AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik:

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik: (2) -Leyla Zananın Ben Başbakana şunları, şunları söyledim demesi, Başbakanın da bunları kabul ettiği ve hemen hayata geçirdiği anlamına gelmiyor -(TBMM Genel Kurulundaki kavga) Eski


KONYA (A.A) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Leyla Zananın açıklamalarıyla ilgili, Leyla Zananın Ben Başbakana şunları, şunları söyledim demesi, Başbakanın da bunları kabul ettiği ve hemen hayata geçirdiği anlamına gelmiyor dedi.
     Çelik, Dedeman Otelde partisinin il başkanlığınca düzenlenen Tanıtım ve Medya Günleri kapsamında basın mensuplarıyla bir araya geldi.
     Burada bir gazetecinin; Abdullah Öcalanın ev hapsine alınabileceği yönündeki haberlerle ilgili sorusu üzerine Çelik, hiçbir bakan tarafından Öcalanın ev hapsine alınabileceğiyle ilgili bir ifadenin kullanılmadığını söyledi.
     Çelik, Bülent Arınçın katıldığı televizyon programında kendisine yöneltilen bir soru üzerine; Silahlar bırakıldıktan sonra bu konular konuşulabilir dediğini vurgulayarak, Bu konular konuşulabilir demek, bu konular yapılabilir anlamına gelmiyor. Bülent Beyin her zaman söylediği bir şey var. Sıkılı yumrukla el sıkışamazsınız. Sizinle benim el sıkışabilmesi için önce yumrukların sıkılı olmaktan çıkarılması lazım. Bir taraftan bombalar patlıyor, mayınlar patlatılıyor. Siz gelip bu meseleyi konuşacaksınız. Eğer bu memlekette terör bitecekse, kin ve nefret bir tarafa bırakılacaksa, silahlar bırakıldıktan sonra her şey konuşulabilir ama bu verilecek anlamına gelmiyor. Arınç, Bizim gündemimizde Öcalanın ev hapsine alınması var demedi diye konuştu.
     Çelik, Başbakanın Leyla Zana ile görüşmesiyle ilgili bir soru üzerine, Leyla Zana sağduyulu bir çıkış yaptı ve BDP adeta ağzına biber sürdü. Dediler ki; o kendi görüşüdür, o çok saftır. Leyla Zananın Ben Başbakana şunları, şunları söyledim demesi Başbakanın da bunları kabul ettiği ve hemen hayata geçirdiği anlamına gelmiyor dedi.
     Çelik, soruyu yönelten gazetecinin; Başbakan bunları kabul etmiyorum diye de bir açıklama yapmadı demesi üzerine, şöyle konuştu:
     El insaf yani. Başbakanın tavrı, tarzı ortada... AK Partinin bir duruşu var. Leyla Zana, şunları, şunları söyledim dedi. Bunları her gün söylüyor. Leyla Zana o normal mekanizmanın dışına çıkarak, sağ duyulu bir çıkış yaptığı için, Başbakan o sağ duyulu tavra karşı sağ duyulu bir tavır koydu ortaya. Kendisiyle görüştü. Görüşme de iyi geçmiş ama Leyla Zanaya sen şunu söyleyebilirsiniz, şunu söyleyemezsiniz deme hakkına sahip değiliz
    
     -Kurtulmuşun AK Partiye geçeceği iddiaları-
    
     HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuşun AK Partiye geçeceği yönündeki iddiaların sorulması üzerine Çelik, AK Partinin böyle bir şeye ihtiyacı olmadığını, bunu doğru da bulmadıklarını ifade etti.
     AK Partinin kitle partisi olduğunu, herkese kapılarının açık olduğunu dile getiren Çelik, şunları kaydetti:
     Süleyman Soylu da konuşuldu bu konuda. Geçmişte her ikisi de Hükümet ile ilgili, Başbakanla ilgili çok nahoş şeyler söylediler. Ama kendileri gelmek istiyorlarsa biz böyle söyledik ama bugün doğru siyasi çizgi burasıdır, eski fikirleri de bir tarafa bıraktık. AK Partinin tüzüğü ve programı neyse onu kabullenerek geliyoruz derlerse baş göz üstüne. Bizim içimizde eski solcular, eski ülkücüler, eski ANAPlı, eski DYPli, eski Milli Görüş partilerinden insanlar var ama hepsinin ortak paydası AK Partinin prensipleridir. Bu şartlar... Herkese eyvallah.
    
     -TBMM Genel Kurulundaki kavga-
    
     Çelik, Mecliste son dönemlerde tartışma ortamından çok kavga ortamı oluşuyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz- şeklindeki soru üzerine, Meclisteki kavgalardan halkın da hoşnut olmadığını bildirdi.
     Meclis arena değil vekiller de gladyatör değil diyen Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü:
     Bu dünyada da, zaman zaman birçok ülkede de olur ama ileri demokratik standartlara sahip olan ülkelerde bu pek olmuyor. En fazla Tayvanda oluyor. Onlar karate de bildiği için maalesef çok tatsız görüntüler oluyor. Mecliste iç tüzük çıkaracağız. Ana muhalefet partisi gitti kürsüyü işgal etti. Beyin enerjisini tüketenler gövdesini ortaya koyar. Konuşacak sözü, söyleyecek fikri olanlar kaba kuvvete tevessül etmezler. Kaba kuvvet aslında çok insani bir haslet değil. Kimse manda, boğa kadar kaba kuvvete sahip olamaz. Ama birisi size saldırıyor. Orada nefsi müdafaa da var. Düşünün; CHP kürsüyü işgal etmiş. Bizim hatip kürsüye gider, itip kakıyorlar orada. Bunlar hoş değil. Bu da şunun acziyetinden kaynaklanıyor. CHP aşağı yukarı 52 yıldır halktan onay alamıyor. İktidar olamamanın ve Başbakanın güçlü liderliğinin altında ezilmenin bir hırçınlığıdır bu. Eskiden sadece Kamer Genç vardı Meclisin ahengini bozan. Şimdi MHPnin de Kamer Gençleri türedi. BDPnin Kamer Gençleri var. Bunlar yakışmıyor. Biz böyle şeylerin olmasını asla arzu etmeyiz. Orada bilekler değil beyinler konuşturulmalı. Meclis bunun için vardır.
     Çelik, özel yetkili mahkemelerin kaldıran kanunun çıkmasıyla, terörle, darbe ve darbecilerle mücadelede yargının elinin zayıflayacağı yönündeki endişelerin hatırlatılması üzerine, şunları kaydetti:
     CHP ve BDPnin bu işten tatmin olmaması, bunun böyle olmadığını gösteriyor. Tüm bu özel yetkili mahkemeler, tüm sonuçları ve unsurlarıyla ortadan kalksın dediğimiz zaman bundan en çok hoşnut olanlar Ergenekon, PKK ve onların siyasi uzantılarıydı. CHP, Ergenekonun, BDP de PKKnın siyasi uzantısıdır. Dün akşam Mecliste sergilenen görüntüler ve onların bu işten tatmin olamaması gösteriyor ki; onlar umduklarını bulamamışlar. Burada esas yapılan şudur; bu değişiklikle birlikte yeni bir suç tanımı getirilmiyor. Yeni bir ceza tayini de söz konusu değil. Eski suçlar suç olarak kabul ediliyor. Bunun cezaları da var. Terörle mücadele kanununda usulle ilgili hepsi var. Hep eleştiri konusu olan, savunmanın güçlü olarak yapılmasının önündeki engeller ortadan kaldırıldı. Usulle ilgili bazı sıkıntılar ortadan kaldırıldı.
    
     -Wall Street Journaldaki iddialar
    
     Suriyenin Türk uçağını düşürmesiyle ilgili başka bir soru üzerine de Çelik, Wall Street Journalın Suriyenin Türk uçağını kendi hava sahasında vurduğuyla ilgili bir iddiası olduğunu anımsattı.
     Bu gazetenin Uludere ile ilgili de mide bulandıran bir haber yaptığını anlatan Çelik, şöyle devam etti:
     Bu gazetenin sahibi Murdochtır. Bu meşhur Murdoch, İngilterede istenmeyen gazetecidir. Gazeteciliğin maalesef etiğini ayaklar altına almış, büyük bir sermaye sahibidir. Siyonist lobinin de maşalarından birisidir. Wall Street Journal de bu konunun içindedir. Özellikle Obama yönetimi ile Türkiyenin arasının açılması için olağanüstü gayret gösteriyorlar. Bundan sonraki seçimi Obamanın kazanmaması için özel bir gayret gösteriyorlar. Çok yönlü Türkiye hükümetine ve Amerika hükümetine yönelik emelleri var. Suriye uçağımızı düşürdü, biz de bunun üzerine bir bardak su içmeyiz. Bu bir deyimdir. Olmamış kabul edemeyiz. Toplumu yöneten insanlar, duygularını aklının önüne çıkarmamalı. Biz aklımızı, duygularımızın önüne çıkarmak zorundayız. Enver Paşa için vatan haini diyorlar ama bana göre o büyük bir vatanperverdir. Fakat Enver Paşa ve arkadaşlarının yüreği kubbe kadardı, beyinleri fındık kadardı. Onlar duygularını aklının önüne geçirdiği için hem kendilerini hem yönettikleri kitleyi felakete sürüklediler. Bu meselelerde haydi hurra ordu Şama. Karabağ meselesi çıkıyor, ordu Baküye... Bosna meselesi çıkıyor ordu Bosna Herseke... Bu tarz, tarz değil. Biz bugün dünyada saygınlığı olan büyük bir ordusu olan ülkeyiz. Neyin ne zaman yapılacağı tespit edilir, tayin edilir, ülkenin menfaati, toplumun menfaati esas alınarak adım atılır.
     Biz hasmane tutumun olmaması için olağanüstü gayret gösterdik şimdiye kadar ama bize kaşı hasmane tutumunu sürdürenlere herhalde biz de karanfil atmayız diyen Çelik, Türkiyenin misilleme hakkı bakidir ama misilleme demek uçaklarımızın Şamı bombalaması, savaş açması anlamına gelmiyor dedi.
     (Bitti)
    
     Muhabir: Rıfat Yerlikaya
     Yayıncı: Ahmet Kayır
<< Önceki Haber AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik: Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER