CHP KENDİ TUZAĞINA DÜŞÜYOR

Sosyalist Enternasyonal’dan kovulmak CHP’nin sonu olacak. CHP içe kapandıkça kendi ipini çekecek. Nasıl mı ?


Avrupa’da sol partilerin solculuğunun ve halkçılığının tescili anlamına gelen SosyalistEnternasyonal bile artık CHP’ye tahammül edemiyor. CHP’nin savunduğu fikirler karşısında uluslar arası sosyalistler dumur vaziyette. Sosyalizmin yüz karası olarak gördükleri CHP’yi birlikten ihraç etmek üzereler. 30 Haziran’da Atina’da yapılacak toplantının en önemli konularından biri CHP’nin ihracı olacak. Karar CHP Genelbaşkanı Baykal’a tebliğ edilecek. İşte bunun için Baykal’ın ayağı bir türlü toplantıya gitmiyor. Türkiye’de ‘solcuyum’ diyen herkes zaten CHP’nin solla alakasının kalmadığını uzun zamandır söylüyor. Gerçek solcu darbeye en önce karşı çıkması gereken kişiyken bugünkü CHP’nin her fırsatta darbeyi çağırması artık CHP’de sol genlerin kalmadığının en bariz göstergesi. Bu ihraçtan sonra ‘Enternasyonal sosyalist’ unvanını kaybedecek olan CHP, sol literatürüne yeni bir kavramla dönecek. Nasyonel yani ‘ulusal sosyalist’. CHP bundan böyle ‘ulusal sosyalist’ bir parti olarak yoluna devam edecek. Ulusal sosyalistlik dediğimiz şey aslında ‘ulusalcı sol’. Solculuğun hiçbir genini taşımayan bu kavram ulusalcı söylemleri diline dolayıp sırtını menfaati neredeyse oraya dayamak üzerine kurulu bir siyaset. Ama bunu yaparken menfaati dışındaki her şeyi elinin tersiyle itecek kadar da cesur(!) bir tarz. Neler var bu elinin tersiyle itilenlerin arasında ? Millet iradesi, halkın bizzat kendisi, ekonomi, istikrar, ülkenin geleceği, refah, huzur, kardeşlik, sevgi, toplumsal dinamikler, inançlar, din, kutsallar, Peygamber, Allah sevgisi, merhamet, vicdan… vesaire vesaire. Bu liste uzar. Aklınıza geleni ekleyebilirsiniz. İşte CHP’nın başına gelecekler asıl Sosyalist Enternasyonal’dan kovulduktan sonra gelecek. Neler mi olacak ? Birincisi parti içinde bunu onur kırıcı bir durum olarak görebilecek kesim parti yönetimiyle bağlarını koparacak. Bu, CHP yönetiminin çok da umurunda olmaz. İkincisi partinin mevcut yönetiminde bir rahatlama meydana gelecek. Sürekli Avrupa Birliğine karşı, dışa açılmaya muhalif, içine kapalı, dünyayla irtibatını koparmış bir Türkiye için çabalayan CHP yönetimi, uluslar arası bir mecradan ulusal bir kalıba gireceği için memnun olacak. Dışarıyla bağını kopardığından daha da rahat kendi çalıp kendi oynama imkanı bulacak. Ama bu anlayış CHP’nin sonu olacak. Niçin mi ? Çünkü CHP içe kapandıkça kendi ipini çekecek. CHP; hiçbir zaman uzun vadeli planları ve hedefleri olmayan bir yönetimi benimsediği için yarını düşünmeden bugünü yaşama gayreti içinde. Ve maalesef yarını olmayan planlarda da kendini cömertçe kullandırıyor. Sosyalist Enternasyonel’den atılmanın CHP’yi karşı karşıya bırakacağı sonuç şu: Ülkeyi kaosa sürüklemek için bugün CHP’yi ve Baykal’ı kullanan sistem, işi bitince en önce onlardan kurtulmak isteyecektir. Ve içine kapalı, dünyayla bağlantısı kesilmiş bir CHP'yi ve yönetimini yutmak, yok etmek çok çok kolay olacaktır. Yani aslında CHP yönetimi, Türkiye’yi sürüklemek için çaba sarf ettiği tuzakta kendi yok olmaya doğru hızla ilerleyecek. Türkiye eğer son 5-6 yılda dışa bu kadar açılmasa, kazanımlarını dünyayla bu kadar paylaşmasa, yabancılarla bu kadar işbirliğine gitmese sizce şu yaşadığımız süreçte ayakta kalabilir miydi ? Ve çok yakında kendini sınırlar içine hapseden CHP’den ‘sesimi duyan yok mu’ diye çığlıkların geldiğine şahit olacağız. Çünkü öğütme mekanizmasının nasıl işlediğini kısa zamanda görmeye başlayacağız.
<< Önceki Haber CHP KENDİ TUZAĞINA DÜŞÜYOR Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER