1. Kök Hücre Araştırmaları Kongresi

1. Kök Hücre Araştırmaları Kongresi

Bilim, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, ''Türkiye'yi sadece bilgiyi kullanan değil, bilgiyi üreten ve onu yüksek katma değerli, teknolojik ürünlere dönüştüren bir ülke haline getirmeyi hedefliyoruz'' dedi. Kocaeli Üniversitesinin (KOÜ) ev sahipliğinde Sakarya'nın Sapanca ilçesindeki Güral Otel'de düzenlenen, ''1. Kök Hücre Araştırmaları Kongresi''nin açılışında konuşan Ergün, insanlığın tarih boyunca daha sağlıklı olmanın ve hastalıkları tedavi etmenin usullerine kafa yorduğunu belirterek, son yüzyıllarda batı medeniyetinin dünyaya hakim olması ve küreselleşme süreci sonunda batı kaynaklı tıbbın dünyada genel kabul gördüğünü söyledi. Tıp gibi önemli bir alanda dünyanın farklı yerlerindeki bilim insanlarının işbirliği içinde hareket etmeleri ve bilgiyi ortak üreterek paylaşmaları gerektiğine dikkati çeken Ergün, şöyle devam etti: ''Tıp alanında yaşadığımız büyük ilerlemeleri insanların ortalama ömürlerinin artmasından da anlayabiliyoruz. Cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye'de ortalama ömür çok azdı. 50'ler civarındaydı. Bunun nedeni anne ve çocuk ölümlerinin çok olması ve en küçük hastalıklardan insanların hayatlarını kaybetmesiydi. Çok şükür bugün geldiğimiz noktada anne ve bebek ölümleri büyük oranda azaldı. Basit hastalıklardan ölümler neredeyse ortadan kalktı ve bazı hastalıkların türleri yok oldu. O türlerin bir kısmı ülkemizde görülmez hale geldi. Bugün kullandığımız suni ürünler, yaşadığımız şehirler ve modern hayat biçimi her geçen gün yeni sorun ve hastalıkları da beraberinde getirmektedir. Bugün halen nedenini bilemediğimiz veya tedavi edemediğimiz hastalıklar bulunmaktadır.'' İlaç tedavisinin yetersiz kaldığı veya henüz yan etkileri nedeniyle zararının yararını aştığı durumlarla da karşı karşıya bulunulduğuna işaret eden Ergün, tıp dünyasının yeni araştırmalar, yeni tedavi yöntemleri oluşturma konusunda daha yoğun bir gayret gösterdiğine de tanık olduklarını bildirdi. Ergün, tıp dünyasının üzerinde durduğu çalışmalar arasında en önemli alanı kök hücre tedavilerinin oluşturduğuna değinerek, ''Bu çalışmalar sonucu geliştirilen kök hücre tedavisi uzun yıllardır kanser, sinir sistemi hastalıkları, diyabet, romatizma ve organ yetmezliği gibi alanlarda kullanılabilmektedir. Birçok açıdan umut verici sonuçları bulunan kök hücreyle ilgili dünyada çok önemli çalışmalar yapıldığını da biliyoruz. Ülkemizde bilim dünyamızın da bu kritik alana önem verdiklerini görmekten büyük memnuniyet duymaktayız. Bu konulara medyamızın da gereken ilgiyi göstermesi gerekmektedir'' dedi. Türkiye'nin tarihinden, coğrafyasından ve büyük insan kaynağından aldığı güçle geleceğin lider ülkelerinden biri olma yolunda hızla ilerlediğini vurgulayan Ergün, bölgesinde güçlü bir Türkiye'ye sadece Türk halkının değil, adalet ve barış arayışı içinde olan dünyanın da büyük ihtiyacı olduğunu düşündüğünü söyledi. Ergün, Türkiye'nin en önemli kaynağını genç ve büyük nüfusunun oluşturduğunu dile getirerek, son 9 yılda hayatın diğer her alanında olduğu gibi, bilim ve teknoloji alanındaki ilerlemeye de büyük önem verdiklerini bildirdi. Türkiye'de üniversitesi olmayan il kalmadığını, belediye başkanlığı yaptığı dönemde Kocaeli Üniversitesinin (KOÜ) yeni kurulan tıp fakültesinin derslik ve laboratuvar imkanı bulunmadığını belirten Ergün, şöyle konuştu: ''O zaman ben tıp fakültesinin olduğu bölgede belediye başkanıydım ve hocamız bizden rica etti, 'böyle bir sorun var' dedi. Hiç itiraz etmeden belediye imkanlarıyla dershane ve laboratuvar yaptık ve sonra soruşturma geçirdik, İçişleri Bakanlığından. 'Size ne kardeşim tıp fakültesinin dershanesini, laboravutarını yapıyorsunuz, siz belediyesiniz böyle işlerle ne alakanız var' diye soruşturma geçirdik. Sonra bu kanunlarda değişiklik yaptık. Belediyelerimiz üniversite ve diğer kurumlarda bu tür organizasyonların hepsini yapabilecek imkan ve kabiliyete sahip hale geldi.'' Türkiye'nin kamu kaynaklarından Ar-Ge çalışmalarına ayırdığı payın sürekli artmakta olduğuna dikkati çeken Ergün, mevcut güçlü ekonomik yapıyı ve siyasi istikrarı bilim, teknoloji ve Ar-Ge faaliyetlerine daha yoğun bir şekilde yansıtacaklarını vurguladı. -''SONUNDA ATI ARABANIN ÖNÜNE KOYMUŞ OLDUK''- Bilgiyi üreten üniversitelerle, ürünü üreten sanayiciler arasındaki ilişkileri daha ileri bir noktaya taşımak arzusunda olduklarına değinen Ergün, şunları söyledi: ''Türkiye'yi sadece bilgiyi kullanan değil, bilgiyi üreten ve onu yüksek katma değerli, teknolojik ürünlere dönüştüren bir ülke haline getirmeyi hedefliyoruz. Bu yeni dönemde teşkilat yapısını yeniden kurduğumuz Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı üniversite-sanayi işbirliği, Ar-Ge, inovasyon ve teknoloji gibi alanlara daha fazla yoğunlaşacaktır. Dikkat ederseniz bilim, sanayi, teknoloji... Bilimi sanayinin önüne koyduk. Sanayi bilimin peşinden gidecektir. Onun gösterdiği işarete, onun geliştireceği teknolojiye ne kadar ihtiyacı olduğunu sanayi de anlamış oluyor. Biraz geç kaldık belki ama sonunda bilimi sanayinin önüne koyduk. Sonunda atı arabanın önüne koymuş olduk, önceden araba atın önünde gidiyordu. Şimdi atı arabanın önüne koyduk.'' -''BUGÜNE KADAR KÖK HÜCREYLE İLGİLİ OLARAK DA 9 BAŞVURU OLDU''- Ergün, Teknogirişim Sermayesi desteğiyle parlak fikirlerini ürüne dönüştürmek isteyen genç girişimcilere 100 bin lira hibe verdiklerini hatırlatarak, söz konusu desteklerden faydalanan 452 girişimcinin önemli bir kısmının biyoteknoloji gibi alanlarda çalıştıklarını söyledi. Sanayi Tezleri Programı (SAN-TEZ) ile sanayinin Ar-Ge'ye yönelik ihtiyaçlarına çözüm ürettiklerini dile getiren Ergün, şöyle dedi: ''Üniversitede üretilen bilgileri bu programlar vasıtasıyla ürüne dönüştürüyoruz. Bir taraftan yüksek lisans, doktora tezi oluşuyor, bir taraftan doktora ve yüksek lisans tezi teknolojiye ve teknolojik ürüne dönüşüyor. SAN-TEZ Programı'na bugüne kadar toplam bin 180 adet proje başvurusu yapılmış. Bu başvurulardan 401 tanesi desteklenmeye değer bulunmuştur. Bugüne kadar kök hücreyle ilgili olarak da 9 başvuru oldu ve başvurulardan iki proje desteklenmeye değer proje kabul edildi ve destekleniyor. Bakanlığımız bu iki projeye şimdilik 700 bin lira kaynak aktardı. Bu çalışmalardan birisi kordon kanından elde edilen kök hücrenin saklanmasıyla ilgili yeni bir uygulama geliştirmeye yönelik bir proje. Diğer bir proje de eklem hastalıklarında kök hücre uygulamasını içeren bir projedir. Ben biliyorum ki Sağlık Bakanlığı da kordon kanı bankacılığı konusunda yeni bir çalışma yürütmektedir.'' Ergün, Türkiye'de ileri teknolojiye yönelik yatırımların artmasına büyük önem verdiklerini belirterek, tıp, ilaç, tıbbi cihaz ve biyoteknoloji gibi ileri teknolojik sektörlere büyük önem verdiklerini kaydetti. Kocaeli Valisi Ercan Topaca ise KOÜ'nün, Kocaeli'nin parlayan birimlerinden biri olduğunu bildirdi. KOÜ Rektörü Prof. Dr. Sezer Komsuoğlu da kök hücre alanında çalışma yapan iyi üniversitelerden biri olduklarını belirterek, kök hücre çalışmalarından çok umutlu olduklarını söyledi. Yurt içi ve dışından alanında uzmanlaşmış akademisyen ve doktorların katıldığı çalıştay, 100'e yakın bildirinin sunulmasıyla 2 Ekim Pazar günü sona erecek. (KMK-NC-MUR)28.09.2011 18:54:34
<< Önceki Haber 1. Kök Hücre Araştırmaları Kongresi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER