Bu da oldu


Siyasette bu da oldu ya artık gam yemem. Parti isminde “sol” ve “demokrasi” kelimelerinin geçtiği bir yeni partinin başına Sayın Hulki Cevizoğlu getirilmiş. Partinin tam ismi galiba Demokratik Sol Halk Partisi (DSHP). Son zamanlarda bu kadar eğlendirici bir haber aldığımı hatırlamıyorum. Parti muhtemelen önümüzdeki günlerde gerçekleşecek katılımlarla TBMM’de temsil de edilecek. Haydi hayırlısı. Rahşan Hanım kendi kurduğu DSP ile yollarını ayırıp gerçek bir demokratik sol parti kurmak istiyor ve başına da Hulki Cevizoğlu’nu getiriyor. Sayın Hulki Cevizoğlu’nu hem ekranlardan tanırım, hem de bir-iki kere konuşma fırsatım da olmuş idi. Kendisi kibar, ölçülü bir kişidir ama demokratik sol bir partiyle ne gibi bir ilişkisi olabilir anlamakta zorlanıyorum doğrusu. Sabah eski bir üniversite arkadaşıma telefon ettim; bendeniz malum kilo sorunlu biriyim, aradığım arkadaşım da beni pek aratmaz. Telefon etme amacım farklı idi ama konu bir biçimde DSHP ve başkanına geldi. Kilolu eski arkadaşım, Hulki Cevizoğlu’nun isminin içinde demokrasi ve sol kavramlarının geçtiği bir partiye başkan olmasını biz ikimizin, onun ve benim, bu çok narin vücutlarımızla “baletler derneğine” başkan ve başkan yardımcısı olmamıza benzetti. Bizlerin bale yapması nasıl bir şeyse, Hulki Bey’in demokratik sol bir partinin başına geçmesi de herhalde öyle bir şeydir diye düşündük. Aklıma önce 70’lerin CHP’si geldi; 1977 senesinde, galiba haziran ayı başıydı, CHP mitingine yönelik suikast ihbarı olmuş, Başbakan Demirel Ecevit’leri uyarmış, ama buna rağmen Taksim’de, bir Mayıs katliamından yaklaşık bir ay sonra muhteşem bir siyasi miting gerçekleşmiş idi. Sayın Demirel, o günkü ihbarı kimin yaptığını, mahiyetini hala açıklamamıştır. 12 Eylül sonrası Ecevit’lerin çıkardığı Arayış dergisi ve bu dergi etrafında toplanan entelektüeller de aklıma takılıyor. Rahşan Hanım, Bülent Ecevit’le birlikte hep bu hareketlerin içinde, yanında idi. Aynı Rahşan Hanım bugün ilerleyen yaşında bir başka parti daha kuruyor ve başına da ulusalcı, hatta ultra ulusalcı görüşleriyle bilinen Hulki Cevizoğlu’nu getiriyor. Aslında aynı Rahşan Hanım çok yakın bir geçmişte yabancılara satılan arazilerle ilgili yaptığı çıkışlarla bu sinyali de vermiş idi. Başında Hulki Cevizoğlu’nun olduğu bir demokratik sol halk partinin seçim meydanlarında neler diyeceğini büyük bir keyifle izleyeceğiz doğrusu. Keşke Rahşan Hanım, eşinin vefatından sonra evinde kedileri ve çayı ile otursa, anılarını yazsa idi diye düşünmemek mümkün değil. Yargıtay’dan açıklama Yargıtay Birinci Başkanlığı, 24 Kasım’da yayınlanan “Kurumlar Başındakiler Kadardır” başlıklı yazıya cevap gönderdi. Yargıtay Başkanı’nın mahkemelerin verdiği dinleme kararları hakkında “İçim eziliyor” sözüne, öldürülen gazeteci Hırant Dink’e 301. maddeden ceza verilmesine, Danıştay saldırısının ardından hükümete gösterilen tepkilere yönelik eleştirilere cevap verilen yazıda, yargının en üst kurumlarını temsil eden kişileri aşağılayıcı ifadeler bulunduğu belirtildi ve yargıçların imzalarını mevcut hukuk kurallarına göre takdir haklarını kullanarak attıkları vurgulandı. Türkiye’nin AİHM’de çok sayıda mahkumiyet aldığı, ancak bunların ceza hukuku alanında oldukça azaldığına işaret edilen açıklamada, bunun nedeninin sistemde aranması gerektiği savunuldu. Açıklamada, yazarın “yargının sorunları hakkında tek satır yazıp yazmadığı” da soruldu.

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER