Arnavutköy'de 4 Kişinin Öldürülmesi Davası

Arnavutköy'de 4 Kişinin Öldürülmesi Davası

Arnavutköy'de 4 kişiyi bıçaklayarak öldürdükleri ve delilleri yok etmek için cesetlerin bulunduğu evde yangın çıkardıkları öne sürülen 2 kardeşin yargılanmasına başlandı. Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Ramazan Karacan ve Önder Karacan katıldı. Duruşmada savunmasını yapan Önder Karacan, hazırlık aşamasında verdiği ifadeleri kabul etmediğini belirterek, okuma yazmasının çok az olduğunu, jandarma görevlilerinin yazdığı ifadeyi imzaladığını söyledi. Karacan, Fatma Kadayıfçıoğlu'nun annesi, Leyla Demirdöven'in kız kardeşi olduğunu belirterek, şunları söyledi: ''Ben, erkek kardeşim, annem ve dedem aynı evde kalıyoruz. Ölen Ramazan Özgönül'ü ve Ahmet Sokullu'yu tanırım. Beraber çok içki alemimiz oldu. Ahmet Sokullu'nun evine çok giderdim bu nedenle yatalak annesi Aliye Sokullu'yu da tanırım. Annem, Aliye Sokullu'ya bakmak için evlerine giderdi. Ahmet Sokullu ile annemin arasında hiçbir ilişki yoktur. Delikanlılık aleminde böyle şeyler olmaz. Kardeşim de öldürülen şahısları benim yanımda görmüştür. Evimizi 4 gün aradılar, Ahmet Sokullu'nun kanlı pantolonunu bulmak için. Bu pantolonun kanlı olmasının sebebi, Ahmet Sokullu, kardeşim Ramazan ile kavga etmiştir. Ahmet Sokullu, Ramazan'ı dövüp dudağını patlatmıştır. Bu kan o olayın kanıtıdır. Adam öldürme, 4 kişiyi bıçaklama ve evi yakma olayıyla bir ilgimiz yoktur.'' Olay günü evde olduğunu ve telefonun yerinin tespitiyle bu durumun ortaya çıkacağını dile getiren Karacan, geceyi evinde geçirdiğini ve olayı sabah kardeşi Ramazan Karacan'dan öğrendiğini söyledi. Bir an önce tahliye olup askere gitmek istediğini belirten Karacan, Ahmet Sokollu'nun kardeşi Ramazan Karacan ile cinsel ilişkiye girmesinin söz konusu olamayacağını kaydetti. Sanık Ramazan Karacan ise savunmasında, okuma yazmasının olmadığını, olaydan 3 ay önce Ahmet Sokullu'nun evlerine baskına geldiğini, annesiyle, kendisine küfür ettiğini söyledi. Karacan, Ahmet Sokullu'yla bir ilişkisinin olmadığını, maktullerin nasıl öldürüldüğünü bilmediğini dile getirerek, şunları söyledi: ''Olay olduktan sonra kız arkadaşım Ceylan, bana, Ahmmet Sokullu'nun öldüğünü söyledi. Hatta babası Kenan Özcan'ın da beni karakola şikayet etmeye gittiğini söyledi. Ceylan'ın babasının, bana kızıyla çıktığım için kini var. Kardeşim Önder ve benim, söz konusu şahısları öldürdüğümü Ceylan'ın babası, karakola giderek söyledi. Çocuk şubede, bana, 'Bu şahısları sen öldürdün, suçu üstleneceksin'' diye evrakları okutmadan imzalattılar. Bu kişiler öldürüldüğü zaman abim Önder Karacan da benim yanımdaydı. Ağabeyimin de bu olayla ilgisi yoktur.'' Karaca, uçucu madde kullandığını, evde bulunan pantolonun da kendisinin yaralanması sonucunda kan olduğunu belirtti. Sanıkların annesi Fatma Kadayıfçıoğlu'nun tutuklu bulunduğu cezaevine yazı yazılarak, gelecek celse tanık olarak ifadesinin alınabilmesi için hazır edilmesinin istenmesine, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi. -İDDİANAME- Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 2 Eylül 2009 tarihinde Hadımköy'de, Ahmet Sokollu'ya ait evde çıkan yangında, 3 erkek 1 kadın cesedi bulunduğu, yapılan soruşturmada Ahmet Sokollu, annesi Aliye Sokullu, misafirleri Atilla Kabadayı ve Ramazan Özgönül'ün bıçaklanarak öldürüldüklerinin belirlendiği anlatılıyor. Ahmet Sokollu'nun, yaklaşık 7 yıldır evlilik dışı ilişki yaşadığı Fatma Kadayıfçıoğlu ile ciddi sorunlar yaşadığı ve aynı zamanda onun kızı ve erkek çocuğuyla cinsel ilişkide bulunduğu yönünde iddialar olduğu kaydedilen iddianamede, Fatma Kadayıfçıoğlu'nun oğulları Önder Karacan ve Ramazan Karacan'ın da ifadelerinde bu iddialara yer vererek, Ahmet Sokullu'yu öldürmeye karar verdiklerinden bahsettikleri yer alıyor. İddianamede, Önder ve Ramazan Karacan'ın, Sokullu'nun haksız fiillerinin meydana getirdiği hiddet ve şiddetin etkisinde kalarak 4 kişiyi tasarlayarak ve canavarca bir hisle veya eziyet çektirerek öldürdüğünün belirlendiği kaydediliyor. Önder Karacan ve Ramazan Karacan'ın, ''haksız tahrik altında tasarlayarak 4 kişiyi canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürmek'' suçundan 72 ila 96 yıl arasında hapis cezasına çaptırılması istenen iddianamede, sanığın ''suç delillerini yok etmek, gizleme veya değiştirmek'', ''mala zarar vermek'' ve ''yangın çıkarmak'' suçlarından da ayrıca 1 ila 9 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor. İddianamede, Ramazan Karacan hakkında, ''fiili işlediği sırada 15 yaşını doldurmuş olup da 18 yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında suç, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiği takdirde 18 yıldan 24 yıla, müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde 12 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Diğer cezaların 3'te biri indirilir ve bu halde her bir fiil için verilecek hapis cezası 12 yıldan fazla olamaz'' hükmünü içeren TCK'nın 31. maddesinin 3. fıkrasının uygulanması isteniyor. (İKE-FND-DÜR-07.07.2011 16:58:42
<< Önceki Haber Arnavutköy'de 4 Kişinin Öldürülmesi Davası Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER