Cumhurbaşkanı Gül '4+4+4'ü onayladı

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, aralarında zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran kanun ile kamu görevlilerine toplu sözleşme hakkı tanıyan kanunun da bulunduğu dört kanunu onayladı.

Cumhurbaşkanı Gül '4+4+4'ü onayladı

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, aralarında zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran kanun ile kamu görevlilerine toplu sözleşme hakkı tanıyan kanunun da bulunduğu dört kanunu onayladı. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Gül, zorunlu eğitimi kademeli olarak 12 yıla çıkaran 6287 sayılı ''İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun''u, kamu görevlilerine toplu sözleşme hakkı tanıyan 6289 sayılı ''Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun''u, sabıka kayıtlarının kaymakamlıklarca verilmesine olanak sağlayan 6290 sayılı ''Adli Sicil Kanunu ile Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun''u ve koşullu salıverilmesine 1 yıl ve daha az kalan hükümlülerin, cezalarının bir kısmını dışarıda geçirebilmesini öngören 6291 sayılı ''Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun''u yayımlanmak üzere Başbakanlık'a gönderdi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün onayladığı kanunlar arasında bulunan ve kamuoyunda ''4 4 4'' olarak bilinen 6287 sayılı ''İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'' ile zorunlu eğitim kademeli olarak 12 yıla çıkarılıyor. Gül'ün onayladığı kanuna göre, ilköğretim kurumları; 4 yıllık zorunlu ilkokullar, 4 yıllık zorunlu ve farklı programlar arasında tercihe imkan veren ortaokullar ile imam hatip ortaokullarından oluşacak. Zorunlu ilköğretim çağı, 6-13 yaş grubundaki çocukları kapsayacak. Kur'an-ı Kerim ve ''Hz. Peygamberimizin hayatı'', ortaokul ve liselerde seçmeli ders olarak okutulacak. Zorunlu ortaöğretim, 2012-2013 eğitim öğretim yılından itibaren uygulanacak. Zorunlu ilköğretim çağı, 6-14 yaş yerine 6-13 yaş grubundaki çocukları kapsayacak. Bu çağ, çocuğun 5 yaşını bitirdiği yılın eylül ayı sonunda başlayıp, 13 yaşını bitirip 14 yaşına girdiği yılın öğretim yılı sonunda bitecek. İlköğretim; 4 yıllık zorunlu ilkokul ile 4 yıllık zorunlu ortaokuldan oluşacak. 8 yıllık okullarda, kesintisiz eğitim yapılan ilköğretim kurumları, artık ilkokul ve ortaokul olarak bağımsız okullar şeklinde kurulacak. Ancak ortaokullar, imkan ve şartlara göre ilkokul veya liselerle birlikte de kurulabilecek. İlköğretimin, özel idare bütçelerinden yıllık gelirin en az yüzde 20'si oranında elde edilecek gelirleri; ortaöğretim kurumlarının arsa temini, binalarının yapım, bakım ve onarımı ile diğer ihtiyaçlarının karşılanması için de kullanılacak. İlköğretim ve Eğitim Kanunu'nda yapılan bu değişiklikler, Milli Eğitim Kanunu'nda da yapılıyor. -İmam hatip ortaokulları- İlköğretim kurumları tanımlanırken, ''imam hatip ortaokulları'' da bu tanımda yer aldı. Buna göre, ilköğretim kurumları; 4 yıllık zorunlu ilkokullar, 4 yıllık zorunlu ve farklı programlar arasında tercihe imkan veren ortaokullar ile imam hatip ortaokullarından oluşacak. Ortaokullar ile imam hatip ortaokullarında; lise eğitimini destekleyecek şekilde öğrencilerin yetenek, gelişim ve tercihlerine göre seçimlik dersler oluşturulacak. Ortaokul ve liselerde, Kur'an-ı Kerim ve ''Hz. Peygamberimizin hayatı'', isteğe bağlı, seçmeli ders olarak okutulacak. Bu okullarda okutulacak diğer seçmeli dersler ile imam hatip ortaokulları ve diğer ortaokullar için oluşturulacak program seçenekleri, Bakanlıkça belirlenecek. Ortaöğretim ise ilköğretime dayalı, 4 yıllık zorunlu, örgün veya yaygın öğrenim veren genel, mesleki ve teknik öğretim kurumlarını kapsayacak. Bu okulları bitirenlere, ortaöğretim diploması verilecek. Zorunlu ortaöğretim, 2012-2013 eğitim öğretim yılından itibaren uygulanacak. Bakanlar Kurulu, uygulamayı bir eğitim öğretim yılı erteleyebilecek. Kanunla, ilgili kanundaki ''8 yıllık kesintisiz ilköğretim'' ibaresi ''ilköğretim ve ortaöğretim'' olarak değiştiriliyor ve ''8 yıllık kesintisiz'' ibaresi çıkarılıyor. -Katsayı düzenlemesi- Kanun, üniversiteye girişteki katsayı uygulamasına ilişkin düzenlemeler de içeriyor. Buna göre, yükseköğretim kurumlarına giriş ve yerleştirme işlemleri, imkan, fırsat eşitliğini sağlayacak önlemleri almak kaydıyla, YÖK tarafından belirlenen usul ve esaslara göre yapılacak. Yükseköğretim kurumlarına, esasları YÖK tarafından belirlenen merkezi sınavlarla girilecek. Yerleştirme puanlarının hesaplanmasında adayların ortaöğretim başarıları dikkate alınacak. Ortaöğretim bitirme başarı notları en küçüğü 250, en büyüğü 500 olmak üzere ortaöğretim başarı puanına dönüştürülecek. Ortaöğretim başarı puanının yüzde 12'si, yerleştirme puanı hesaplanırken merkezi sınavdan alınan puana eklenecek. Ortaöğretim kurumlarını birincilikle bitiren adaylar için mevcut kontenjanların yanı sıra YÖK kararı ile ayrı kontenjanlar belirlenebilecek. Mesleki ve teknik orta öğretim kurumlarından mezun olan öğrenciler, istedikleri takdirde bitirdikleri programın devamı niteliğinde veya bunlara en yakın olan mesleki ve teknik önlisans yükseköğretim programlarına sınavsız olarak yerleştirilebilecek. Bu öğrencilerin yerleştirilmesine ilişkin usul ve esaslar, Milli Eğitim Bakanlığı'nın görüşü üzerine YÖK tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek. Önlisans mezunları için ilişkili lisans programlarında belirlenmiş kontenjanın yüzde 10'unu geçmeyecek şekilde YÖK kararı ile her yıl dikey geçiş kontenjanı ayrılabilecek. Yabancı uyruklu öğrenciler ile ortaöğretimin tamamını yurtdışında tamamlayan öğrencilerin yükseköğretim kurumlarına kabul usul ve esasları YÖK tarafından belirlenecek. Uluslararası antlaşmalar gereği Türkiye'deki yükseköğretim kurumlarında burslu olarak öğrenim görecek yabancı uyruklu öğrencilerin yerleştirme işlemleri YÖK tarafından yapılacak. YÖK tarafından belirlenecek usul ve esaslara göre, belli sanat ve spor dallarında üstün kabiliyetli olduğu tespit edilen öğrenciler ile TÜBİTAK tarafından tespit edilen uluslararası bilimsel yarışmalarda ödül kazanan öğrenciler, ilgili dallarda eğitim yapmak kaydıyla yükseköğretim kurumlarına yerleştirilebilecek. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle bir mesleğe yönelik program uygulayan ortaöğretim kurumlarında öğrenim gören öğrenciler bakımından bu kurumların mezunlarının, YÖK tarafından belirlenen aynı meslek dalında yer alan yükseköğretim programlarına yerleşmelerinde, merkezi sınavlarda aldıkları puanlara ilave edilecek, ortaöğretim başarı puanı hesaplanmasında, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki mevzuat hükümleri uygulanacak. -Üniversitelerin adları değiştiriliyor- Yasayla, Rize Üniversitesi'nin adı ''Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'', Kayseri Abdullah Gül Üniversitesi'nin adı ''Abdullah Gül Üniversitesi'', Zonguldak Karaelmas Üniversitesinin adı ''Bülent Ecevit Üniversitesi'', Konya Üniversitesinin adı da ''Necmettin Erbakan Üniversitesi'' olarak değiştiriliyor. Eğitimde Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi Geliştirme Hareketi (FATİH) Projesi kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı ve Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından 2015 yılı sonuna kadar yapılacak mal ve hizmet alımları ile yapım işleri Kamu İhale Kanunu'na tabi olmayacak. Alımlara ilişkin usul ve esaslar, iki bakanlığın müşterek hazırlayacağı yönetmelikle rekabete açık şekilde düzenlenecek. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün onayladığı 6289 sayılı ''Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'' ile kamu görevlilerine toplu sözleşme hakkı tanınıyor. Cumhurbaşkanı Gül'ün, yayımlanmak üzere Başbakanlık'a gönderdiği kanun, Anayasa'da yapılan değişiklik uyarınca, memurlar ile diğer kamu görevlilerine tanınan toplu sözleşme hakkının kullanılmasını düzenliyor. Kanunla, toplu sözleşme yapılma usulü, tarafları, kapsamı, toplu sözleşmeden yararlanacakları, toplu sözleşme hükümlerinin emeklilere yansıtılmasını, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'nun oluşumu ve çalışma esasları belirleniyor. Kanun, sendika kurucusu olabilmek için en az 2 yıldan beri kamu görevlisi olarak çalışma şartını, sendika kurucularının kuruluş işlemleri için valiliklere nüfus cüzdanı örneği ve ikametgah belgesi verme zorunluluğunu kaldırıyor. Konfederasyon kurucuları ise ilk genel kurula kadar sevk ve idare edeceklerin kimlikleri yerine sadece isimlerini bildirebilecekler. -Genel kurulun yapılması için bin üye gerekecek- Gül'ün onayladığı kanuna göre, sendika şubelerinin genel kurullarının delegelerle yapılabilmesi için 500 değil, bin üyesi olması gerekecek. 3 yılda bir toplanan olağan genel kurullar, 4 yılı aşmamak üzere tüzüklerde belirtilen sürede yapılacak. Genel kurula katılacaklara, iki genel kurul toplantısı arasındaki döneme ilişkin faaliyet ve hesap raporu, denetleme kurulu veya denetçi raporu, gelecek döneme ilişkin bütçe önerisi, elektronik ortamda da gönderilebilecek, internet sitesinde ilan edilecek. Şubelerde, bir denetçi yerine en çok 5 denetçi olabilecek. Amaçlarına uyan uluslararası kuruluşlara üye olabilen sendika ve konfederasyonlar, bundan sonra tüzüklerinde gösterilen amaçları gerçekleştirmek üzere uluslararası kuruluş kurabilecek. Kamu işvereninin; sendika işyeri ile il ve ilçe temsilcisinin işyerini değiştirmesindeki ''haklı bir neden'' şartı kaldırılıyor. -İl ve ilçe temsilciliği kurulabilecek- Sendika şubesi bulunmayan il ve ilçelerde, il ve ilçe temsilciliği kurulabilecek. Kamu görevlileri sendikaları ile konfederasyonlar, toplu sözleşme görüşmelerinde taraf olmaya yetkili olacak. Devlet Personel Başkanlığı'nın bağlı olduğu bakanın başkanlığında, en çok üyeye sahip 3 konfederasyon genel başkanı, her bir hizmet kolunda en çok üyeye sahip kamu görevlileri sendikası başkanı ve Devlet Personel Başkanı'ndan oluşan ''Kamu Personeli Danışma Kurulu'' oluşturulacak. İşyerlerinde yapılan tespite göre, kamu görevlilerinden en çok üye kaydetmiş sendika, işyeri sendika temsilcisi seçmeye yetkili olacak. İşyerindeki kamu görevlisi sayısı 200'e kadarsa 1, 201-600 arasında ise en çok 2, 601-1000 arasında ise en çok 3, 1001-2000 arasında ise en çok 4, 2000'den fazla ise en çok 5 iş yeri sendika temsilcisi seçilebilecek. -Toplu sözleşme kapsamı ve tarafları- Kanuna göre, toplu sözleşme; kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarını düzenleyen mevzuat hükümleri dikkate alınarak, kamu görevlilerine uygulanacak katsayı ve göstergeler, aylık ve ücretler, her türlü zam ve tazminatlar, ek ödeme, toplu sözleşme ikramiyesi, fazla çalışma ücreti harcırah, ikramiye, doğum, ölüm ve aile yardımı ödenekleri, cenaze giderleri, yiyecek ve giyecek yardımları, diğer mali ve sosyal hakları kapsayacak. Toplu sözleşme hükümleri, sözleşmenin yapıldığı tarihi takip eden 2 mali yıl için geçerli olacak. Toplu sözleşme görüşmelerine, kamu idaresi adına Kamu İşveren Heyeti, kamu görevlileri adına ise Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti katılacak. Kamu İşveren Heyeti; Devlet Personel Başkanlığı'nın bağlı olduğu bakanın başkanlığında, İçişleri Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Devlet Personel Başkanlığı temsilcilerinden oluşacak. Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti 15 üyeden oluşacak. En fazla üyeye sahip sendika temsilcisinin görüşmelere katılmaması halinde, en fazla üyeye sahip ikinci sırada bulunan sendika, heyete dahil edilecek. -Toplu sözleşme görüşmeleri- Toplu sözleşme görüşmeleri, son rakamı tek olan yıllarda yapılacak. Kamu görevlilerinin geneline yönelik toplu sözleşme teklifleri, Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti'nin konfederasyon temsilcisi üyeleri; her bir hizmet koluna ilişkin toplu sözleşme teklifleri ise heyetin ilgili sendika temsilcisi üyesi tarafından hazırlanacak ve görüşmelerin başlama tarihinden en az 1 hafta önce Kamu İşveren Heyeti'ne sunulmak üzere Devlet Personel Başkanlığı'na verilecek. Toplu sözleşme görüşmelerine ağustos ayının ilk iş günü başlanacak. Süreç, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararının alınması da dahil olmak üzere en geç ağustos ayının son iş günü tamamlanacak. -Belediyelerde sözleşme imzalanması- Belediye Meclisi tarafından çalışanlara sosyal denge tazminatının ödenmesine karar verilmesi halinde, sözleşme döneminde verilecek sosyal denge tazminatı tutarını belirlemek üzere, belediye başkanı ile en çok üyeye sahip sendika arasında toplu sözleşme sürecinin tamamlanmasını izleyen 3 ay içerisinde sözleşme yapılabilecek. Mahalli idarenin vadesi geçmiş vergi, sosyal güvenlik primi ile Hazine'ye olan borç toplamının bütçe gelirlerinin yüzde 10'unu aşması veya aylık ve ücret borcu bulunması ya da personel giderinin bütçe gelirlerinin belediyede yüzde 30'unu, il özel idaresinde ise yüzde 25'ini aşması hallerinde sözleşme yapılamayacak. -Uyuşmazlık hali- Toplu sözleşme süreci sonunda toplu sözleşme imzalanamaması halinde, üzerinde uzlaşılan ve uzlaşılmayan konuları içeren toplantı tutanağı, Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti Başkanı, sendika temsilcisi ve Kamu İşveren Heyeti Başkanı tarafından imzalanacak. Toplu sözleşme görüşmelerinin uzlaşmazlıkla sonuçlanması ve toplantı tutanağı imzalanamaması halinde görüşmelerin uzlaşmazlıkla sonuçlandığına dair tespit tutanağı tutulacak. Tutanağın imzalanmasından veya görüşmelerin uzlaşmazlıkla sonuçlandığının tespit tutanağı ile belirlenmesinden itibaren, 3 iş günü içerisinde Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'na başvurulabilecek. 2012 ve 2013 yıllarına ilişkin toplu sözleşme görüşmelerine, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 1 ay içinde başlanacak. -Yetki tespiti yapılacak- Yetkili sendika ve konfederasyonların belirlenmesinde kurumlarca yapılacak tespit, 2012 yılı için 15 Haziran 2012 tarihi esas alınarak gerçekleştirilecek ve en geç 29 Haziran 2012 tarihine kadar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na gönderilecek. Tespit, 10 Ağustos 2012 tarihine kadar Resmi Gazete'de yayımlanacak. İdareler ile sendikalar arasında imzalanan sözleşmelerin uygulanmasına, sözleşmelerde öngörülen sürelerin sonuna kadar devam edilebilecek. Sözleşmelerin uygulanmasına devam edilen dönem için ayrıca sözleşme yapılamayacak. Sözleşmeleri 31 Aralık 2015 tarihinden önce sona eren veya karşılıklı olarak feshedilen idareler, sözleşmelerinin sona erdiği veya feshedildiği tarihi izleyen 1 ay içerisinde sözleşme yapabilecek. Sözleşmelerle veya başka bir tasarrufta bulunarak, mahalli idarelerde çalışan kamu personeline ilave ödemelerde bulunan kamu görevlileri hakkında, idari veya mali takibat ve yargılama yapılmayacak ve bu konuda başlatılan işlemler kaldırılacak. Belediyeler ve bağlı kuruluşları ile il özel idarelerinin çalışanlarına sosyal denge tazminatı ödenebilecek. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün onayladığı 6291 sayılı ''Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'', koşullu salıverilmesine bir yıl ve daha az kalan hükümlülerin cezalarının bir kısmını denetimli serbestlik kapsamında dışarıda geçirmesine olanak sağlıyor. Gül'ün yayımlanmak üzere Başbakanlık'a gönderdiği kanunla, denetimli serbestlik tedbiri kapsamında cezanın infazıyla, hükümlülerin dış dünyaya uyumlarını sağlamaları, aileleriyle bağlarını sürdürmeleri ve güçlendirmeleri amaçlanıyor. Kanuna göre, açık cezaevinde cezasının son 6 ayını kesintisiz olarak geçiren, çocuk eğitimevinde toplam cezasının beşte birini tamamlayan, koşullu salıverilmesine 1 yıl ve daha az süre kalan iyi halli hükümlüler, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmını denetimli serbestlik tedbiri kapsamında cezaevi dışında geçirebilecek. Buna infaz hakimi karar verilebilecek. Koşullu salıverilmesine 2 yıl veya daha az süre kalan ve 0-6 yaş grubunda çocuğu bulunan kadın hükümlüler, maruz kaldıkları ağır bir hastalık, sakatlık veya kocama nedeniyle hayatlarını yalnız idame ettiremeyen ve koşullu salıverilmesine 3 yıl veya daha az süre kalan hükümlüler de aynı kapsama tabi olacak. Ağır hastalık, sakatlık veya kocama hali Adli Tıp Kurumu'ndan alınan veya Adalet Bakanlığı'nca belirlenen tam teşekküllü hastanelerin sağlık kurullarınca düzenlenip Adli Tıp Kurumu'nca onaylanan bir raporla belgelendirilmesi gerekecek. Adli para cezasının ödenmemesi nedeniyle, cezası hapse çevrilen hükümlülerin erken tahliye süresi, hak ederek tahliye esas alınmak suretiyle hesaplanacak. Açık cezaevine ayrılma şartları oluşmasına karşın ayrılamayan veya bu nedenle kapalı cezaevine geri gönderilen iyi halli hükümlüler, açık cezaevine ayrılma şartlarının oluşmasından itibaren en az 6 aylık süre geçerse, diğer şartları da taşımaları halinde bu uygulamadan yararlanabilecek. Denetimli serbestlik tedbiri kapsamında cezasının infazına karar verilen hükümlü, koşullu salıverilme tarihine kadar, kamuya yararlı bir işte ücretsiz olarak çalıştırılabilecek, bir konut veya bölgede denetim ve gözetim altında bulundurulabilecek, belirlenen yer veya bölgelere gitmeyebilecek, belirlenen programlara katılabilecek. Bu yükümlülüklerinden bir veya birden fazlasına tabi tutulmasına denetimli serbestlik müdürlüğü karar verecek. Hükümlü, cezaevinden ayrıldıktan sonra, denetimli serbestlik müdürlüğüne 3 gün içinde müracaat etmemesi; yükümlülüklere, hazırlanan denetim ve iyileştirme programına, denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerileriyle, hakkında hazırlanan denetim planına uymamakta ısrar etmesi halinde koşullu salıverilme tarihine kadar olan cezasının infazı için kapalı cezaevine gönderilecek. -Kapalı ceza infaz kurumuna gönderilme şartları- Hükümlünün başka bir suçtan dolayı tutuklanması, bu uygulamadan önce işlediği iddia olunan ve cezasının üst sınırı 7 yıldan az olmayan bir suçtan dolayı soruşturmaya tabi tutulması, bu uygulamadan sonra işlediği iddia olunan ve cezasının alt sınırı 1 yıl veya daha fazla olan suçtan dolayı soruşturmaya uğraması halinde, hükümlünün kapalı cezaevine gönderilmesine karar verilecek. Hükümlünün soruşturma sonunda beraat etmesi, davasının reddi veya düşmesi halinde cezasının infazına, denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak devam edilebilecek. Bu düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle koşullu salıverilmelerine bir yıldan az süre kalan; açık cezaevinde bulunan, kapalı cezaevinden açık cezaevine ayrılma şartlarını taşıyan iyi halli hükümlüler, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmını denetimli serbestlik tedbiri kapsamında çekebilecek. -8 bin 60 kadro- Şüpheli, sanık ve hükümlülerin toplum içinde izlenmesi, gözetimi ve denetimi elektronik cihazların kullanılması suretiyle de yerine getirilebilecek. Denetimli serbestlik müdürlüklerine, en az dört yıllık eğitim veren fakülte ve yüksek okullardan veya bunlara denkliği Yükseköğretim Kurulunca kabul edilmiş yurtdışındaki üniversitelerden mezun olanlar arasından yazılı ve mülakat sınav sonucuna göre denetimli serbestlik müdür yardımcısı atanacak. Adalet Bakanlığı'nın boş memur kadrolarından 3 bin 490'ına 2012 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu'ndaki sınırlamalara tabi olmadan atama yapılabilecek. Yasayla 8 bin 60 kadro ihdas, 140 kadro iptal ediliyor. Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in verdiği bilgiye göre, yasayla, yaklaşık 15 bin hükümlünün cezaevlerinden tahliye olması öngörülüyor. AA
<< Önceki Haber Cumhurbaşkanı Gül '4+4+4'ü onayladı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER