Gerets eleştirilere aldırmıyor

Takımı şampiyın yapmasına rağmen belikide en çok eleştirilen isimlerin başında gelen Gerets sonunda patladı.

Gerets eleştirilere aldırmıyor

Eric Gerets, geçen sezonki müthiş şampiyonluğa rağmen eleştirilerden bir türlü kurtulamayan bir hoca. Üstelik, istediği oyuncuların alınmayışı, başkan yardımcısı Adnan Polat'la gizlenemeyen sürtüşmesi ve futbolcularla arasının pek iyi olmayışı gibi önemli problemlere rağmen, hedefe yürüdüklerini söylüyor. Belçikalı hocanın artık böylesi sorunlara pek aldırış etmediğini Antalya kampında açıkça görebiliyoruz. Hatta daha fazlasını da yapıyor Gerets; son dönemde pek görülmedik biçimde basına iyi davranıyor. Röportaj isteklerini geri çevirmiyor, değişik medya organlarının benzer sorularını sabırla cevaplıyor, istedikleri fotoğrafları çektiriyor, TV görüntülerini oluşturuyor. Bunları yaparken, 7 puan farka rağmen üst üste ikinci şampiyonluk konusunda son derece iddialı görünüyor. Ikinci yarıda en büyük amaçlarının 33. haftada Ali Sami Yen'de Fenerbahçe'yi yenerek şampiyonluk turunu atmak olduğunu söylüyor. Belçikalı hoca, geçen sezonki şampiyonluğa dönük düşüncelerini aktararak başlıyor konuşmasına: "Biliyorum, o şampiyonluğu bizim için bir şans, hatta mucize olarak görenler var. Böyle düşünenler şunu iyi göremiyorlar: Rekor sayılacak düzeyde puan toplamış bir takımın şampiyonluğunda böylesi tesadüfi etkenler ne kadar rol oynamış olabilir? Biz, bütün bir sezon verdiğimiz büyük mücadeleyle, şampiyon olabilecek noktada kalmayı başardık ve rakibimizin son andaki hatasından da yararlanmayı bildik. Şanslı olduğumuzu düşünmek yerine, ne kadar büyük bir iş başardığımızı anlamaya çalışmak daha doğru olmaz mı? Içinde bulunduğumuz şartları herkes biliyordu. Böyle bir durumda kazandığımız şampiyonluğa daha çok saygı göstermek gerekmez mi?" Şampiyonluğa rağmen; 5 F.Bahçe maçından 4'ünü kaybetmeniz ve Avrupa'daki başarısızlık, size dönük eleştirilerin temelini oluşturuyor. Ne diyorsunuz? "Şu ana kadar yaşadığım hiçbir ülkede Galatasaray ile Fenerbahçe arasındaki gibi bir rekabet görmedim. Iki takım arasındaki maçların atmosferi çok gergin geçiyor. O yüzden bu maçların önemini biliyorum. Fenerbahçe karşısında iyi galibiyetler alamadık. Fakat bu maçlarda neler yaşadığımız da ortada. 5 maç içinden sadece 1'ini değil, ötekileri de kazanabilirdik. Avrupa'ya gelince; özellikle bu sezon Şampiyonlar Ligi'nde neler yaşadığımızı hepiniz gördünüz. Çok kritik anlarda olmayacak hatalarla yıkıldık. Çok daha iyisini yapabileceğimizi gösteren bölümler oynadık; ama hemen her maçta olmayacak şeyler yaşadık." Istediğiniz transferlerin yapılmayışının bu başarısızlıkta bir etken olduğunu düşünüyor musunuz? "Sizce nasıl düşünmem gerek? Kadronuzda çok daha iyi futbolcularınız olursa, istediklerinizi daha rahat yapabilirsiniz. Bu, herkesin bildiği bir gerçek. Fakat Galatasaray'ın başka gerçekleri de var ve ben de bunları kabul etmek zorundayım. Herkes takımın başarısı için elinden geleni yapıyor. Ben de öyle yapıyorum. Sürekli olarak yapılamayacak işleri düşünerek ve mazeretler bularak başarılı olamazsınız." F.Bahçe maçında başınızın yarılması sizi sarstı mı? Bir an için bile olsa, 'bu ülkede kalınmaz' gibi şeyler düşündünüz mü? "Elbette ki hoş bir durum değildi. Fakat bu maçların 'Dünyanın 1 numaralı derbisi' olarak nitelendirilmesinin sebebini de biliyordum. Kadıköy'de benim payıma bunun düştüğünü gördüm ve buna dayanabileceğimi düşündüm... Sadece sonrasında Fenerbahçe'ye verilen cezaya şaşırdım. Buna benzer durumlarda Avrupa'da nasıl cezalar verildiğini hepimiz biliyoruz ve görüyoruz. Bunların olmaması için yetkililere daha çok görev düşüyor. Futbol böyle ortamlarda oynanmamalı ve hiç kimse bunları yaşamak zorunda bırakılmamalı." Sözleşmenizin uzatılmayışı nedeniyle haksızlığa uğradığınızı düşünüyor musunuz? "Açıkçası Galatasaray'da ve Türkiye'de uzun yıllar çalışabileceğimi düşünüyorum. Bununla ilgili beklentilerim olduğunu gizleyemem. Biliyorsunuz, yönetim sezon sonuna kadar beklemeyi tercih etti. Buna karşı benim de haklarım doğuyor. Ancak sürekli, bunu tartışarak yaşayamayız. Burada böyle sorunlarla birlikte yaşamayı öğrendim. Ayrıca yapacak çok işimiz var, bunun üzerinde fazla durmanın anlamı da yok." Sakat oyuncularınızın iyileşmesiyle hem rahatladınız hem de sahaya çıkacak ilk 11 konusunda sorunlar yaşayabilirsiniz. Örneğin, Hakan Şükür konusunda... "Özellikle Hakan Şükür'ün sürekli tartışma gündeminde tutulmasından herkesin sıkıldığını düşünüyorum. Onun kariyeri ve kalitesi ortada. Takımı için de her zaman elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor. Sonuçta takımı ve teknik direktörü için onun varlığı sorun değil, bir avantajdır. Ben de bu avantajdan en iyi şekilde yararlanmaya çalışıyorum. Her teknik direktör sahaya mutlaka en iyi 11'iyle çıkmak ister. Bu konuda başka ne düşünülebilir ki?" Song'un ayrılabileceği yolundaki haberler sizi tedirgin ediyor mu? "Artık bunlara da alıştım. Medyanın buna benzer haberler üretme konusundaki başarısını kabul ediyorum. Ancak benim bildiğim, Song'un Galatasaray'da oynamaktan çok mutlu olduğu ve bir yere gitmeyi düşünmediği yolundadır." Fakat ortada bir Ribery örneği var... "Hayır, Ribery bu konuda bir örnek olarak gösterilemez. O farklı bir durumdu." Başkan yardımcısı Adnan Polat'la aranızın iyi olmadığı, işleri başkan Canaydın'la yürütmeye çalıştığınız gözleniyor... "Bunlar aile içindeki konular. Biz kendi sorunlarımızı çözebilen bir topluluğuz. Yaşadığımız sorunların bizlere değişik yansımaları oluyor, düşünce farklılıkları yaşanıyor. Bunları konuşup tartışarak aşabiliyoruz. Adnan Polat'la aramızdaki ilişki de budur. Onun da Galatasaray'ın başarısı için çalıştığını hepimiz biliyoruz." Genç futbolculardan yararlanma konusunda sıkıntılar gözleniyor. Ikinci yarıda takımda yer bulabilecekler mi? "Onlardan en iyi biçimde yararlanabilmek için her fırsatı değerlendirmeye çalışıyorum. Ancak yine de gerekeni tam olarak yapamadığımı düşünerek üzülüyorum. Bu, sadece bizim takımda yaşanan bir sorun değil. Ayrıca Aydın ve Ferhat'ın sakatlıkları yeni geçti. Onların çalışmalarından memnunum. Özgürcan'ın da öyle. Ayrıca Oğuz'un geleceği var, iyi bir gelişme gösteriyor. Bu dörtlüden 2'sini kiraya vereceğiz." Bu şartlarda şampiyonluğa gerçekten inanıyor musunuz, yoksa taraftara moral vermek için mi bunu söylüyorsunuz? "Ikinci durumda bulunan bir takımın şampiyonluğu hedeflemesinde ne tuhaflık olabilir ki? Durumumuzun geçen sezonkinden daha umutsuz olmadığı açık. Geçen sezon ilk yarıyı 4 puan geride bitirmiştik; ama biz Fenerbahçe'ye deplasmana gidecektik. Şimdiyse onlarla Ali Sami Yen'de oynayacağız. Bu çok önemli bir avantaj. Çünkü daha şimdiden o maçı heyecanla bekliyoruz. O gün sahaya çıkacak oyuncularımızın nasıl bir kazanma azmi içinde olacaklarını bugünden görebiliyorum. Zaten en büyük hedefimiz şampiyonluk turunu Ali Sami Yen'de oynayacağımız Fenerbahçe maçında atmak." Zaman okurlarına teşekkürler G.Saray Teknik Direktörü Eric Gerets, Zaman okurlarınca yılın teknik adamı seçilmiş olmasından dolayı gerçekten büyük mutluluk duyduğunu söyledi. Gerets, "Bir yarışmanın içinde olan herkes ödüllendirilmeyi bekliyor demektir. Ben de böyle bir ödül nedeniyle büyük mutluluk duydum. Bunun, okurların oylarıyla yapılan bir ödüllendirme olması ayrıca önemli. Çünkü okurlar arasında mutlaka, farklı takımları tutanlar var. Buna rağmen sağduyulu davranıp hakkımızı teslim etmek istedikleri için onlara ve Zaman'a teşekkür ediyorum." diye konuştu.
<< Önceki Haber Gerets eleştirilere aldırmıyor Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER