CHP mirası ve Kılıçdaroğlu'nun iş listesi...


CHP'nin sosyal demokrat ve sosyalist yolu çoktandır geride bıraktığını, "devletçi-askerci-aşırı milliyetçi eğimleri"yle Sosyalist Enternasyonal'den ve AP'nin sol kanadından çıkarılması gerektiğini, yıllardır, Batı'daki en yetkili ağızlardan duyarız. 2008'de Atina'da toplanan Sosyalist Enternasyonal'de yumurta kapıya gelmişti. Kimi üye ülkeler örgütün kurallarına uymadığı gerekçesiyle CHP'ye uyarı cezası verilmesini gündeme getirmişler ve bu korkuyla Baykal Atina'ya gitmekten vazgeçmişti. CHP ve parlamenter Türk solu açısından "acı bir durum"du bu. Bu ülkede sosyal demokrasinin Baykal'ın elinde nasıl iyice yok olmaya başladığının, saygınlığını nasıl yitirdiğinin göstergesiydi. Bu durum değişmedi... Baykal'ın zorunlu istifası yerine Kılıçdaroğlu'nun aday olması bu açıdan henüz bir anlam ifade etmiyor. Lider değişikliği dil ve politika değişimine yol açacak mı bilmiyoruz. Ancak Kılıçadoğlu'nun bu açıdan milletvekili karnesi çok parlak değil. Son günlerde demokratlık ve liberallikten dem vurmaya başladı. Ermeni meselesi, Kıbrıs, başörtüsü, asker meselesi, Ergenekon, AB... Bunların hepsinde Kılıçdaroğlu dümeni tam ters istikamete çevrirebilecek mi? Çevirmek isteyecek mi Umarız öyle olur. Umarız Çiller ve Yılmaz gibi içi boş yenilenmeyle karşı karşıya kalmaz CHP'liler... CHP ve Baykal'ın mirası ağır bir mirastır. Sosyalist Enternasyonal'den uyarı aldığı zaman şöyle demişti Baykal: "Türkiye'deki İslamcı iktidarla temastaki bazı solcu Avrupalı siyasetçiler, CHP'ye ve Türkiye'ye yanlış tavırlar içine girerlerse gerekeni yapacağız... Başımız dik, güvenli bir şekilde dimdik duruyoruz. Olanlar karşısında hiç eziklik içinde değiliz. Görev yapıyoruz. CHP ve Türkiye'yi kimsenin köşeye sıkıştırmasına, haksızlık yapmasına izin vermeyiz..." Baykal, CHP ve benzerleri bu ifadelerle şunu söylemek istiyorlardı aslında: Türk sosyal demokrasisi "kendi içine kapanmış bir anlayış"a sarılmıştır, Türk sosyal demokrasisi Türkiye için siyasi model olarak da "kendi içine kapanmayı" temsil etmektedir. Nitekim Sosyalist Enternasyonel Kongresi CHP'ye uyarı cezası verilmesini, örgütün üyelerinin zorunluluklarını içeren etik yasasına dayandırmıştı. 5 maddelik "etik yasa"nın 4 maddesi ve bunlar karşısında CHP'nin durumu şöyleydi çünkü: 1- Üyeler Birey ve azınlık haklarına saygı duyar... CHP saygı duymaz... CHP'nin sadece 301. madde ve Kürt sorunundaki tavrı bile buna yeterli kanıttır... 2- Üyeler tarafsız bir adalet sistemi ve bağımsız bir hukuku savunur. CHP savunmaz... Sadece Anayasa Mahkemesi etrafındaki tavrı bile bağımsız bir yargıyı savunma konusunda sıkıntıları olduğunu göstermektedir... 3- Üyeler bütün ayrımcılıklara özellikle cins, ırk, etnik köken, cinsel yönelim, din, dil, siyasal ve filozofik inançlar temelinde yapılan ayrımcılıklara karşı mücadele eder. CHP etmez... Sadece başörtüsü tavrı bile bir kültürel kast sistemini savunan elistist bir parti buna kanıttır. 4- İktidarı ele geçirmek için askeri güç kullanımından sakınır. Tersine CHP siyaseti asker üzerinden yapar... İşte böyledir CHP'nin mirası... Kılıçdaroğlu bu mirasın parçası değilse, bile müşkül bir işle karşı karşıya...
<< Önceki Haber CHP mirası ve Kılıçdaroğlu'nun iş listesi... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER