Toplumsal Uzlaşı ve Medya çalıştayı sona

Toplumsal Uzlaşı ve Medya çalıştayı sona erdi -Diyarbakırda düzenlenen çalıştayda katılımcıların vurguladığı hususlara ilişkin 13 maddeden oluşan sonuç değerlendirme notu belirlendi


DİYARBAKIR (A.A) - Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı ve Medialog Platformunca düzenlenen Toplumsal Uzlaşı ve Medya çalıştayı, 13 maddeden oluşan sonuç değerlendirme notlarının açıklanması ile sona erdi.
     The Green Park Otelde düzenlenen çalıştayın başkanlığını Taraf Gazetesi Yazarı Oral Çalışların yaptığı, Medya ve Ortak Gelecek konulu oturumunda söz alan NTV Program Yapımcısı Mete Çubukçu, gelinen süreçte, toplumu iyileştirmeye ve rehabilite etmeye yönelik çalışmalar yapılarak, yazı dizileri ve insan hikayeleri hazırlanması önerisinde bulundu.
     Çubukçu, kazanan ve kaybedenler üzerinden hem yorumlardan hem de başlıklardan kaçınılması gerektiğini vurgulayarak, Gazetelerde ve televizyonlarda da ombudsman müessesesini ciddi bir kurum olarak oturtmak gerekiyor dedi.
     Siyasetçi yazar Sertaç Buçak da içinde bulunulan dönemde sorunun çözümüne yönelik önemli adımların söz konusu olduğunu ancak sorunun adının yanlış konulduğunu savundu.
     Sorunun şiddetten arındırılması ve herkesin eşit hak ve özgürlüklerden yararlandırılması gerektiğini ifade eden Buçak, Böylece Türkiyede önemli bir demokratik gelişme olacaktır. Sorunun çözümüne katkı sunulmak isteniyorsa uluslararası standartlar çerçevesinde hareket etmek en doğru yol olacaktır diye konuştu
    
     -Hedef göstermekten Türkiye çok çekti-
    
     Hürriyet Gazetesi Yazarı Zeynep Gürcanlı, yazar Ümit Fıratın sabahki oturumda logosunda, Türkiye Türklerindir yazan gazete için kampanya çağrısında bulunduğunu ifade ederek, bunu doğru bulmadığını söyledi.
     Gürcanlı, Anayasada Türk ifadesinin geçtiğini ancak bugünlerde anayasa değişikliğinin tartışıldığını ifade ederek, Ama henüz bir uzlaşıya varılmadı. Doğru yada yanlış. Ben bir olguyu söylüyorum. Hele bir anayasa değişsin, çok eski bir gazete olan Hürriyette de anayasa değişikliğinden sonra elbet bir şeyler olacaktır. Buna eminim. Nasıl anayasayı, eski alışkanlıkları değiştirmek güç ise, Hürriyette de bu güçlükler yaşanacaktır. Böyle bir logo yüzünden Güneydoğuda bir gazeteye karşı kampanya açılması için çağrı yapmak bana göre biraz ileri bir unsur oldu. Uzlaşıdan bahsederken önce kendi dilimizi biraz dikkatli kullanmakta fayda görüyorum. Hedef göstermekten Türkiye çok çekti. Dilimizi düzeltirken buradan başlayalım. Bu toplantıdaki çağrım budur dedi.
     Yazar Ümit Fırat ise, Türkiye Türklerindir logosuna kampanyalar açıp boykot ederek bu logoyu değiştirmeye zorlamak gibi bir yurttaş olarak haklarının olduğunu savundu.
    
     -Benim sözlerim sadece beni bağlar-
    
     Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkan Yardımcısı Cemal Uşak, sabahki oturumda süreçle ilgili açıklamalarının ardından, Sayın Öcalan ifadesini kullandığını ve sözlerinin Cemaatten sayın Öcalan açılımı diye bir internet gazetesinin manşetine taşındığını söyledi.
     Vakfın yapıp ettiği her bir şeyin cemaatten bağımsız olmadığını ifade eden Uşak, Ama onun organize ettiği toplantılarda söylenenler ve sonuç değerlendirme metinleri de cemaatin sözü değildir. Bu sizlere hakaret olur zaten. Benim sözlerim sadece beni bağlar iken benim sözümü cemaatle ilişkilendirip vermek, herkesin sabahtan beri üzerinde durduğu sansasyonel odaklı gazeteciliğin bir tezahürü olarak gördüm. Sayın Öcalan ifadesine gelince, bu kanlı kinli dönemi sona erdirmek için o kişinin yardımına ve desteğini muhtaçsanız, bu muhatabiyet dönemi içerisinde herhalde hakaret dilini kullanamazsınız. Bu hakaret dili barış sürecine hizmet etmez diye konuştu.
    
     -Değerlendirme notları-
    
     Çalıştayın sonunda katılımcıların vurguladığı hususlara ilişkin hazırlanan ve 13 maddeden oluşan son değerlendirme notu açıklandı.
     Katılımcıların görüş ve önerileri alınarak hazırlanan notta şu ifadelere yer verildi:
     Çoğulcu, özgür ve editoryal bağımsızlığa sahip gazetecilerin meslek ahlak ve ilkelerini benimsediği medya, demokrasinin vazgeçilmez bir unsurudur. Medya, demokrasi, insan hakları ve evrensel hukuk ilkelerine bağlı, her inanç ve kökenden vatandaşların hak ve özgürlüklerine saygılı olmak ve bunları savunmak zorundadır. Medya barışa katkı yapmalı, bunun için bütün yurttaşların kimlik, kültür ve diline tam saygı göstermelidir. Medya kimlikleri ötekileştirmekten kaçınmalı, ırkçılığı, ayırımcılığı ve şiddeti mahkum etmelidir. Medyanın asli görevi gerçekleri olduğu gibi çarpıtmadan yansıtmaktır. Medya empati duygusu ile hareket etmelidir. Medyanın çoğu zaman temel gazetecilik ve etik ilkelerine bağlı kalmadığı, haber ve yorumların birbirine karıştırılarak verildiği ve bunun özellikle bölge ile ilgili yayınlarda ön plana çıktığı görülmektedir. Medyanın etnik, inanç ve sosyal farklılıklar hakkındaki bilgi yetersizliği toplumun genelinde yanlış algıların oluşmasına sebep vermektedir. Medyanın yazdıkları gördükleri aktardıkları kadar; görmedikleri, göremedikleri görmek istemedikleri ve yazmadıkları da uzlaşıya ulaşmada engel olmaktadır. Medyadaki genellemeci üslup toplumsal uzlaşı zeminine zarar vermektedir. Şiddet dışındaki bütün görüşlerin ifade edilmesine imkan verilmesi gerekmektedir. Olumsuz vakalarda etnik ayırımcılık içeren ifadelerin kullanılmasından kaçınılmalıdır. Objektifliğin yanısıra vicdan ve empati perspektifi de gözardı edilmemelidir.
     Çalıştayın ardından bir grup gazeteci ve yazar, Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak ve Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemiri ziyaret etti.
    
     Muhabir: Sema Kaplan - Aziz Aslan - Ahmet Kaplan - Cihan Eser / İbrahim Yakut
     Yayıncı: Erdem Gültekin
<< Önceki Haber Toplumsal Uzlaşı ve Medya çalıştayı sona Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER