Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma Ve Uygulama Merkezi Açıldı

Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma Ve Uygulama Merkezi Açıldı

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Türkiye'nin artık yeni bir dönemin eşiğinde olduğunu belirterek, ''Bundan sonra Türkiye'nin hedefi, sadece çok üretmek değildir. Türkiye'nin üretim ve ihracat yelpazesinde ileri teknolojili ve yüksek katma değerli ürünlerin payını gelişmiş ülkelerde olduğu gibi en az yüzde 20 seviyesine çıkarmamız gerekiyor'' dedi. Ergün, Sabancı Üniversitesinin, Tuzla Yerleşkesindeki Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezinin (SUNUM) açılışında yaptığı konuşmada, nanoteknolojinin geleceğin en önemli konularından birisi olacağının son derece açık olduğunu belirtti. Ergün, bilim ve teknolojideki muazzam ilerlemeler, başta üretim biçimi ve tüketim alışkanları olmak üzere hayatın her alanını doğrudan etkilediğini söyledi. Nihat Ergün, 20 yıl önce cep telefonu ve bilgisayar gibi ileri teknoloji ürünlerinin gündelik hayatın sıradan parçası haline dönüşmesinin yaşanılan değişimin boyutlarını açıkça ortaya koyduğunu kaydetti. İletişim, elektronik, uzay, enerji ve bilişim alanındaki büyük ilerlemelerle birlikte son yıllarda nanoteknolojinin organik kimya ve biomühendislik gibi alanların ayak seslerinin de gür bir şekilde duyulmaya başlandığını ifade eden Ergün, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Nasıl buhar makinesinin icadı, sanayi devriminin fitilini ateşlediyse, nanoteknolojik keşifler de yeni bir dönemin başladığının sinyallerini vermektedir. Nanoteknolojiyi, diğer teknolojilerden ayıran çok önemli bir özellik var. Maddenin özelliklerini değiştirmeye yönelik yapılan bu çalışmalar, hayatın her alanına sirayet edecek gibi görünüyor. Günümüzde bu teknoloji kullanarak, kendini temizleyen otomobil camları, leke tutmayan boya ve kumaş gibi birçok ileri teknoloji ürünleri üretilmektedir. Bu ileri teknoloji, gelecek 50 yılda çevreden sağlığa, elektronikten tıbba, tekstilden otomotive kadar tüm sektörleri, tüketicileri, hukuksal mevzuatı kısaca her şeyi etkileyecektir. Gelişmiş ülkelerin bu sektörü desteklemeleri ve nanoteknolojiye milyarlarca dolar kaynak aktarmaları da sektörün ne kadar kritik olduğunu göstermektedir. Bu merkezin kurulması ülke için önemli bir aşamadır.'' Bakan Ergün, Türkiye'de ileri teknolojili ve yüksek katma değerli bir üretime geçiş sürecinde üniversitelerin öncülük etmesi gerektiğini belirterek, merkezin sanayicilerle uyum içinde çalışacağına ve üretilen bilgilerin aynı zamanda nihai ürünlere dönüşeceğine inandığını söyledi. -''ÇALIŞMALARIN MEYVELERİNİ TOPLAMAYA BAŞLADIK''- Hükümetin de nanoteknoloji alanında yapılacak araştırma ve yatırımlara her zaman destek olduğunu dile getiren Ergün, Türkiye'nin sürdürülebilir ekonomik büyümeyi sağlamak için reel sektörün yapacağı üretime ve ihracata ihtiyaç duyan bir ülke olduğunu belirtti. Artık yeni bir dönemin eşiğinde bulunulduğunun altını çizen Ergün, bundan sonra Türkiye'nin hedefinin sadece çok üretmek olmadığını, neyin nasıl üretildiğinin son derece önemli bir konu olduğunu ifade etti. Türkiye'nin üretim ve ihracat yelpazesinde ileri teknolojili ve yüksek katma değerli ürünlerin payının gelişmiş ülkelerde olduğu gibi en az yüzde 20 seviyesine çıkarılması gerektiğini vurgulayan Ergün, şunları belirtti: ''Mesela çok başarılı olduğumuz tekstil sektöründe kendi modamızı oluşturacağız, kendi tasarımlarımızla yolumuza devam edeceğiz. Nanoteknoloji gibi alanlarda ürettiğimiz bilgileri akıllı tekstil çalışmalarına aktaracağız. Türkiye olarak büyük bir üretim birimine sahip olduğumuz otomotiv sektöründe kendi marka, model ve tasarımları oluşturmanın gayretini göstereceğiz. Dünyaya beyaz eşya, makine veya demir-çelik ürünleri ihraç ettiğimiz gibi yeni yeni yazılım programları ve elektronik ürünler ihraç edeceğiz. Türkiye'nin 2023 yılında yıllık 500 milyar dolar ihracat yapar ülke olmasının başka yolu yoktur. Son yıllarda bilim ve teknoloji kapasitemizi artırmak için önemli çalışmalar yapıyoruz ve bu çalışmaların da meyvelerini toplamaya başladık.'' Geçmişte Sanayi ve Sanayi Bakanlığı olarak tekno girişim sermayesi, AR-GE merkezleri, teknopark uygulamaları ve SANDES gibi çok önemli programları yürüttüklerini hatırlatan Ergün, 2002 yılında kurulu olan teknopark sayısı sadece iki iken, bu sayının 41'e ulaştığını belirtti. Ergün, 936 başvuru alınan sanayi tezleri programında 401 projenin desteklendiğini, bakanlıkça onaylanan AR-GE merkezi sayısının 99'a ulaştığını, buralarda yapılan AR-GE harcamasının 5 milyar lirayı geçtiğini söyledi. Ergün, Tekno girişim sermayesi desteğiyle de 468 yeni ve yenilikçi işletmenin kurulmasını sağladıklarını, bundan sonra her yıl 500 genci, tekno girişimciyi destekleyeceklerini belirtti. Artık çalışmalarına Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı altında devam ettiklerini ifade eden Ergün, ''Sadece bu isim değişikliği bile, Hükümetin, bilim, teknoloji, üniversite-sanayi iş birliğine verilen önemin göstergesidir'' dedi. Ergün, bakanlığın yeni yapılanması, bilişim, yazılım, elektronik, bioteknoloji ve nanoteknoloji gibi yüksek rekabet gücü oluşturan sektörler için önemli bir dönüm noktası olacağını sözlerine ekledi. (SBE-DÜR-EA)09.07.2011 15:57:04
<< Önceki Haber Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma Ve Uygulama... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER