Yeni Anayasa Çalıştayı

Yeni Anayasa Çalıştayı -Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Şahin: -"Temel hak ve özgürlük, din ve vicdan hürriyeti, doğuştan gelen bir haktır. Hiçbir anayasayla, hiçbir kalıba sığdırılamayacak kadar önemli bir haktır" -"Biz yok o


GAZİANTEP (A.A) - Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, "Temel hak ve özgürlük, din ve vicdan hürriyeti, doğuştan gelen bir haktır. Hiçbir anayasayla, hiçbir kalıba sığdırılamayacak kadar önemli bir haktır" dedi.
     Şahin, Şehitkamil Kültür Merkezinde düzenlenen "Yeni Anayasa Çalıştayı"nda yaptığı konuşmada, ülkenin ve insanlığın meselelerine duyarlılık gösterdikleri için katılımcılara teşekkür etti.
     Toplumsal huzur ve barışın sağlanabilmesi için bireyin huzur ve barışının sağlanması gerektiğini ifade eden Şahin, bu durumun yalnızca ekonomi, sosyal ve hukuki alanla veya yalnızca demokratikleşmeyle gerçekleştirilemeyeceğine, bunların bir bütünün parçaları olduğuna işaret etti.
     Sürdürülebilir kalkınma için kalkınma hamlesini başarmak ile temel hak ve özgürlüklerin, hukuk devleti olmanın ve ileri demokrasinin de "at başı" götürülmesi gerektiğini vurgulayan Şahin, "İşte o yüzden biz bir taraftan ülkemizdeki güveni ve istikrarı sağlayarak ve beraberindeki ekonomik istikrarı sağlayarak dünyadaki bütün tsunamilere rağmen en hızlı büyüyebilen, işsizliğini en hızlı düşürebilen, gelir dağılımı adaletsizliğini en hızlı düşürebilen, yoksullukla mücadeleyi en hızlı başarabilen ülkelerden biri olduk" dedi.
     Hürriyet ve ekmeğin "ikiz kardeş" olduğunu, yasakçı, vesayetçi, dayatmacı, asimile eden, tek tipçi bir anlayışla bu ülkenin sürdürülebilir kalkınmasının başarılamayacağına ve mutlaka yasakların kaldırılması gerektiğine inandıklarını belirten Şahin, bu amaçla devlet güvenlik mahkemelerini, olağanüstü hali ve Emasya protokolünü kaldırdıklarını, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğini sivilleştirdiklerini hatırlattı.
    
     -"Ortak dili bulmamız zor olacak"
    
     Sivil anayasa ve çözüm süreci çalışmalarını birlikte yürüttüklerini dile getiren Şahin, şöyle devam etti:
     "Anayasayı da başarmamız gerekiyor. Aslında bu bir zihniyet meselesi. Çünkü demokratik olgunluk, başkalarının yerine kendini koyabilme, empati yapabilme, herkesin yaşam hakkını kendi yaşam hakkı kadar önemseme, temel hak ve hürriyetleri özümsemedir. Bir davranış modudur. Günlük hayatın içerisindeki yeme içme gibi bunu özümseme, bunu bir zihinsel dönüşüme başarabilme işidir. Ama hala bu noktalarda yeterince güçlü olmadığımız için buna ihtiyaç hissediyoruz. Yeni anayasa çalışmaları için kurulan komisyonda üç temel noktayı anlaşabilecek hale dönüştürmemiz gerekiyor. Devletin ideolojik yapısını, resmi ideolojisini, temel hak ve özgürlükleri, eğer biz milletin istediği noktaya dönüştüremezsek ve dinle vicdan hürriyetini istediğimiz noktaya dönüştüremezsek, ortak dili bulabilmemiz çok zor olacak."
    
     -Devlet-millet ilişkisi-
    
     Şahin, şimdiye kadar yapılan anayasalarda "devlet olmadan millet olmaz" görüşünün bulunduğunu ve çalışmalarda bunun devam ettirilmek istendiğini ifade etti.
     Milletin olmadığı bir devlet anlayışını, milletin güçlü olmadığı bir devlet anlayışını sürdürebilmenin mümkün olmadığını anlatan Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:
     "O yüzden milletin bütün değerlerini özümsemiş, devletin de bu özümsenmiş değerler üzerinde yapılandığı yeni bir anayasaya ihtiyacımız var diyoruz. Eğer burada, bu zihinleri bu şekilde çözebilirsek, devlet millet için mi, millet devlet için mi sorusunun cevabını bir üste çıkıp verebilirsek, bunu başarabilmiş olacağız. Ayrıca temel hak ve özgürlükler noktasında anayasanın hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir diye çok açık bir şekilde yazdığı ama bunu uygulamanın devlet organları tarafından yürütüleceği şeklinde yeniden kısıtlamaya gidildiği bir anlayışla yolumuza devam edemeyiz. Özgürlük, temel hak ve özgürlük, din ve vicdan hürriyeti doğuştan gelen bir haktır. Hiçbir anayasayla, hiçbir kalıba sığdırılamayacak kadar önemli bir haktır ve burada hiçbir organ bunu kısıtlayamaz."
     Çatışmadan, kandan, göz yaşından nemalanan bir siyaset anlayışını "ayaklarının altına aldıklarını" aktaran Şahin, "çatıştır, barıştırma hakemlik yap" mantığının ülkenin geleceğine faydası olmadığını düşündüklerini bildirdi.
     Bu düşünceyle aslında zor olanı tercih ettiklerini vurgulayan Şahin, "Biz yok olacaksak, bizim partimiz, makamlarımız yok olacaksa varsın yok olsun ama bu devletin, milletin, bu insanlığın, bizim çocuklarımızın geleceği adına almamız gereken kararları cesaretle almak durumundayız. Vizyonumuzu ortaya koymak durumundayız" diye konuştu.
    
     Muhabir: Orhan Çiçek / Ömer Fansa
     Yayıncı: Tevfik Işık
<< Önceki Haber Yeni Anayasa Çalıştayı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER