Paris Kürt Enstitüsü'nden memnun

Paris Kürt Enstitüsü yeni açılımdan memnun


Hükümetin "daha fazla demokrasi" açılımı Avrupa'daki Kürtler tarafından da olumlu karşılandı. Paris Kürt Enstitüsü Başkanı Kendal Nezan, "AKP döneminde Kürt konusunda atılan adımlar Cumhuriyet'in seksen küsur yılında atılan adımlardan daha önemli. Şimdi somut adımları bekliyoruz." şeklinde konuştu. Avrupa'daki Kürt diasporasının en etkin kurumu olarak faaliyet gösteren Paris Kürt Enstitüsü'nün Başkanı Kendal Nezan, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın açıklamalarını nasıl değerlendirdiklerini Cihan'a anlattı. Nezan, Avrupa'da yaşayan Kürtlerin yaklaşımını, "Genelde umutla bakıyorlar yeni açılımlara. Genel kanı şu ki AKP döneminde Kürt konusunda atılan adımlar Cumhuriyet'in seksen küsur yılında atılan adımlardan daha önemli. Bu genel bir kanı. Bu biraz buzların çözülmesi, tabuların yıkılması açısından olumlu karşılanıyor." sözleriyle ifade etti. "BU AÇIKLAMALAR İLK DEĞİL AMA DAHA CİDDİ" Atalay'ın açıklamalarının bir ilk olmadığını ifade eden Kendal Nezan ancak bu kez hükümetin ciddi çözüm projeleri olduğu kanaatinde. Nezan, "Türk Devleti tarafından tabii ki daha önce böyle söylemler dile getirildi. Mustafa Kemal Atatürk, zamanında Kürtlere geniş bir özerklik vereceğini vaat etmişti. Bunlar yerine getirilmedi. Özal zamanında daha ciddi girişimler oldu ama onun hayatı bildiğiniz şekilde vefa etmedi. Sonra Mesut Yılmaz Avrupa'nın yolu Diyarbakır'dan geçer demişti. Birtakım umutlar vermişti. Yani bunlar devletin arada bir ümit vermek için ortaya çıkardığı fikirler, projeler ve bazı gazetecilerin deyimiyle gri yalanlar deniliyordu. Ama ben inanıyorum ki şimdi hükümetin daha ciddi çözüm projeleri olabilir. Çünkü son bir iki yıldaki gelişmeler bazı ciddi adımların atılmasına yönelik olduğuna işaretler veriyor. O bakımdan dünkü (önceki gün) açıklamaları ben her şeyden önce bir iyi niyet bildirisi olarak değerlendiriyorum. Şimdi somut adımları bekliyoruz." diye konuştu. "Hükümet ancak somut adımlar atılırsa Kürtlerin desteğini alabilir" diyen Nezan, "Eğer somut adımlar olursa çözüm taraftarı bütün Kürt çevreleri, kişilikleri, aydınları tarafından desteklenir. İleriye yönelik bütün adımları desteklemeye hazırız. Şüphesiz hepimiz daha fazla demokrasi ve Avrupa normlarına uygun bir demokrasiyi arzu ediyoruz. Ama böyle muğlâk kavramlarla da tabii günümüz insanını ikna etmek mümkün değil. O kavramın içini doldurmak lazım." dedi. "KÜRTLERİN TALEPLERİ: DİL, ANAYASAL KİMLİK, GENEL AF" Henüz çözüm arayışının başında olunduğunu kaydeden Nezan, Kürtlerin taleplerini şöyle sıraladı: "Bir başlangıç olarak bu açıklamaları ve son dönemlerde Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün açıklamalarını olumlu karşılıyorum. Ama somut adımlar bekliyoruz. Kürtlerin talepleri belli biliyorsunuz. Temelde mesela Kürtçe eğitim, Kürtlerin temel bir talebidir. Kürtlerin kendi isteklerini serbestçe ifade edebilmeleri için Kürtçe ve Kürtler tarafından kurulan partilerin serbest faaliyet göstermeleri temel bir istemleridir. Sonra Kürt kimliği yeni Anayasa çerçevesinde tanınmalı. Eğer bu temel talepler karşılanırsa ve bunlarla birlikte bir genel af çıkarılırsa sanırım bütün Cumhuriyet döneminden beri süre gelen o çatışma, savaş sayfası yerini uygar çözüm arayışlarına bırakır." "KÜRT SORUNUNUN TEK MUHATABI ÖCALAN DEĞİLDİR" Paris Enstitüsü Başkanı Kendal Nezan, hükümet çözüm sürecinde PKK'yı ve terörist elebaşı Abdullah Öcalan'ı da muhatap alması gerektiğini belirtirken Öcalan'ın tek muhatap olmadığını da vurguladı. "Türkiye'de Kürt sorunu bütün Kürt halkını ilgilendiren bir sorun. Türkiye'de 15-20 milyon arasında bir Kürt nüfusu vardır. Bu nüfusun seçtiği meşruiyeti olan insanlar var; milletvekilleri var; belediye başkanları var. Bir de manevi meşruiyeti olan aydınlar var; yazarlar var. Bunlar çözüm arayışında diyalog kurulabilecek insanlar. Bunun dışında Türkiye'de savaşın son bulması için savaş taraftarı olan insanların muhatap alınması gerekir. Savaşın sona ermesi için bir şekilde PKK'lılarla da diyalog kurulmalı ve onlarla da konuşulmalı." diyen Nezan ayrıca "Benim PKK ile ilgili görüşlerim 25 yıldan beri biliniyor. Ben her zaman silahlı mücadeleyi, savaşı eleştiren bir kişiyimdir. Fakat bu işin bitmesi için onlarla da diyalog kurulmalı. PKK üzerinde en fazla söz sahibi olan Öcalan'dır. Bu kuşkusuz. O bakımdan Öcalan'ın önerileri de değerlendirilmeli ve bu barış sürecine o da bir şekilde katılmalı; o da muhatap alınmalı. Fakat Kürt sorununun tek muhatabı Öcalan değildir. Kürt halkıdır." değerlendirmesinde bulundu. "EN İYİ MODEL OSMANLI" Kürt meselesi ve PKK meselesini birbirinden ayıran Nezan çözüm için model tartışmaları için Osmanlı'yı örnek gösterdi. Nezan, "Ben en azından son 30 yıl içinde bu modelleri Kürt kamuoyuna ve Türkiye basınına da sürekli aktarmaya, bu konuda kamuoyu oluşturmaya çalıştım. Bence Türkiye'deki Kürt sorununun çözümüne en uygun model İspanya modeli. İspanya, Basklara ve Katalanlara geniş bir özerklik verdi. Parlamentoları var. Yerel hükümetleri var. Kendi dilleri eğitimde, medyalarda kullanılıyor. Bu hakların verilmesi İspanya'yı zayıflatmadığı gibi daha da güçlendirdi. İngiltere'deki İskoçya modeli geç geliştirilen bir model. Ondan da esinlenebilir. Ama bunlardan daha eski bir model var. Osmanlı modeli. Yavuz Sultan Selim zamanında Kürtlere geniş bir özerklik verilmişti. 1514'ten 1846'lara kadar süren model. Kürdistan bölgelerinde Kürdistan beylikleri, hükümetleri vardı. Hükümetler kendi işlerinde tamamen özerk idiler. Ama Osmanlı İran savaşı olduğu zaman Osmanlılar tarafında savaşa katılıyorlardı. Böylelikle Osmanlılar bölgenin en hakim gücü haline geldiler. Bir dönemde böyle bir model üretebilmiş bir topluluğun gidip bazı Avrupa merkeziyetçi modellerin etkisinde halkının önemli bir kesimine yabancılaşması gerçekten büyük bir talihsizlik. Osmanlılardan örnek alalım." ifadelerini kullandı. "ACİL ÇÖZÜME İHTİYAÇ VAR. YOKSA AKP POTANSİYELİNİ KAYBEDER" AK Parti'nin Güneydoğu'daki potansiyelini kaybetmemek için vaatlerini yerine getirmesi gerektiğini savunan Nezan, çözümün artık en kısa sürede sağlanması gerektiğini belirtti. "Kürt bölgelerinin çoğunluğunda rekabet AKP ile DTP arasında oldu. Eğer vaatlerini yerine getirmezlerse nasıl CHP oradaki potansiyelini tamamen kaybetti AKP de potansiyelini tamamen kaybeder. O şansı kaçırır. O zaman belki yeni partiler çıkar yeni vaatlerle. Kürt seçmenlerini ikna etmeye çalışırlar. Bu daha uzun bir süre çözümsüz kalabilecek bir sorun değil. Acil çözüme ihtiyacı var. Türkiye'nin de buna hayati bir ihtiyacı var. Çünkü Türkiye'nin siyasi hayatı, iç politikası, dış politikasını ipotek eden bir sorun." Türklerin ve Kürtlerin siyasi, kültürel ve ekonomik çıkarlarının çözümü gerekli kıldığını dile getiren Nezan "Mesela Irak Kürdistanı'nda Türkiye'de Kürt sorunu çözümlenene kadar o potansiyel değerlendirilemiyor. En önemli projelerden biri Nabucco. Bu sorunu çözümleyemezseniz Kürdistan'ın gazını, petrolünü nasıl Avrupa'ya satabilirsiniz? O bakımdan bu sorunu bir an önce çözmek gerekiyor." şeklinde konuştu. (CİHAN)
<< Önceki Haber Paris Kürt Enstitüsü'nden memnun Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER