7. Uluslararası İşletme, Yönetim Ve Ekonomi Konferansı

7. Uluslararası İşletme, Yönetim Ve Ekonomi Konferansı

İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, ''Yunanistan'da kriz var fakat kimse buradaki şube hakkında kaygı duymuyor. Çünkü Türk bankacılık sistemi ve buradaki yetkililer gerekeni tamamıyla yaptılar'' dedi. Özince, Yaşar Üniversitesinde düzenlenen ''7. Uluslararası İşletme, Yönetim ve Ekonomi Konferansı''nda, ''Finansal Krizler ve Bankacılık'' konulu konuşma yaptı. Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu bankayı yönetmeye çalıştığını ifade eden Özince, ''Bu ülkeyi kuran kişi bankamızı kurmuştur. Kurumumuzun istikrarından gurur duyuyoruz ve cumhuriyetçi bir kuruluş olarak görüyoruz kendimizi'' diye konuştu. Özince, medeniyetlerin devam ettiğini ancak politik rejimlerin finansal krizler nedeniyle son bulduğunu belirterek, ''Tamamen matematikle ilgili. Biz bankacılar hep eğitimi görüşürüz aramızda...Bankacılık temel matematik gerektiriyor. Herkesin basit matematiği bilmesi gerekiyor. Toplama, çıkarma bazen de çarpma yapmanız gerekiyor. Bölmek bazen gerekli, mesela zenginliği bir şekilde bölmek gerekiyor '' dedi. Dünyanın bir büyüme kriziyle baş etmeye çalıştığını anlatan Özince şöyle devam etti: ''Gençlerin, akademisyenlerin bu gelişme krizini sorgulamaları gerekiyor. Steve Jobs öldü, gençler başta olmak üzere dünyanın her yerinde insanlar üzülüyor. Küçük bir gezegen küresel oluyor fakat biz hala daha şunu anlayamıyoruz. İnsan kültürünün gerçek, pratik kısmı nedir? Bankacı kimdir? Biz kendimizi cumhuriyetçi ve liberal kuruluş olarak görüyoruz. Ama bugün bankacılar için bu konular hakkında bir şey söylemek çok zor.'' -''AB ilk tümsekte tekledi''- Özince, Avrupa Birliği'nin ''geçen yüzyılın en büyük olaylarından'' olduğunu ancak ''ilk tümsekte teklediğini'' dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Bazı Avrupa ülkeleri Osmanlı İmparatorluğu durumuna düştü. Avrupa'nın daha ilk aşamada bu sorunlarla karşılaşması aslında iyi bir şey, çünkü bunlar çözülebilir. Umuyorum ki Türkiye-İsrail ilişkileri mümkün olan en kısa zamanda düzelecek. Biz Türkler neredeyse 40 yıldır savaşmıyoruz. Sefer de düzenlemiyoruz. Devletlerin ekonomide üstlendiği rol açısından dikkatli olması gerekiyor. Ana oyuncu değil düzenleyici olmalı. Devletler çok para harcadığı zaman faturaları ödemesi çok zor oluyor. Türkiye'nin etrafında çok hızlı büyüyen bir bölge var. Ve soru şu; Avrupa nereye, ne tarafa bakıyor? Bana sorarsanız tabii ki yüzümü Doğu'ya çeviririm. Çünkü Batı'nın çoğu zaten dolmuş durumda, bankacılıkta, sigortacılıkta. Avrupa'da gidecek yerimiz yok onun için tabii ki Doğu'ya gitmeliyiz.'' Avrupa'nın, doğu ülkeleriyle daha iyi ilişkiye sahip olması, doğuya giden yolları açması gerektiğini belirten Özince, Asya ve Afrika ülkelerinin de özellikle ekonomik açıdan liberal hale getirilmesinin önem taşıdığını söyledi. Özince, şöyle devam etti: ''Krizin en önemli nedenine gelince. Basit bir aritmetik sorunu. Birçok ülke bu aritmetiği yapmadı. Maastricht kriterleri açısından ülke olarak performansımızla gurur duyuyorum. Avrupa ülkelerinin çoğu bu kriterlere uymamışlar. Ama bu durumda bunu çözmenin bir yolu olmalıydı. Türkiye'nin derecelendirilmesi, bunu çok önemsemiyorum. Mesela Mısır bizden daha yüksek derecelendirildi. bahar aylarında Mısır'ın düştü, bizimki yükseldi. BM, Dünya Bankası gibi kuruluşların bu konuyu ele alması gerekiyor, zenginliğin bölünmesi. Yapılmazsa sosyal ve kültürel sorunlara yol açıyor.'' -''Küresel açıdan paydaşız''- Bankacalar Birliği başkanlığına başladığında birliğin 80 üyesinin olduğunu, görevi bıraktığında bu sayının 47'ye düştüğünü kaydeden Özince, konuşmasını şöyle tamamladı: ''2001 yılında biz 'iflas' etmiştik. Bugün 22 milyar dolarlık enerji projelerimiz var ve bu yap-işlet devret ile yapılacak üstelik. Küresel açıdan hepimiz paydaşız. Bir tsunami gibi, dünyanın bir yerinde bir kriz hemen yayılıyor. Son krizlerde bir çok iş kaybı oldu. 100 milyondan fazla kişi açlık çizgisinin altına düştü. Bankalar, Yunan komşulara satıldığı zaman endişeler oldu. Fakat şimdi onlar Yunan kapitalinin en iyi kısmını oluşturuyorlar. Yunanistan'da kriz var fakat kimse buradaki şube hakkında kaygı duymuyor. Çünkü Türk bankacılık sistemi ve buradaki yetkililer gerekeni tamamıyla yaptılar. Burada, iç borca da bakılmalı. İç borcunuz varsa, kim ödeyecek bu büyümenin bedelini? İşte Yunanistan'ın en büyük sorusu da budur. Nereye harcandı bu paralar, insanlar bunu öğrenmek istiyor. Bunu biz de 2001 krizinde yaşadık.'' (GLC-BAH-ABK)06.10.2011 13:50:25
<< Önceki Haber 7. Uluslararası İşletme, Yönetim Ve Ekonomi Konferansı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER