Zafer Barış ve Betül Abbak - Kırşehir'de bulunan, Türkiye'nin önemli sulak alanlarından Seyfe Gölü, kurak geçen yaz aylarına rağmen başta flamingolar olmak üzere birçok kuş türünü misafir ediyor. Seyfe Gölü'nün son durumuyla ilgili olarak AA muhabirine açıklamalarda bulunan Kırşehir Çevre ve Orman Müdür Vekili Reşat Karaca, son yıllarda konuyla ilgili bütün kamu ve özel kuruluşların Seyfe Gölü'yle ilgili çalışmalar yaptığını belirterek, ''8 yıldır çevre ve orman il müdürlüğü görevini yürütmekteyim. Seyfe Gölü için bakanlığımızın ve valiliğimizin yaptığı bazı çalışmalar var. Bundan önceki yıllarda temmuz ayında kuruyan gölde tek su kuşu yokken bugün birçok kuş çeşidini görüyoruz'' dedi. Göldeki balık ölümleriyle ilgili incelemeler yapıldığını, yüzlerce, binlerce balığın ölmediğini ifade eden Karaca, şöyle konuştu: ''Tahliye kanallarındaki su azlığı nedeniyle yeterli oksijen alamayan minik balıklarda ölümler olabiliyor. Bunların dışında ölü balık görmedik. Bazı kişiler, ölen balıkları kuşların yediğini söylüyor. Kirlilikten balık ölümleri olsaydı ve bu ölen balıkları kuşlar yeseydi kuşların da ölmesi gerekirdi. Ayrıca, Seyfe Gölü Yönetim Planı kapsamında yapılan mevsimsel tahlillerde, değerleri aşan kirliliğe rastlanmadı. Seyfe Gölü, Seyfe, Horla ve Malya pınarlarından besleniyor. Öte yandan, Gümüşkümbet ve Seyfe köylerinin tarım arazilerini sulamak için Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğünce Seyfe Pınarı'na su pompası kurulmuş, bu pompa daha sonra sulama kooperatifine devredilmiş. Tarım arazilerinin sulaması yıllarca buradan yapılmış. Ancak Çevre ve Orman Bakanlığınca oluşturulan Ulusal Sulak Alan Komisyonu kararlarıyla gölün kuruma tehlikesiyle karşı karşıya kalmasından dolayı su pompası kapatıldı.'' Yazın gölün su seviyesinin yüksek olmasının sebeplerinden birinin de sulama pompalarının kapatılarak gölün beslenmesinin sağlanması olduğunu ifade eden Karaca, ''Ayrıca Seyfe Pınarı'ndan oluşan tatlı su göleti, balıkların yetişmesi, sazlıkların oluşması, su kuşlarının üremesi ve yaşaması için kaynak oluşturuyor'' dedi. Karaca, gölün çevresinde tarımla uğraşan çiftçilerin de mağdur edilmemesi için, tarımsal sulama ihtiyacının alternatif çözümlerle karşılanmaya çalışıldığını, bu çözüm yollarının daha da çeşitlendirilmesi gerektiğini kaydetti. -''GÖLDEKİ SU SEVİYESİ, SEZONUN EN YÜKSEK NOKTASINDA''- Seyfe Gölü Ekoloji Derneği (SEYGED) Başkanı Ömer Çetiner, Seyfe Gölü'nün son 10 yılda alınan önlemler ve yağışların yoğun geçmesi nedeniyle sezonun en yüksek su seviyesinde olduğunu bildirdi. Çetiner, gölün genel ölçümünün 10 bin 700 hektar olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: ''Göl aynası ise bin 500 hektar ve şu an en az 7 bin hektar suyla kaplı. Kuruyan bölgemiz var mı, var ancak kuru bölgeye bakarak 'göl kurumuş' diyemeyiz. Şu an kuş sesleri altında konuşuyoruz, bu güzelliklerin devam etmesini arzuluyorum. Son günlerde yapılan haberde pelikanların ve çeltik kuşlarının geldiğini duymuştuk. Bu iki kuş çeşidi de ortamı çok seven, rahatına düşkün olan, bol besin olan yerlerde konaklayan kuşlar. Gölümüz eski güzelliklerine kavuşuyor. Gölün sadece olumsuz yanlarını değil güzelliklerini de konuşmalıyız. 'Seyfe Gölü kurumuş' demek çözüm değil, çünkü gölümüz kurumadı.'' Seyfe Gölü'nü besleyen pınarlardan Horla Pınarı Göleti'nin 1 ay öncesine kadar tamamen suyla dolu olduğunu ancak derin kuyu pompalarıyla suyun çekildiğini ve Horla Pınarı Göleti'nin kuruduğunu belirten Çetiner, ''Maalesef bu göletimiz kuruyor ve göle su akışı azalıyor. Buradaki vatandaşlarımızı da hiçe sayma gibi bir şansımız yok. Sulama yöntemini değiştirmemiz gerekiyor. Daha önce vahşi sulama yapılıyordu, yağmurlama sistemine geçildi. Bu uygulama şeklini de iptal ederek damla sulama siteminin geliştirilmesini arzu ediyorum'' diye konuştu. -''HAVZADAN ÇEKTİĞİMİZ SULARI AZALTTIK''- Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) Malya Tarım İşletmesi Müdürü, ziraat mühendisi Mustafa Güncan da ''İşletmemiz Seyfe Gölü'ne yakın olması nedeniyle zirai mücadelede kullanılan kimyasal ilaçların göle zarar verdiği yönünde söylentiler çıkıyor. Ancak işletmemiz drenaj zirai mücadele olarak sadece hububat içerisinde bulunan yabancı otlara karşı ilaçlama yapıyor. Son teknolojiyle üretilen, 1 hafta ile 14 gün içerisinde parçalanıp tabiatta kalıcı etkisi olmayan ilaçları tercih ediyoruz'' dedi. Süne mücadelesinde ise biyolojik mücadeleyi geliştirme planları olduğunu bildiren Güncan, bununla ilgili olarak işletmeye her yıl 10-15 bin acı badem fidanı diktiklerini, süne düşmanı olan böceklerin badem fidanlarına yuva yaptığını kaydetti. Tarım alanlarının sulanması konusunda da gerekli tedbirleri aldıklarını ifade eden Güncan, şunları kaydetti: ''Damla ve yağmurlama sulama şeklini uyguluyoruz. İşletmemizde 4 sulama kuyusu var. Seyfe su havzasında bulunuyoruz ve havzadan daha az su çekmek için 2 bin dekar sulu ziraat alanımız olmasına karşın 800 dekarını kuru tarım yaparak hububat bitkisine ayırıyoruz. Kuyulardan çektiğimiz su miktarı yaklaşık 80 litre olması gerekirken 60 litre çekiyoruz. Kabaca yaptığımız hesaplara göre, 2007 ve sonraki yıllarda havzadan çektiğimiz suları yüzde 50 azalttık. Bu çalışmamız Seyfe Gölü için yapılmış bir çalışmadır.'' (BET-ZB-İÇR-HAN)15.09.2011 10:54:50