsiz bir ilham kaynağı olduğunu düşündüğü İstanbul'da bütün inançların, bütün yaşam biçimlerinin sadece bir gün değil, asırlar boyunca birlikte ahenk içinde yaşadığına işaret eden Erdoğan, toplantıda sunulan müzik dinletisinde flamenko, Türk Sanat Musikisi ve Batı müziğinin Doğu medeniyetinin bütün biçimlerinin burada yeni sentezlere kavuştuğunu kaydetti. Erdoğan, birinin ötekinin sesini boğmadan, birbirine üstünlük iddiasında bulunmadan, aynı sevgiyle aynı aşkı terennüm ettiğini ifade ederek, İspanya'nın başkenti Madrid'te büyükelçilik yapan merhum şair Yahya Kemal'in İspanya ile Türkiye arasındaki karşılıklı muhabbetin mısralarında dile getirdiği ''Endülüs'te Raks'' adlı şiirini okuyarak konuşmasına söyle devam etti: ''Medeniyetler ittifakından, kültürler arasındaki diyalogdan, kastımız, muradımız tam da budur. Zira bugün insanlık savaştan, şiddetten, nefretten yorgun düşmüştür. Ekonomik ittifakların, askeri ittifakların çok ötesinde, insanlığın evrensel talebini, barış ve adalet talebini dile getirmezsek, bunun için risk almazsak, bunun için ülkelerimizin iradelerini zorlamazsak, yarınki nesillere daha çok acı yaşatan bir dünya bırakabiliriz. Kutuplaşmanın, gerilimin, ön yargıların, merhametsizliğin, şiddetin, terörün, yoksulluğun değil, adaletin, barışın kapısını tüm dünyada zorlama görevi adına özellikle medeniyetler ittifakı diyoruz bu çabaya.'' Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''adına İslamofobia edenen vehmin, adı üstünde patolojik bir ruh hali olduğunu'' ifade ederek, ''Belli merkezlerden üretilen bu paranoya, özellikle bizler antisemitizmi insanlık suçu ilan ederken, İslamofobiayı bir insanlık suçu ilan etmesini farklı medeniyetlerin mensuplarından bekliyoruz'' dedi. Erdoğan, partisinin İstanbul İl Başkanlığınca Wow İstanbul Otel'de düzenlenen iftar yemeğinde yaptığı konuşmada, Kafkasya İstikrar ve İşbirliği Platformu, Irak'a Komşu Ülkeler Toplantıları, Medeniyetler İttifakı, Orta Doğu'da barış için yürütülen yoğun diplomasi ve AB'ye tam üyelik için yürütülen yoğun çabaların olduğunu anlattı. Başbakan Erdoğan, ''Bugün İstanbul'da bereketli iftar sofrasının manasına uygun olacağını düşünerek, şöyle diyorum; toplumlar tarihin ağır yükünü birbirine yıkarak adalete, merhamete, sevgiye, ortak iyiye ve güzele ulaşamaz. Katı ideolojik önyargıları besleyerek toplumlar huzura eremez. Medeniyetin aydınlık yolunu tıkayan değil, aksine alabildiğine açan, müjdelemeyi esas alan, nefretten nefret eden, mukaddes inançları insanlar kendince yorumlayarak, başkalarını ötekileştirerek, onların haklarına sağır kalarak hiçbir toplum medeniyet yolunda, insanlık yolunda mesafe alamaz'' şeklinde konuştu. Medeniyetin kendilerine göre ne bir güç gösterisi ne de güçlü olanın haklı olan karşısındaki üstünlük iddiası olduğunu anlatan Erdoğan, ''Hakikaten temel kriter güç ve kudret, silah ve para olamaz. Medeniyet, hayat hakkını eşyanın tabiatına uygun olarak yaşamaktır. Ne tabiatla çatışmadır ne de insanın insanla çatışmasıdır. Bugün insanlığın derinleşen bunalımını aşmak için cesur adımlar atmaya mecburuz. Zira unutulmamalı ki, barış ve adaleti savunmak, savaşmaktan çok daha güçlü bir yürek ister'' dedi. İKİ AKDENİZ ÜLKESİ OLAN TÜRKİYE VE İSPANYA Başbakan Erdoğan, konuşmasında, iki Akdeniz ülkesi olan Türkiye ve İspanya'nın, tarihi ve coğrafyanın trajedisini, çelişkilerini en çok hisseden iki büyük ülke olarak dostluğu, tam da bu yürekliliğin eseri olarak ortaya koyduklarını söyledi. İspanya Başbakanı Zapatero'ya ''Değerli dostum'' diye hitap eden Erdoğan, Zapatero'nun girişimiyle BM Genel Sekreteri'nin himayesinde başlattıkları ''Medeniyetler İttifakı'' projesinin geniş bir katılımla bir BM süreci olarak uluslararası çapta büyük takdir gördüğünü kaydetti. İttifak çerçevesinde BM çatısı altında aksiyon başladığını da vurgulayan Erdoğan, 76 ülke ve 13 uluslararası örgütün bünyesine katıldığı bir ''Dostlar Grubu''nun da oluşturulduğunu anlattı. İttifakın Yüksek Temsilcisi ve eski Portekiz Cumhurbaşkanı Sampaio'nun etkin liderliği ve gözetimi altında ittifakın giderek kurumsallaştığını kaydeden Erdoğan, ittifakın kısa bir sürede önemli bir boyuta ulaştığını söyledi. Küreselleşme olgusunun sermaye dolaşımını bütün dünyada kolaylaştırdığını ve ülkeleri birbirine bağladığını da ifade eden Erdoğan, bu büyük imkana rağmen, insanların yol açtığı zorlukların maliyetinin bedelini, rekabet gücü kısıtlı olan ülkelerin ve toplumların ödediğini belirtti. Başbakan Erdoğan şöyle devam etti: ''İnsan olarak hepimiz her yerde her şey karşısında birbirimizden sorumlu olduğumuz gibi bu yeni küresel gelişme karşısında da bütün ülkeler, bütün kurumlar birbirinden sorumludur. Doğal felaketler karşısında nasıl işbirliğine muhtaç isek, barışı ve adaleti yaralayan, bölgesel krizlere yol açan küresel terör gibi tehditler karşısında da işbirliğine gitmek ve tehditleri birlikte bertaraf etmek, medeniyetin olmazsa olmaz bir gereğidir. Güçlü toplumların güçsüz toplumları haksız rekabete maruz bırakması, özellikle yoksulluğun ölümcül bir silah olarak güçlülerin lehine kullanılması da ciddi bir medeniyet krizidir. Demokrasinin, insan hak ve özgürlüklerinin, adaletin eksiksiz tecellisi için biz siyaset adamları, aydınlar, bilim adamları başta olmak üzere herkes evrensel bir sorumlulukla başbaşadır. İnsan olarak sadece insanların haklarından değil, bütün mahlukatın, bütün canlıların hukukundan sorumlu olduğumuzu unutmayalım. Aksi halde küresel yakınlaşmayı, insanlık adına bir imkana dönüştüremeyiz. Şiddeti, nefreti, önyargıları, hoşgörüsüzlüğü, kör fanatizmi bertaraf edemeyiz. Bizler medeniyetin evrensel olduğunu, medeniyetin sadece Batı'ya özgü bölgesel ideoloji gibi yorumlanamayacağını, hiçbir toplumun diğerine karşı imtiyazlı olmadığını, medeniyetler arasında hiyerarşi bulunmadığını düşünüyoruz.'' MEDENİYETLER İTTİFAKININ TEMEL MİSYONU Başbakan Erdoğan, insanı, hayatı, toplumu, insanlığı gözden kaçıran, gücü merkeze alan, güç durumlarına göre insanlığı şekillendiren bir medeniyet tanımı olamayacağını belirterek, hiçbir kültürün, hiçbir medeniyetin diğerini küçümseyemeyeceğini, hor göremeyeceğini ve düşman gibi konumlandıramayacağını kaydetti. Bu gökkubbe altında insanoğlunun tarihi birikiminin ürünü olan her kültürün saygın ve değerli olduğunu anlatan Erdoğan, şunları söyledi: ''Medeniyetler ittifakının temel misyonu, birbirini doğru anlama çabasıdır. İşbirliğinin temeli birbirini anlama, önyargısız diyalog kurma, karşısındakini öteki olarak dışlamamaktır. Adına İslamofobia denen vehim, adı üstünde patolojik bir ruh halidir. Belli merkezlerden üretilen bu paranoya, özellikle bizler antisemitizmi insanlık suçu ilan ederken, İslamofobiayı bir insanlık suçu ilan etmesini farklı medeniyetlerin mensuplarından bekliyoruz. Bizler eksiksiz bir demokrasiyle tecrübelerimizi birbirimize aktararak, hukukun hakimiyetini sağlayarak, hem bölgesel krizlerin aşılacağını hem de uluslararası ilişkilerin, insanı merkeze alan politikalar eksenine oturmasını sağlıyoruz.'' Başbakan Erdoğan, Ocak ayında Madrid'te gerçekleştirilen ittifakın birinci forumunda bu arzularını dile getirdiklerini ifade ederek, 2-3 Nisan 2009'da İstanbul'da gerçekleşecek ikinci forumda da bu idealin güçlendirileceğini söyledi. Zapatero'nun, barış manasına gelen İslam kültürünün güzel örneklerinden biri olan iftar yemeğine katılmasını değerli bulduğunu belirten Erdoğan, bu iftar sofrasının medeniyetler ittifakının kültürler arası diyaloğunun sembolik de olsa anlamlı bir örneği olduğunu düşündüğünü ifade etti. İftar yemeğinde konuşan AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu da bu iftar yemeği gibi buluşmaların barış ve huzur içinde bir arada yaşama adına önemli olduğunu belirterek, konuşmasında Pablo Neruda'dan örnekler verdi. Ayrıca, Nazım Hikmet'in de kendisinden asırlar önce yaşayan Don Kişot'a yazdığı mısraları anımsatan Babuşçu, İspanyolların fadolarıyla Anadolu'nun bozlaklarının aynı anda bu gökkubbede yankılanmasının önemine dikkati çekti. Babuşçu savaşların, çatışmaların, çevre kirliliğinin, düşmanlığın küreselleştiği bir çağda, adalet, hukuk ve barışın da küreselleşmesini istediklerini söyledi. İftar yemeğine, Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Devlet Bakanları Mehmet Aydın, Murat Başesgioğlu, Mehmet Şimşek, Nimet Çubukçu, çok sayıda AK Parti milletvekili, İstanbul Valisi Muammer Güler, Büyükşehir belediye Başkanı Kadir Topbaş, Türkiye Hahambaşı İshak Haleva ve Fener Rum Patriği Bartholomeos'un da aralarında bulunduğu dini cemaat temsilcileri, Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim, Fenerbahçe'nin İspanyol Teknik Direktörü Aragones ile iş, sanat ve medya dünyasının yanısıra partililerin de yer aldığı yaklaşık 2 bin 500 davetli katıldı. Yemek öncesinde Türk ve İspanyol müziklerinden örneklerin yer aldığı müzik dinletisi sunuldu.
<< Önceki Haber Medeniyetler İttifakını böyle tanımladı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER