Barzani ve Talabani için samimiyet testi


Hep yaptılar bunu. PKK'yı küstürmemek ama Türkiye'nin de hışmını celbetmemek için. PKK'yı terör eylemlerine son vermeye davet ettiler. Bundan öte hiçbir yapıcı adım da atmadılar. Barzani ve Talabani. İkisi de kendi bölgelerindeki unsurlar arasında ikamet eden PKK teröristlerini çok iyi biliyorlar. Cem Ersever'i görünce heyecanla esas duruşa geçen bu ikili, şimdilerde bölgenin en önemli iki yetkilisi oldu. Leyla Zana'nın "Celal Amca"sı Talabani, geçmişten bugüne PKK konusundaki derin zikzaklarıyla biliniyor. Bundan 4-5 sene önce Irak hükümetinin PKK'yı terörist olarak etiketlendirecek bir açıklama yapma çabasını engelleyen Barzani'ydi. Barzani bu tavrıyla ABD Büyükelçisi Crocker'ı bile çileden çıkarmış ve ondan azar işitmişti. Türkiye'nin hava operasyonları altındayken PKK'yı terörist örgüt olarak kınamayız diyordu Barzani. Hatta Türkiye'nin hava operasyonları sürerse silahla karşılık vereceklerini söyleyecek kadar ileri gitti. Sonraları ABD'nin PKK'yı açıkça terörist ilan etmesiyle köşeye sıkıştı ve kerhen PKK'ya sitemler yağdırdı. 2008 yılından bu yana da Türkiye'ye ılımlı mesajlar gönderiyor. Bir ara PKK'yı kendi peşmergeleri içinde eritmeyi de düşünen Barzani, gelinen noktada bunun mümkün olmadığını görüyor. Aslında PKK tasfiye noktasına gelmeden bu mümkün değil. Zira diri bir ateş gücü olan PKK, Barzani'ye mahkûm olmadığını düşünmektedir. Barzani'nin yaptığı son açıklama ise evlere şenlik. "Türkiye ve İran, bizden sınırlarımızı korumamızı istiyor. Peşmergeyi sınırları korumak için gönderdiğimizde Kürtler ile Kürtler arasında bir savaş çıkmasından endişe ediyoruz" diyor efendi. Yani kendi peşmergeleriyle terörist PKK arasında bir çatışmadan bahsediyor. Barzani'ye göre Kürt olsun da varsın Türkiye'yi, İran'ı ateşe versin çoluk çocuk boğazlasın önemli değil. Yeter ki Kürt'le Kürt çatışmasın. Ona göre PKK ve PJAK her caniliği yapacak, her haltı yiyecek, Türkiye ve İran da Barzani'nin şövenist tavrını seyredecek! Barzani'nin göz ardı ettiği husus, teröristin ırkına bakılamayacağıdır. Türkiye'de DHKP/C, MKP, MLKP gibi terör örgütleriyle güvenlik güçlerimiz silahlı çatışmaya girdiğinde Türk Türk'ü kırıyor mu diyeceğiz? Zırva tevil götürmez ama Barzani götürüyor. Talabani ile birlikte PKK ve PJAK için çözüm bulmaya çalıştıklarını söylüyor Barzani. Umarım bu "çözüm" eskisi gibi PKK'yı gizlice himaye ve Türkiye'yi de oyalama amacı gütmez. Yoksa Türkiye ve İran açısından çözüm ve hassasiyet noktası belli. Ama bu ne Barzani'nin ne Talabani'nin ne de PKK'nın işine yarıyor. Barzani ve Talabani'nin sıkıntısı bu sefer Türkiye'nin yanında aynı kararlılıkta bir İran olması. Son açıklama Barzani'nin PKK'yı terörist olarak kabul etmesinin mümkün olmadığını gösteriyor. Barzani rahatsız olsa da Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Türkiye'nin son hava operasyonlarını haklı bulduklarını açıkça deklare etti. Talabani ve Barzani'nin köşeye sıkışmasında, ABD'nin PKK karşısında Türkiye lehindeki tavrını netleştirmiş olması da büyük önem taşıyor. Şimdi ise Barzani ve Irak yönetimi için tam bir samimiyet testi zamanı. Talabani'nin devlet başkanı olmasından sonra PKK'yı açıkça terörist ilan ettiğini, PKK eylemlerinin terör ve cinayet olduğunu söylediğini biliyoruz. Hatta Hasan Cemal'e PKK'nın Kürtler'e ihanet ettiğini bile söyledi. Türkiye terörle rasyonel mücadele yönünde bir adım daha attı. Kuzey Irak'ta mevcut iki üssüne ilave olarak iki üs daha talep etti. Ranya ve Çaykurna gibi Kandil'deki terör kamplarına yakın mesafelerde kurulmak istenen üsler için Bağdat yönetiminden ve Kürtler'den onay bekleniyor. Böylece terör örgütüne yönelik hava ve kara operasyonları daha etkili ve rasyonel bir şekilde yürütülebilecek. Bir taraftan İran diğer taraftan Türkiye Kandil'i kontrol altına alabilecek. Görelim bakalım Talabani ve Barzani'nin samimiyetini. Samimi iseler, PKK için 3 yol kalır. Kuzey Irak'ı terk etmek, silah bırakmak veya imha edilmeyi kabul etmek.
<< Önceki Haber Barzani ve Talabani için samimiyet testi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER